- 693 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
İKİMİZ BİR FİDANIZ
Cuma günü birinci dönem sona erdi ve okullar yarıyıl tatiline girdi. Çocuklarımız birinci dönemde okulda gösterdikleri performanslarına göre karnelerini aldı. Bütün herkesin çok iyi derece de karnesinin olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Bazı öğrencilerimiz çok çok başarılı bazı öğrencilerimiz ise düşük profilli karneler aldı.
Başarı ve başarısızlık ikiz kardeş gibi, başarının annesi, babası kardeşleri büyükbabası, dedesi, büyük annesi, ninesi, halası, dayısı, kuzenleri sayısız, sülalesi kalabalık, arkasında sülalesi, aşireti, beyliği, devleti var. Zengin mi zengin hem de çok çok zengin velhasıl sahibi sayılamayacak kadar. Başarısızlık ise yetim öksüz, garip, gureba, kimsesiz ve sahipsiz, sığınacak yer arıyor ama kendisine sahip bulamıyor.
Bütün anne babalar çocuklarının başarılı olmasını ister, onların başarılı olması için kendince imkânlar sağlar. Başarı ve başarısızlık nasıl ki iki kardeş gibi sürekli karşımız çıkıyor, zekâ mı, çalışmak mı başarıyı getirir paradigması da sürekli karşımıza çıkmaktadır. Bendeniz başarının anahtarının çalışmaktan geçtiğine inananlardanım. Ha bura da başarı ama neyin başarısı bunu da iyi değerlendirmek gerekir. Thomas Edison 999 denemeden sonra bininci denemesinde ampulü yakmayı başarabilmiştir. Kendisine 999 defa başarısız olduğun denemelerden bıkmadın mı? diye sorduklarında ‘Ben ampulün 999 tane yanmama nedenini buldum’ diyerek başarısızlıklara bahaneler üretmemiştir.
Başarıda kararlılık ve süreklilik çok önemli, günümüz çocuk profili ile geçmiş zamanlarda ki çocuk profilini karşılaştırmak doğru sonuçlar vermeyebilir. Çocuklarımızın önlerinde o kadar çok çeldiriciler var ki, hangi birini teğet geçsin, nihayetinde o da çocuk. Evlerimizde ve ellerimizde akıllı telefonlar, akıllı televizyonlar, tabletler, akıllı oyuncaklar ve sanal ortamın cezbetici yanları var. Bunların birini atlattığınız zaman karşınıza başka bir çeldirici geliyor. Yeni nesil anne baba, yeni nesil çocukları anlamada mucizeler beklememeli, onları gerçekçi bir biçimde değerlendirmeli ve onların disiplinli yaşam becerileri kazanmaları için gerekli ortamları hazırlamalıdır.
Yeni nesil anne babanın, akademik yönden başarısız olduğu çocukları için bulabilecekleri o kadar çok savunma mekanizması var ki saatlerce sayabilirsiniz. Bu mekanizmaların en popüleri hangisi diye sorduğunuzda aklımıza en başta geleni ‘Hocam aslında benim çocuğum çok zeki ama çalışmıyor.’ Bütün başarısızlıkların en popüler cevabı bu, maalesef şunu demeyi başaramadık, ne zaman söyleyeceğimizi de çokta merak etmiyor değilim. ‘Ya hu arkadaşım senin çocuk çok zeki ise bunun zekâsını vatan, millet, insan ve insanlık için niçin kullanmasına fırsatlar oluşturmuyorsun? ‘Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet vatan hainliğine eş değer değil mi?’
Şunu unutmamak gerekir ki kurallı birey kuralsız bireye; kurallı aile kuralsız aileye; kurallı toplum kuralsız topluma her zaman galip gelmiştir, bu dünya döndükçe böyle devam edip gidecek. O halde başarıyı ve başarısızlığı bir fidanın güller açan dalıyız paradigması içinde ele almak gerek. Süreç içinde etkili çalışmayı hayatının miğferi yapmaya var mısın?
toplum kuralsız topluma her zaman galip gelmiştir, bu dünya döndükçe böyle devam edip gidecek. O halde başarıyı ve başarısızlığı bir fidanın güller açan dalıyız paradigması içinde ele almak gerek. Süreç içinde etkili çalışmayı hayatının miğferi yapmaya var mısın?
Özer YILMAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.