- 491 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
YERYÜZÜNÜN YETİMLERİ
Şehrin yetimleridir onlar.Belki de yeryüzünün yetimleri desek daha doğru olur. Öyle ya, küçük istisnalar dışında hangisi anne ve babalarıyla birlikte uzunca yaşıyor ki. En garip, en masum ve en sessiz, kimseye zararı olmayan yetimler…Belki soracaksınız, son zamanlarda tv lerde çıkan sokak köpeklerinin insanlara verdiği zararı, hatta kimi çocukların ölümüne sebep olduklarını. Ama şunu da unutmamak gerekir; bir kere kendinizi onların yerine koyun, günlerce aç kaldığınızı, sefil bir hayat sürdüğünüzü, kışları soğuktan yazları ise sıcaktan çektiğinizi ve insanlar tarafından genellikle hor görüldüğünüzü. O zaman ne demek istediğimi anlarsınız sanırım. Kediler bir yetimdir, köpeklerde keza öyle, dahası bütün hayvanlar anne ve babasız yetimdir bana göre.
Sizi bilmem ama evimde beslediğim kedilerimden huzur buluyorum. Onların masum bakışları, hiçbir şeye kızmayışları, biz tepki göstersek bile beş dakika sonra hiç bir şey olmamış gibi yanımıza sokulmaları gerçekten saygı değer bir davranış. Hele hele eve geldiğimizde koşarak yanımıza gelmeleri var ya, insanı ayrı mutlu ediyor. Bazen diyorum yüzlerine; “Ne kadar da şanslısınız.” Diye. Öyle değil mi? Sokakta soğukta bir köşelerde büzüşüp, yarını belli olmayan sokak hayvanlarına göre şanslı sayılmazlar mı? Antik Mısır’ da da kediler daha bir şanslıydı ve kutsallaştırılan kedilerin Bast isminde tanrıçaları vardı. Buğdayın önemli olduğu Antik Mısır’ da farelerden koruduklarından dolayı yücelen kedilere törenler düzenlenir, ölüp mumyalanan ve piramitlere götürülen kedi için Mısırlılar ağıtlar yakıp kaşlarını bile kazıtırlardı. İnsanlık tarihinde yeryüzüne Mısır’ dan yayılan kediler ile ilk evcilleştirilen köpekler ve diğer hayvanlar bana göre yetim, yeryüzünün yetimleri. Bu gariplere yiyecek bir şeyler vermek kaplara su doldurmak en faziletli işlerden biri olsa gerek…
Ha benim kedileri soracak olursanız, söyleyeyim; “Biri öksüz oğul Pati, diğeri annesi Duman.”
İrfan Yıldırım Çevik
YORUMLAR
Evimde iki tane kedim var onlar konuşulanı anlayan sahibi hasta olsa hisseden varlıklar..Mesela kedilerim ayak bileğim incindiğinde istirahat et demişti doktor bileğim sargıdaydı o minnoşlar kederle bakıp bağlarını bileğim üzerine yasladılardı.İhtiyaçları dışında gerekmedikçe yanımdan ayrılmadılardı o sargı alındı keyiflerine diyecek yoktu oyuncaklarını getirip neşeyle toplarıyla oynadılar Sadece onların hal dillerini anlamıyoruz fakat davranışlarıyla anlaşılıyorlar..Bahçede iki köpeğimizde varnankör insanlardan daha iyi bence o zavallı hayvanlar..Onlarda canlı merhamete acımaya bakılmaya muhtaçlar..Hayvan sevmeyende merhamet olmaz derim Allah ın yarattıklarına merhametli olmak gerek..Selam ve dua ile..