- 892 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
0093 - BİR KIZ - ACIMASIZ DÜNYA
0093 - BİR KIZ - ACIMASIZ DÜNYA
BİR KIZ
Ellerime girdi ağaç
Suyu kollarıma yürüdü,
Göğsümde boy verdi ağaç -
Aşağı doğru,
Dallar dallanır benden, kollar gibi.
Ağaçsın sen,
Yosunsun sen,
Üzerinden yeller esen menekşesin.
Bir çocuksun - şu kadarcık,
Bütün bunlar umurunda mı dünyanın.
Ezra POUND
ACIMASIZ DÜNYA
Taptaze bir fidandın, yol kenarında. Elinden tutup kaldırmak istedim, koruma içgüdüsüyle. Eline değdiğim anda parmaklarımdan bileğime, omzuma doğru hızla akan, ta kalbime varan, oraya dolan bir akımın başladığını hissettim. Adeta düşük voltlu bir elektriklenme… İçimde hisler birbirine girdi. Duygularım karmakarışık, arapsaçı… Sahiplenme isteği gibi, benimseme, merhamet, ne edersen de! Yüreğim burkuldu, içim acıdı nedense. Seni içimde, içimin içinde, ta canımda hissettim. Yüreğimden bütün vücuduma yayıldı o his, her yanımı kapladı. Bakışlarım yüzüne odaklandı, beynim uyuştu, sanki inme inmesi… Aşk denilen o eşsiz duyguydu beni bir anda felç eden. Süratle büyüdü, boy attı, gümrahlaştı, arsız bir sarmaşık misali sardı tüm benliğimi. O kadar büyüdü ki aşkın, varlığıma tamamen hâkim oldun.
Nasıl bir varlıksın sen! Nasıl bir canlı… Ağaç desem değilsin, sarmaşık desem değil… Çok daha narin bir şeysin. Yosunsun belki de. O kadar ince ve yumuşaksın. Hayır hayır, menekşesin. Sana dokunamam, kıyamam. Ancak rüzgârlar değebilir sana, meltemler okşayabilir tenini… İtinayla, incitmeden, sessizce… Ensende ılık bir nefes, yüzünde belli belirsiz bir esinti…
Küçüksün. Küçücük… O kadar toy, öylesine körpe… Kökeninde büyümüş, el değmemiş… Fakat dünya o kadar acımasız ki!.. Ne yazık ki merhametsiz insanlar mahvedecek seni! Tüm hayallerini yok edecek! Bir eser kalmayacak güzelliğinden, masumiyetinden ve zarafetinden. Ne dalını bırakacaklar ne yaprağın! Çiçeklenmeye bile fırsat bulamayacaksın.
Fırtınalar kopacak yakında. Kavak yelleri esen başında… Hep böyle ilkbaharı yok ki hayatın! Karı var, kışı var. Yağmuru, poyrazı, borası… Kasırgası, dolusu bile var! Henüz çocuksun sen. Nasıl karşı koyar, nasıl dayanırsın bir başına!
Eller çıkarcı, eller uzun… Eller eller, koparır, parçalar atar! Eller beşiğine kalkmamış. Hain, canavar, gaddar!
***
Onur BİLGE
ŞİİR FISILTILARI - 0093
YORUMLAR
Güneşe değip gelmiştir sanki bazı kalemler. Uçlarında güneş birikintileri, içlerinde sarılık rengi. Ayakkaplarımızın bağcıklarını kendimiz bağlamaya başladık beri, hem öykündük bunu yapamayana, hem sevindik başarılmış olana. Bundandır tasalanması yüreklerimizin bazı hisler karşısında. Hoştu...