- 1821 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
TOKUL
O yıllarda iki ya da üçe gidiyordum. Babama sormuştum:
“Baba bizim Soyadımızın anlamı ne? ”
Saçlarımı okşamıştı.
“Senin bu huyunu seviyorum oğul. Meraklısın. Merak edersen öğrenirsin. Bir gün de bana
-Biz Allahı niye göremiyoruz- diye sormuştun da, ben de, hele biraz daha büyü cevabını kendin bulursun demiştim. Buldun mu o sorunun cevabını? :
“Hayır, baba daha bulamadım.”
“Günü gelince onu da öğrenirsin.
Bu soruna gelince, aynı soruyu bir gün ben de sormuştum. Babam da anlatmıştı:
“ Yıllar önce sen daha Dünyada yoktun. Soyadı kanunu çıkmış, görevli Memurlar Soyadı yazmak için bizim köye de gelmişlerdi. Sıra olduk Memurun önünde. Her yerde olduğu gibi bizim köyde de birbirlerini seven var, sevmeyen var. Birisine Dere soyadı verilmişse, onu sevmeyen Irmak’ı seçiyor. Birisi Şahin’i seçtiyse diğeri Kartal yazdırıyor. Hiç bir seçim yapmayanların da Memur; kılığına, kıyafetine, yüzüne bakıyor kendisi bir Soyadı yazıyor. Ben de sıradayım. Sıra da olmasına sıradayım ama bir türlü soyadımı alamıyorum. İteliyorlar, benim önüme geçiyorlar. Bütün köylünün işi bitti. En sona ben kaldım. Yazıcı Memur bana yapılanları görmüş demek ki:
“ Niye hep seni itelediler ki?”
Yokluğu bilir misin yokluğu Memur Efendi? İterler de, canları sıkılır döverler de. Ben bu köyde marabayım. Üç gün toksam, iki gün açım.”
Memur yüzüme uzun uzun baktı:
“Dur sana öyle bir Soyadı vereyim ki açlıktan kurtul. Bundan sonra soyun sopun açlık yüzü görmesinler.” Dedi gülerek. Onu da yanlış yazmış. TOKOL yazacağına TOKUL yazmış. Kader işte.”
Babam:
“Anladın mı şimdi TOKUL’un ne olduğunu? Hadi şimdi git dersine çalış.”
Babamın tahsili yoktu. Hatta ilkokul Şahadetnamesi bile. Diplomaya şahadetname derlermiş o yıllarda. Ama bilge biriydi. Şimdi hayatta olsaydı da kararsız kaldığımda O na sorsaydım.
Anlattıklarına göre; TOKUL’ların kökü Halil dedemi evlendirmişler o köyden. Dedemin ilk çocuğu babammış. Dedem ölmeden önce zamanı gelince de babamı evlendirmiş. Biz beş kardeştik. Benden önce üç ağabeyim, benden sonra bir kız kardeşim vardı. Babam, dedemden kalan üç beş parça tarlaya ağabeylerimle beraber çalışıp çabalayıp tarlalar eklemişlerdi. Geçim derdimiz yoktu.
Ne zaman ki; ağabeylerimden birisi, bahçelere gelen su kesilince, kesenle kavga edip, O nun ölümüne neden oluncaya kadar…
Babam neyimiz var, neyimiz yok sattı.
“Onlar canlarına can isterler. Çekip gidelim buralardan.” Dedi.
Birkaç parça eşyamız, bulgurumuz, unumuz eski bir kamyona yüklendi. Biz de eşyaların üzerine oturduk. Şehre göçtük. Babam şehirde gece bekçiliği işi buldu. Ben sabah simitleri sattım. Geçinip gidiyorduk karınca kararınca. Önce babam, daha sonra iki ağabeyim öldü. Şimdilerde başımızın büyüğü bir ağabeyim, bir de canım, ciğerim bacım kaldı. Allah onlara uzun ömürler versin.
Ben mi?
Allah devletimize zeval vermesin. Ekmeğimi Silahlı Kuvvetlerde buldum. Evlendim. Evlendiğimi babam göremedi.
Üç çocuğum oldu.
Üçünü de evlendirdim. Üçünün de işi var. Çorbaları kaynıyor çok şükür. Üçünden de boyumu geçen torunlarım var. Bir gün bana da:
“Vakit tamam haydi.” Denilecek. Belki ben de:
“Hepsi bu kadar mıydı sanki.” Diyeceğim.
Her şeye rağmen yaşamak güzel.
Peki, TOKUL, TOKOL oldu mu hayatımda?
Hep oldu. Hep şükrettim. Ediyorum da.
Karınlar şöyle ya da böyle doyuyor.
Önemli olan gözlerin TOK olması…
YORUMLAR
Sevgili Dostum, Kıymetli Ağabeyim, gene baldan damlalarla güzel bir yazı okuttun sağolasın. Yer yer gülümsettin, yer yer hüzünlendirdin.
Anadolu'muzun güzel insanlarının yaşamından bir kesit.
Hepimizin benzer hikayeleri var. Geçmişlerimize rahmet diliyorum.
Selam ve saygılarımı yolluyorum Ankara'dan.
Bedri Tokul
Sevginin en sınırsızı da benden...
Canım gardaşım benim.
İlginç bir soyadı öyküsü... Ne güzel insanın isminin ve soy adının böyle güzel olması ki isim koyarken de ayrıca çok dikkat etmek ve sünnete uygun bir şekilde ad vermek gerekir. Ne güzel boyunuzca torunlar ve çocuklar yetişmiş... Hepsi isimlerince soy isimlerince yaşasın... Kutluyorum ...
Bedri Tokul
Çok teşekkür ederim.
Yorumunuzla mutlu ettiniz beni.
Saygıyla...
yazı altındakileri okumasa idi şunu yazacaktım..
3.bt bağlı cephanelik bölgesinde Aziyeye Tabya var..
oraların temizlik güvenlik vs konuları yanında nöbetçi amirinin sobasının gürül gürül yanması veee
Nene Hatun Şehitliğinde tören..
her bölükten "gözü rahatsız eden" kalburaltı bir kaç kişiden oluşmuş bir tim..
Fikret Gözübüyük
Mustafa Aslan
Mustafa Kaplan
Bayram Düzgün
Hüseyin Gedikli
soyadları o gün sadece bunlara verilmiş
puşt edepsiz aymaz şerefsiz bir nüfus memuru tarafından sanırdınız.
öyle güzel insanlardı ki..
kötülük akıllarından geçmez.
sevgi dolu yürekleri..
ışıl ışıl gözleri ile..askerlikten muaf edeyim seni diye hıyar bir
şakayı bile ağlayarak yakaran Kasım Ahiz..
Şakir Öner..
ve diğerleri..
nerdeyse her gün orada nöbetçi idim ve onlarla birlikte kalırdım. nöbetçi amiri değilsem..
kar yolu kapadığında bile onlara yemek götürmekten haz alırdım.
o soğuk tabyalarda
Allaha emanet olsunlar.
memleketimizin ne dramları var yahuu
yazı altındakileri okumasa idi şunu yazacaktım..
3.bt bağlı cephanelik bölgesinde Aziyeye Tabya var..
oraların temizlik güvenlik vs konuları yanında nöbetçi amirinin sobasının gürül gürül yanması veee
Nene Hatun Şehitliğinde tören..
her bölükten "gözü rahatsız eden" kalburaltı bir kaç kişiden oluşmuş bir tim..
Fikret Gözübüyük
Mustafa Aslan
Mustafa Kaplan
Bayram Düzgün
Hüseyin Gedikli
soyadları o gün sadece bunlara verilmiş
puşt edepsiz aymaz şerefsiz bir nüfus memuru tarafından sanırdınız.
öyle güzel insanlardı ki..
kötülük akıllarından geçmez.
sevgi dolu yürekleri..
ışıl ışıl gözleri ile..askerlikten muaf edeyim seni diye hıyar bir
şakayı bile ağlayarak yakaran Kasım Ahiz..
Şakir Öner..
ve diğerleri..
nerdeyse her gün orada nöbetçi idim ve onlarla birlikte kalırdım. nöbetçi amiri değilsem..
kar yolu kapadığında bile onlara yemek götürmekten haz alırdım.
o soğuk tabyalarda
Allaha emanet olsunlar.
memleketimizin ne dramları var yahuu
Bedri Tokul
Teşekkürler Dostum.
Herkesin hayatı bir roman denir ya... anlatımınızdan çıkan da o. Ailenizin hayatı da bir roman.
'Baba dağdır!..' sözünü yazınızı okurken bir kez daha hatırladım. Bilge donanımındaki bir babanın belgesi olmaz zaten, yüreği ve aklı yeter. Babanızın mekanı cennet olsun inşallah.
Geçmişimiz her yönüyle çok değerli, onunla barışık olduğumuz kadar hayatla da barışık oluruz. Sizdeki bu özellik de çok belirgin.
Sağlıklı ve mutlu yarınları da aynı huzurla yaşamanızı dilerim.
Saygılarımla.
Bedri Tokul
"Çalın bir kapıyı içinde ne öyküler vardır" Cümle tam böyle miydi?
Hatırlamıyorum.
Bu sözü Sait Faik mi söylemişti? Emin değilim.
Ama beğendiğim bir cümledir.
Bazen bağımsız bir öykü yazmak istiyorum. Kalemim beni alıp
anılarıma götürüyor. Aslında bu yazıya başlarken niyetim başkaydı.
Ama yazdıkça anılarım depreşti. Böyle bir yazı çıktı ortaya.
TOKUL kelimesini çok araştırdım.Bir çok değişik anlamla karşılaştım.
Fakat babamın anlattıklarını da yok sayamazdım.
Ben de size sağlıklı, mutlu gelecekler diliyor Saygılar Sunuyorum.
Hoşça kalın.
Zaten daha sonraları yaptığım araştırmalar sonucunda ben de seninle aynı kanıya vardım. Evet.İnternet öyle bir yerleşim yerinin isminden bahsediyor Hatta Meydan Larousse ansiklopedi sinde eski bir Türk kavminin olduğundan da bahsediliyordu. İlhan Hocamın dediği gibi bir de kilisesi varmış.O nu da yeni öğrendim.Sağ olsun.
Soyadı TOKUL olan birisinin telefonunu buldum.Aradım belki akrabayız diye:" Ben Manisa' da yaşıyorum. Amasya'yla bir ilgimiz yok.Anlamı ne olursa olsun ben paraya bakarım" demişti de çok üzülmüştüm.
Şimdi TOKUL'un değişik anlamlarını gördükçe, acaba diyorum dedeme o soyadı veren Memur da başka anlamları olduğunu biliyordu da dedemin gönlünü almak için mi öyle dedi. Her neyse öyle ya da böyle
ben yıllarca onurla taşıdım.Bundan sonra da öyle olur inşallah. Bir anıydı. Sizlerle paylaşmak istedim.
Sayın Hocam ilgin için sana da çok teşekkür ediyorum.
Selamlarımla...
Sevgili ağabeyim Kaleminize sağlık. Alah kimseyi açlık ile imtihan etmesin.
Allah uzun ömür ile soy adınızı taşımak nasip etsin.
Saygılarımla.
Bedri Tokul
Allah herkese adıyla Soyadıyla sağlıklı uzun ömürler versin.
Selam ve Saygıyla...
Değerli abim.
Soyadınızın hikayesi de bu güzel yazın ile verdiğin mesaj da çok güzeldi..
Şimdi sana benim de bir sürprizim olabilir.
Eğer bilmiyorsan haber vereyim: Ülkemizde senin soyadını taşıyan bir köy var. Evet, bu köyün adı TOKUL Köyü.
TOKUL Köyü, Kütahya İlimizin Aslanapa İlçesine bağlı bir köy.
Köy hakkında pek çok bilgi mevcut internette. Ben bir tanesini kopyalayıp yapıştırıyorum:
Aslanapa İlçesinin güney batısında yer alan, ilçe merkezine 24 km. uzaklıkta, 2015 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde 662 nüfusu bulunan, halkının tarım ve hayvancılıkla uğraşarak geçimini sağladığı, ilçemizde ekonomik açıdan zayıf durumda olan köylerden biridir.
Köyden alınan bilgilerde köyün kuruluş tarihinin bilinmediği belirtilmektedir.
XVI. YY. Kütahya Sancağı Haritasında gördüğümüz Tokul Köyümüzü 1893 Tarihli Hüdavendigâr Salnamesinde de Gireği Nahiyesi’nin bir köyü olarak görmekteyiz. Tokul Köyü’nü 1914 Tarihli Gireği Nahiyesi’nin Müdafâ-i Millîye Cemiyetine Kayıt Olan Esami Defterinde 93 haneli, 600 Nüfuslu bir köy olarak görmekteyiz.
Tokul’un nüfusu 1960 yılında 884, 1980 yılında 961, 1990 yılında 1074, 1997 yılında 815, 2010 yılında 757olarak tesbit edilmiştir.
Esami Defterinde Müdafâ-i Millîye Cemiyetine Yardım Etmeyi Taahhüt Eden Kişilerin İsimleri
1-Hacıoğlu Kara Ahmet
2-Müminoğlu Süleyman
3-Şılakoğlu Hüseyin
4-Şılakoğlu Halil
5-Feyzullahoğlu Mehmet
6-Sipahioğlu Ahmet Salih
7-Akçaoğlu Mehmet
8-Koca Hüseyinoğlu Hüseyin
9-Sipahioğlu Hüseyin
10-Sipahioğlu Mehmet
11-Sipahioğlu Mehmet
12-Sipahioğlu Mustafa
13-Sipahioğlu Süleyman
14-Koca Haliloğlu Veli
15-Koca Haliloğlu İbrahim
16-Süleymanoğlu İbrahim
17-Süleymanoğlu Mehmet
18-Şılakoğlu Halil İbrahim
19-Velioğlu Ali
20-Şabanoğlu Ali
21-Banazoğlu Abdullah
22-Oğlu Abdullah
23-Emirzeoğlu Ahmet
24-Emirzeoğlu Hüseyin
25-Feyzullahoğlu Mehmet Topcu
26-Eyüpoğlu Hacı Hüseyin
27-Solakoğlu Hasan
28-Solakoğlu Mustafa
29-Emirzeoğlu Mehmet
30-Kabalakoğlu Mehmet
31-Sinanoğlu Hasan
32-Müminoğlu Hacı Mustafa
33-Şabanoğlu İbrahim
34-Cinimmetoğlu Halil
35-Sivaslıoğlu İbrahim
36-Eyüpoğlu Ahmet
37-Hacıoğlu Ali
38-Bahşioğlu Hüseyin
39-Şabanoğlu Ahmet
40-Feşçaoğlu Halil İbrahim
41-Velütoğlu Süleyman
42-Kökcüoğlu İbrahim
43-Solakoğlu Murat
44-Şılakoğlu Halil İbrahim
45-Şılakoğlu Mustafa
46-Bayramoğlu Ali
47-Eskioğlu Ahmet
48-Kadıoğlu Ali
49-Verşutoğlu Murat
50-Şılakoğlu Hatip Mehmet
Bu köyün bir de Çanakkale Şehidi var: Abdullah Oğlu Osman...05.04. 1915 de Çanakkale Arıburnu'nda şehit düşmüş.
Yani abim TOKUL sadece ''Tok ol''un yanlış yazılmış hali değil sanırım.
Aslında bir yazı ile sana sürpriz yapmak isterdim ama belki de bu bilgiden haberdarsındır diye yazı haline getirmedim.
Selam ve sevgilerimle.