- 820 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
''BUGÜN TÜRKLÜK İÇİN NE YAPTIN?'' ---DÜNYANIN DÖRT BİR TARAFINDAKİ TÜRK ŞEHİTLİKLERİ--3. BÖLÜM --
BOSNA-HERSEKTEKİ TÜRK ŞEHİTLİĞİ
Kamengrad Şehitliği
Şehitlik Anıtı 1466 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Kamengrad Kalesi’ni fethi sırasında şehit olan askerlerin anısına dikilmiştir
BULGARİSTANDAKİ TÜRK ŞEHİTLİKLERİ
Aslında Bulgaristan’da Şumnu, Eskizağra, Filibe, Pazarcık, Silistre, Ruscuk, Silistre, Sofya gibi şehirlerde de Türk şehitlikleri ya da mezarları vardı ama Bulgar hükumetleri zamanla bunları tamamen ortadan kaldırdılar.Varna’daki şehitlik ise sanırım I. Dünya Savaşında Bulgarlarla birlikte Romenlere karşı savaşan Türk askerlerinin mezarları olduğu için hayatta kalabildi. ( Resimlerde de göreceğiniz gibi aslında ortada şehitlik denebilecek bir şey yoktur.)
A) SİLİSTRE TÜRK ŞEHİTLİĞİ
Silistre’deki Akkapı Camii avlusunda İbrahim Paşa’nın ailesinin, Gazi Hasan Paşa’nın ve 1854 Kırım Harbi’nde Silistre Kalesi’nin komutanı iken şehit düşen Musa Paşa’nın kabirleri bulunmaktaydı. 1941 yılında Bulgarlar tarafından mezarlar tahrip edilerek mezar taşları ortadan kaldırılmıştır.
B) VARNA TÜRK ŞEHİTLİĞİ
Varna’daki şehitlikte Ruslara karşı savaşıp şehit düşen yüzbaşı Salih ve elli erimiz yatmaktadır. Ancak şehitlik ilkin şu anda bulunduğu yerde değil, Türk Mezarlığı olan bir başka alandaymış. 1936 1937 yıllarında Varna Belediyesi şu andaki yeri tahsis etmiş ve Türk hükumeti buraya nakletmiş şehitlerimizi..
ÇEK CUMHURİYETİNDEKİ ŞEHİTLİKLERİMİZ
A) HODONİN TÜRK ŞEHİTLİĞİ
Birinci Dünya Savaşı’nda Galiçya Cephesi’ndeki askerlerimizden salgın hastalık sonucu getirildikleri Hodonin Hastanesi’nde vefat edenlerin defnedildiği şehitliktir. Aynı cephede şehit olup Bruno, Kromeriz, Olomouc ve Kosice şehirlerine defnedilen 54 askerin naaşı da 1959’da Hodonin Şehitliği’ne nakledilmiştir.
Şehitliğin kitabesinde:
Burada yatmaktadır Anadolu’nun aslan Mehmet’i
Mekanı cennet, üstünde ulu tanrının rahmeti
Anavatan onlara hasret, onlar anavata
Yolcu, fatiha oku vatan için burda yatana
yazmaktadır
B) PARDUBİCE TÜRK ŞEHİTLİĞİ
Birinci Dünya Savaşı sırasında Galiçya Cephesinde savaşan askerlerden salgın hastalık ve tedavi için getirildiği Pardubice Hastanesinde vefat edenlerin bulunduğu şehitliktir. 499 askerin defnedildiği şehitliğe Liberec ve Josefov kentinde bulunan 9 şehidin de nakledilmesiyle şehitlikte bulunan şehit sayısı 508`e ulaşmıştır.
C) VALESSKE MEZİRİCİ TÜRK ŞEHİTLİĞİ
Birinci Dünya Savaşı Galiçya Cephesi’ndeki 20. Piyade Tümeni’ne bağlı askerlerimizden yaralıların getirildikleri Valasske Mezirici kentinde vefat edenlerin defnedildiği şehitliktir.
205 askerin defnedildiği şehitlik, şehir mezarlığının içinde bulunmaktadır
BURMADAKİ ( BİRMANYA- MYNAMAR) TÜRK ŞEHİTLİKLERİ
Burma veyahut da daha eski adıyla Birmanya, ya da bugünkü adıyla Mynamar neresidir bilir misiniz?
Mynamar adını günümüzde orada yaşanan soykırım dolayısıyla mutlaka duymuşsunuzdur. Ben gibi 60 yaş üstü iseniz Jul Bryner- Deborah Kerr’in baş rolünde oynadığı ’’ Kral ve Ben ’’ filminden ’’ Burma ’’ adını da duymuşsunuzdur mutlaka.
Tarihe biraz meraklıysanız bugün İslam alemi tarafından kaderlerine terkedilmiş olan Burmalıların - bizden binlerce kilometre uzakta olmalarına rağmen - her zaman Türklerin yardımına koştuklarını, mesela 1897 de yapılan Türk- Yunan Savaşında Osmanlı devletini desteklemek için para gönderdiklerini, Hicaz demiryolu için yine yardım gönderdiklerini ve bu sebeple Sultan II. Abdülhamit’ten madalya aldıklarını, Balkan Savaşlarında yine Osmanlı Devletine para yardımı yaptıklarını, Kurtuluş Savaşımızda da bu yardımlarının devam ettiğini bilirsiniz.
İşte bizden binlerce uzak olan ve bugün bir soy kırım yaşanan Burma- Mynamar’da da pek çok Türk şehitliği bulunmaktadır.
I. Dünya savaşı yıllarında Filistin, Mısır, Yemen, Hicaz bölgelerinde İngilizlerle savaşırken esir düşen askerlerimizin en sağlam ve güçlü olanları - Bir daha ülkelerine dönemesinler, dönüp de olası bir kurtuluş mücadelesine katılamasınlar diye- Osmanlı topraklarından oldukça uzaklardaki esir kamplarına gönderiliyordu. İşte bu esir kamplarının bulunduğu ülkelerden biri de Burma- Mynamar idi.
Buradaki esir kamplarına yerleştirilen Türk esirleri 1916- 1918 yılları arasına İngilizler tarafından yol köprü yapımı ve benzeri pek çok işte amele olarak çalıştırıldılar. 30 Ekim 1918 de imzalan Mondros Ateşkes Antlaşması ile bu esirler serbest bırakılıp ülkemize gönderildiyse de pek çoğu ölmüştü. Bu arada bazıları orada Burmalı kızlarla evlenmişlerdi ve geri dönmek istemediler bir daha. Yani anlayacağınız Burma’da bugün halen damarlarnda Türk kanı dolaşan pek çok insan vardır.
İşte bu ülkede pek çok Türk şehitliği vardır.
THAYET MYO TÜRK ŞEHİTLİĞİ VE DİĞER ŞEHİTLİKLER.
İngilizler, I. Dünya Savaşında esir edip Mynamar’a getirdikleri esir Türklerden ölenler için Thayet Myo’da bir mezar yeri belirler ve ölenler burada defnedilir. Türk hükumeti bu mezardan ancak 1961 yılında haberdar olur. Yakın zamana kadar fasülye tarlası olan bu alan bir kaç senedir şehitliktir.
Şehitlikte 221 mezar olduğu tespit edilmiştir. Şehitliğin kitabesibde "Birinci Dünya Savaşı’nda Irak, Suriye, Filistin ve Arabistan cephelerinde Osmanlı ve İngiliz Orduları arasındaki çarpışmalar sırasında İngilizlere tutsak düşerek Burma’ya getirilen ve burada vefat eden aziz Türk askerlerinin anısına" yazmaktadır.
Bunun dışında Mynamar’daki Türk şehitliklerinden MEKTHLA’ da 760, SHEWEBO’da 100,AUNGBAN’da 20 şehit mezarı tespit edilmiş olup KYAUTSE’ de ise Yusuf Efendi adlı bir Türk subayının şehit olarak yattığı tespit edilmiştir.
Aslında şu şehitliklerin resimlerinden, şehtliklerimizin nerelerde olduğundan da önemli olan nedir biliyor musunuz?
Türk insanı esaret altındayken bile Türklüğünden, inancından bir şey kaybetmiyor. İşte bu ruhu şimdiki nesillere de kazandırmak lazım.
Bakın Burma- Mynamar’da esir olarak bulunan ( ve maalesef orada ölen ) şehit Albay Suphi Bey, eşine yazdığı bir mektupta bir kandil gününü nasıl anlatıyor:
’’ “Kandil günü mevlid ve gecesi Kur’an okundu, tekbirlerle, tehlillerle vatanın selâmeti için dualar edildi. İbadet ve duayla vakit geçiriyoruz.”
Günümüzde en ufak sıkıntımızda Allah’a isyan ediyoruz değil mi? Ya bir de esaret altında olsak?
Ders verici anıları da oluyordu esirlerin. Mesela onlardan biri olan Mülazım (Teğmen) Gani Efendi, bir hatırasını şöyle anlatıyor: “… İngilizler bize maç teklif ettiler. Bari şu İngilizleri burada yenelim dedik… Ama ilk üç maçı kaybettik. Sonraları topun sadece tepilmeyeceğini, paslaşıp yardımlaşarak kaleye havale edilmesi gerektiğini anladık…”
Yine mesela o yiğit insanlar, disiplinden de asla taviz vermiyorlar. Esir kampında bile boş boş oturmuyorlar.Bugün hâla kullanılan bir mescit yapmışlar esir kampında. Namazlarını hiç aksatmamışlar. Bir gazete çıkarmışlar. Adını ’’ Vadi ’’ Koymuşlar ( 11.Resim ) Gazete adının hemen altında ne yazıyor biliyor musnuz?
’’ BUGÜN TÜRKLÜK İÇİN NE YAPTIN?’’
Onlar esaret altındayken bile Türklük için çok şey yaptılar. Peki biz ne yaptık?
**************************
Bugünlük bukadar. Devam edeceğiz inşallah.
RESİMLER
1- Bosna Hersek- Kemengrat Türk Şehitliği
2- Bulgaristan- Silistre Türk şehitliği
3- Bulgaristan- Varna Türk Şehitliği
4- Çek Cumhuriyeti - Hodonin Türk Şehitliği
5-6 Çek Cumhuriyeti -Pardubice Türk Şehitliği
7- Çek Cumhuriyeti- Valesske Mezirici Türk Şehitliği
8- Mynamar’ın ( Burma ) yerini gösteren harita.
9- Mynamar Thayet Myo Türk Şehitliği
10- Mynamar Mekhtla Türk Şehitliğinde mezar taşları
11- Esaret altındaki Türklerin Mynamar’da çıkardıkları Vadi adlı gazete. Vadi Yazısının altında ise ’’Bugün Türklük için ne yaptın?’’ yazıyor
12- Mynamar’da 1916 yılında şehit olan Albay Süleyman Bey’in cenaze töreni.
YORUMLAR
Değerli hocam, öyle olmaması gerekir, ama nedense aklıma Japonlar geldi, "Bugün Türklük için ne Yaptın?" deyince...
Almanlar da gelebilir akla...
Demek istediğim anlaşılmıştır, ama lafı uzatayım...
Bir Japon'a "Bugün Japonluk için ne yaptın?" denseydi, herhalde şöyle konuşacaktı:
"Japonya'nın ilerlemesinin temelinde 'Japon nezaketi' olduğunu hiç unutmadım, diğer Japonlara karşı nazik, yardımsever, dürüst olmaya çalıştım; biliyorum ki, ilerleme, üretim sürecinin en önemli bileşeni olan insan unsurunun moralinin sürekli korunmasına dayanır... Ben de bana gösterilen 'Japon nezaketi' ile aynı sürece samimiyetle, gayretle katılmaya çalıştım..."
Şehitlik ve gazilik mertebesine ram olmuş bir milletin/kültürün Japon'u aratmaması gerekir, ama işte çelişkimiz de burada...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Saygılar Hocam
Bu Türklüğünden Utanan Memleketin hali ne olacak hocam şehitler üzerinden prim yapmak nasıl bir şeydir
şehitlik mertebesine övgü dizmeler hiç ağzından düşürmeyenler var ki çocukları asker kaçağı...
veya bedelli yapmış bas bas bağırıyorlar hiç mi sıkılmazlar!
bari sizin şu yazdıklarınızı okuyup feyz alsınlar
saygılarımla
sami biberoğulları
O bahsettiğin konu da ayrıca üzerinde sayfalar dolusu yazılar yazılması gereken bir konu. Ne yazık ki asırlardan beri bu ülkede '' Zenginimiz bedel verir, şehidimiz fakirdendir'' Diye söylenegelen bir ağıt vardır.
Asırlardır bu ülkede değişmeyen bir kader olmuştur bu adeta. Kimsenin de değiştirmek gibi bir niyeti yoktur sanki.
İşin edebiyatında herkes kahramandır da gerçeğinde o kahramanları düşmanın karşısında görmek pek mümkün değildir. O yüzden de düşmanın yanında olmasınlar o bile kârdır deriz hep.
Selam ve sevgiler.