- 424 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANILARDAN BİR ANI...HİKAYESİ YAZI METNİNDE BELİRTİLDİĞİ GİBİDİR NOKTA
ANI
(ANI ÖYKÜ)
-İslam Amcanın Anısına-
1963 yazı
Ortaokul sondayım.Ankara Atatürk Orman Çiftliğinde 3.sınıf bir lokantada çalışıyordum.
Lokantamız daha çok birahane yada meyhanemsi bir yerdi.
Şef garsonumuz İslam Amca,patronumuzun iyi adamı.Bizimki patron olmadan garsonmuş,İslam Amca yine şefleriymiş.
Bu nedenle zaman zaman akşamları beraber içer,demlenir,şakalaşırlardı.
İslam amca sanırım pomakmış.
Güzel,hoş bir şivesi vardı.
Patron;”Pamuk amca” derdi.
Biz”şef” derdik.
“Pamuk,pamuk amca” patronun imtiyazlarındandı.
İslam amcamız sanırım altmışlarındaydı.
1.60 boy,Kilosu yerinde,saçı ağarmış hep asker traşı gezerdi.
Hoş sohbetti.Ne bana ne kimseye kızdıgını görmedim.
Bizi işe kızıştırmak için hathut etmez,tam tersine yumuşar,şakalaşırdı.Örneğindiğer arkadaş hüseyine” sevgilin var mı lan?” der takılır,özel yakınlık gösterir,gönlümüze hükmeder,bizi şevkle çalıştırmasını bilirdi.Koca yaz tatilinin nasıl geçtiğinin farkında olmadan.
İyice hatırlıyorum;
Eylülün ilk günleriydi.Çünkü okulların açılış günleri yaklaşmış,içimi heyecan sarmıştı.İş yerinde de artık hep okul konuşuluyordu.
Evet,eylül ün ilk günlerinden güzel bir sonbahar günüydü.
Şefimizin oğlu askere gidecekmiş.
Efkarlıydı.
Hem patronla demleniyor,hem akşam servisini idare ediyor hem bizimle ilğileniyordu.
Büfeden içkileri alırken bana da bardak veriyordu.
Önce biraz nazlandıysam da dayanamadım,atıştırmaya başlamıştım.
Derken Leylalık olmuşum,çakırkeyifim.
Tecrübeli kurt amcamız durumu anlamış..Patrondan izin almış..Bol kesen haftalıgımı kasadan verdi ki ...
Büfedeki yarım bardagımızı da içtikten sonra;
“Haydi bakalım,sabah servisine hazırlıklı ol” dedi.
Çiftlikte minibüse bindim,Ulusta Stad otelinin yanında indim.
Eski Meclisin önündeki yoldan ulus meydanına,heykelin oraya doğru yürüyorum.Ama ne yürüyüş,ne yürüyüş..
Göbeği geçtim,anafartalara doğru..demekki tam heykelin hizasındayım,Sümerbank tarafından yani karşı taraftan da birisi aynı yöne yürüyor..Adam öyle yalpa vuruyor,öyle tuhaf hareketler yapıyorki..
Tarmanların önündeki durağa doğru yaklaşıyorum.Adama baktıkça öyle gülüyor,öyle gülüyorum ki..gülmekten düşmemek,yığılmamak için kendimi zor tutuyorum.
Durağa yaklaştıkça duraktakilerin de kahkahalarla gülmekte olduklarını gördüm.Bunun üzerine daha da keyiflendim.Gülme krizi tutmuş gibi gülüyor,gülüyorum.
Adamcagız da beriye geçti,kalabalıkla o da gülüyordu...Benden önce kalabalığın içine vardı.
Kalabalıktan kahkahalar daha da canlanmıştı.Derken ben de oraya vardım,baktım o da katıla katıla gülüyor.
Ve herkesin gözü bende.Anladımki ben adamcağıza gülerken,adamcağız ve duraktakiler de bana gülüyorlarmış.
Baktım ben daha leylalıgım.
İçlerinden biri "iyisin delikanlı iyisin"
Kızardım,sustum..
Dut yemiş bülbüldüm.
Tam 35 yıl sonra Çiftlikte birahanede patronumuz Nuri Beyle karşılaşıyoruz.
Bu anıyı anlatıyorum.
Anımsadıkça hala gülerim.
Gelde gülme..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.