- 1099 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ÇÖZÜM MOR ÇATI DEĞİL,PEMBE ÇETE
Efendim, malum-u âliniz olduğu üzere 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günüdür.
Peki ne yapılır bu günde? Yani kadına yönelik şiddete karşı bu özel günde ne gibi etkinlikler olur?
Başka ülkeleri bilmem ama bizim ülkemizde olan şudur:
Erkekler yazı ve şiir yazar sosyal medyada. Böylece daha önce hiç bilmediğimiz, ilk kez duyduğumuz gerçekleri(!) öğrenmiş oluruz.
Mesela
a) Kadın annedir
b) Kadın eştir
c) Kadın bacıdır
d) Kadın can yoldaşıdır
e) Yuvayı yapan dişi kuştur.
e) Cennet annelerin ayakları altındadır
f) Kadına en fazla değeri İslam dini vermiştir
g) Kadın köle değildir
h) Kadın- erkek eşittir
ı) Kadına şiddet uygulayanlar aciz ve korkak insanlardır. Hatta çoğunluğu eşcinseldir.
i) Kadınlar çiçektir
k) Çiçekler su ister...Pardon burası yoktu sanırım.
Bu minval üzere sonu genelde ’’ dır ’’ olan cümleler...Yani ’’ Dır dır ’’
Kadınlar farklı mı peki?
Kadınlar cihetinde de yazılar, şiirler gani kıyamet...
Hatta öyle şeyler yazarlar ki erkek olarak dünyaya geldiğinize pişman olursunuz. Çünkü erkek egemen toplumda kadınları şahmerdanlar altında ezen, ince eleklerden süzen, tespih gibi iplere dizen, sonra da cenabet cenabet gezen bir yaratık sınıfına mensupsunuz. Hepinizin boynu altında kalsın.
Haliyle 25 Kasım hatırına ses çıkarmazsınız. Nasılsa 8 Mart’a kadar bir daha sesleri çıkmayacak. ( Bir de 8 Martları vardır bildiğiniz gibi.) Bu güne mahsus konuşsunlar biraz. Hem erkek kısmının da az dinlenmesi gerekiyor değil mi? Her gün dayak, her gün taciz, tecavüz, her gün şiddet olmaz ki. Senede iki gün de olsa dinlenmesi lazım erkeklerin.
Sonra?
Sonrası yok. Dedik ya 26 Kasımdan itibaren her şey normal seyrine döner ve ülkemizde kadınlar asırlardan beri olduğu gibi şimdi de erkekler kendilerine ne kadar hak vermişse o kadarla yetinirler. Hatta bununla övünürler bile.
Mesela ’’ Kadına insanca yaşama hakkını Atatürk verdi. Avrupa’nın kadınları bile henüz seçme ve seçilme hakkına kavuşmamışken Atatürk biz kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi.’’ derler. Atatürk’ün de bir erkek olduğu hiç akıllarına gelmez.
O hakları elde etmek için verdikleri bir mücadele var mı? Yok.
Veya ’’ Kadınlara en çok değer ve haklarını veren Peygamberimiz oldu’’ derler ama Peygamberimizin bir erkek olduğunu unuttukları gibi Allah’ın neden bir tanecik de olsa numune olarak kadın peygamber göndermediğini sorgulamazlar.
Ha, arada bir iki devrimci kadın çıkmaz mı?
Çıkar elbette. Çıkmasına çıkar da onların yaptığı, yapacağı da feminizmi erkek düşmanlığına indirgeyip erkeklere sövmekten, hatta daha ileri giderek ’’ beni niçin kadın olarak yarattın?’’ diyerek tanrıya bile sövmekten öteye gitmez.
Tabi bir de bizde devrimci kadınların sonu genelde Darülaceze olduğu için öyle uzun soluklu bir mücadeleyi neredeyse hiç biri göze alamaz.
Hayvan severliklerini onları barınaklarda besleyerek gösteren bazı hanımefendiler ise insan severliklerini göstermek için de benzeri bir yola baş vururlar: Şiddet gören kadınları Mor Çatılara tıkıp beslerler. Böylece bizdeki kadına şiddet olayını da alnımızın akıyla hallederiz (!)
Bizde vaziyet bu.
Gelişmiş Batı toplumunda nasıl peki?
25 Kasımı Kadına Şiddetle Mücadele Günü ilan eden onlar olduğuna göre aynen bizdeki gibi olmasa da onlarda da var demek ki kadına şiddet.
Peki onlar ne gibi çözümler üretiyorlar kadına şiddetin önüne geçebilmek için?
İşin doğrusu bilmiyorum ama bakın gelişmiş Batıda değil de gelişmemiş Hindistan’da, hem de Hindistan gibi gelişmemiş bir ülkenin en gelişmemiş ve yoksul bölgesi olan Banda ’da kadınlar bu ve daha başka pek çok sorunu çözebilmek neler yapmışlar:
Bizim devrimci kadınlarımız Che Guevera şapkaları giyip en lüks AVM lerde Cappicino yudumlayarak ( Ya da bildiğin meyhanelerde buzlu rakı devirerek) ’’ Ne olacak bu ezilen kadının hali?’’ diye göz yaşları dökerken Banda’da bir kadın çıkar ortaya.
Bu kadın daha dokuz yaşındayken evlendirilmiş, hayatı çilelerle geçmiş, sağlık çalışanı bir kadındır. Adı Sampat Pal Davi’dir ve 5 Çocuk annesidir ( Halen hayattadır ) ve bakın Sampat Pal Davi neler yapar?
Sampat Pal Davi 2006 yılında ’’ Yeterin lan gari...Dokuz yaşında çocuk evlendirilir miymiş’’ diyerek bir mücadeleye başlar. Yani ilk işi çocuk gelin olayına el atmaktır. Ama öyle sosyal medyada resim ve ağlama ikonları paylaşarak yapmaz bunu tabii ki.
Aşağı yukarı hepsi de çocuk yaşlarda evlendirilmiş olan bir sürü kadın kısa zamanda Sampat’ın etrafında toplanır. Böylece bir devrimin kıvılcımları çakmaya başlayınca bu asi topluluğa önce ’’ Militan Maoistler ’’ der polis.
Yani bizde devrimci olsun olmasın iki kadın bir araya gelince ya kocalarını, sevgililerini veya üçüncü bir tanıdıkları kadını çekiştirirken Hindistan’ın açları resmen bir devrim başlatırlar.
Bu grubun sayıları binleri bulunca ’’ Biz Maoist filan değiliz’’ derler ama yine de kendilerine çete gözüyle bakılır.
Kısa zamanda artık onlar da üzerlerine giydikleri pembe sariler ( Hint kadınlarının özel giysisi ) sebebiyle kendilerine ’’Gulabi Gang’’ ( Pembe Çete ) denilmesine ses çıkarmazlar, hatta benimserler bu ismi.
Peki Gulabi gang ne yapar?
Gulabi Gang öncelikle başlık parası, aile içi ve cinsel şiddetle baş etmek için uğraşır.
Ev ev dolaşıp kadınların sorunlarını dinler ve çözüm bulmaya çalışır.
Kız çocuklarını para karşılığı satmak için okula göndermeyen babalara temiz bir sopa atıp çocukların okula gönderilmesini sağlar.
Yoksulluk sınırı altındaki insanlara tahıl dağıtımının adaletli bir şekilde yapılmasını sağlar; Mesela tahılları dağıtmayıp öylece deposunda tutan memurun ofisini basmış ve traktörler ile dağıtımı yapmıştır.
Nüfus kağıdı olmadığı için yaşlılık maaşı alamayanlara ödeme yapılmasını sağlamıştır.
Elektrikleri kesip daha sonra rüşvet almadan açmayan görevliye de elektrikleri zorla açtırmışlardır.
Şiddet gören kadınlar Gulabi Gang’a başvururlar. Gulabi Gang gidip şiddet gösteren eş ile konuşuyor. Bir sonuç alamadıkları taktirde o adamı bambu sopalarıyla dövüyorlar.
Polis diyelim ki karısını döven bir erkeği serbest bıraktı. Bu durumda Gulabi Gang hem o dayakçı kocayı hem de polisleri eşek sudan gelinceye kadar dövüyor.
Tecavüze dur demek için en kalabalık yerleşim yerlerinde dans ediyorlar.
Tecavüzcülerin hadım edilmesi için gösteriler düzenliyorlar.
Ve işin en ilginç tarafı:
Gulabi Gang artık Avrupa’ya örnek olma yolunda. Ülkelerinde 20.000 üyesi olan Gulabi Gang’ın Paris’te bir şubesi var.
Sözü çok fazla uzattım farkındayım.
Uzun lafın kısası çözüm Mor Çatı değil Pembe Çete. Bilmem anlatabildim mi hanımlar?
YORUMLAR
Ben ciddi bir insanım ve karşımdaki yazar olayı bir yerde sulandırıp (k) Çiçekler su ister...Pardon burası yoktu sanırım ) yazıp üstüne de yazının sonunda hanımlara yığılıyorsa ayarım fena bozuluyor.
sami biberoğulları
Benim yapabileceğim bir yardım, bir hizmet var mı? Yoksa bırakalım öylece kalsın mı?
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik
Şiddet ne kadına ne de erkeğe hiç yakışmıyor ancak en çok da şiddet gören kadınlar yine de... Ana bacı yar etmiş Rahman ve Rahim olan Allah bizlere onları biz de etmediğimiz eziyet bırakmıyoruz. Hindistan'da ki örgütlü kadınlar gerçekten iyi şeyler yapmışlar kadınlar adına. İnanıyorum ki dünyayı kadınlar yönetse, çok daha az savaş gerçekleşirdi dünyada... Kadın baştacı, kadın yürek ilacı, kadın ruhumuza güzellikler katan kimi sevgili kimi bacı... Manidar bir yazı yine kutluyorum yürekten Sami Hocam...
sami biberoğulları
Koskoca Osmanlı'yı dize getirenin bir kadın olduğunu unuttun galiba ( Rus çariçesi II. Katherina ) Bugünkü Ortadoğunun sınırlarını İngiliz Casusu Gertrude Bell'in çizdiğini de unuttun sanırım.
Haa belki daha az olurdu ama mutlaka yine olurdu.
Selam ve sevgiler.
Ahmet Zeytinci
sami biberoğulları
Bu kadın milletinin neden var olduğunu - eğer inanıyorsan - yaratana sorman lazım. Bir yaratan olduğuna inanmıyorsan o zaman bu sorunun cevabını hiç bir şekilde öğrenemezsin zira bir hücreden evrimleşe evrimleşe en sonunda insan olabilen bir varlık neden kadın ve erkek olarak iki ayrı cinsiyete dönüşmüş buna ne Darwin cevap verebilir ne de Mendel.
İleride bilim ve fende çok ilerlersek dünyada sadece erkeklerin kalacağını nereden biliyorsun ki. Beyinlerini pantolonlarının ön kısmında taşıyan erkek milleti olarak kadınları yok edelim derken kendimizi yok edeceğimiz muhakkaktır. O zaman dünyada sadece kadınlar kalır. İşte o zaman erkeksiz bir dünyada tamamen özgür olarak ve de aynen senin ifade ettiğin gibi kadın kadına sürterek ürerler, doğan da kadın doğar. Belli mi olur?
Benden de sevgiler....
Den(iz)
Bu Hindistanda yapılanı uygulamaya sizden de başlayabiliriz bu durumda. Suç suçtur. Geçmişte işlenmiş olması kişinin o suçu işlememiş gibi olmasına neden olmaz.
Siz de benim günahlarımdan dem vuracaksanız ki sizin karşı savunmalarınız genelde az önce yaptığınız gibi bu şekilde oluyor hiç zahmet etmeyin. Bunlarla ilgilenmiyorum. Zira sizin teraziniz benim ölçüm değil.
Benim dine bakışım, darvin , hindistanda olan biteni boş verin siz hocam. Biz dün gece uyurken dünya da kaç kadın ve çocuk erkekler tarafından tecavüze uğradı, taciz edildi, öldürüldü diye bir kez düşünün. Sadece gerçekten düşünün. sonra yine bulaşık yıkamak kimin görevi, sınırları aşmadan özgürlük şeysi yapın, özgürlük sandığınızı size peygamber verdi yoksa siz bir hiçsiniz,insanın ikinci el piyasasıdır kadınlar falan diye konuşursunuz kendi aranızda.
Sekiz Marta kadar değil siz hep rahatsınız bu yazıya bakarsak.Çünkü kafanızda herşey halledilmiş. Biz de başımızın çaresine bakarsak siz hiç rahatsız olmazsınız. Yani arada sırada çıkıp böyle konuşuyoruz diye de kusura bakmayın hocam. Rahatsızlık vermişiz. PARDON!
Ayrıca bu yazdığımı da ilk yazdığım yorum gibi anlayacaksanız hiç cevap vermeyin.
Siz böyle yazılar yazınca işte bu nedenlerle samimi gelmiyorsunuz ki zaten içerikte dalga geçer bir tema var. İşkence ile öldürüldüler! Bunu anlayabiliyor musunuz?
SADECE KADIN OLDUĞUMUZ İÇİN ÖLÜYORUZ!
Bunu görebiliyor musunuz?
Den(iz)
Bu Hindistanda yapılanı uygulamaya sizden de başlayabiliriz bu durumda. Suç suçtur. Geçmişte işlenmiş olması kişinin o suçu işlememiş gibi olmasına neden olmaz.
Siz de benim günahlarımdan dem vuracaksanız ki sizin karşı savunmalarınız genelde az önce yaptığınız gibi bu şekilde oluyor hiç zahmet etmeyin. Bunlarla ilgilenmiyorum. Zira sizin teraziniz benim ölçüm değil.
Benim dine bakışım, darvin , hindistanda olan biteni boş verin siz hocam. Biz dün gece uyurken dünya da kaç kadın ve çocuk erkekler tarafından tecavüze uğradı, taciz edildi, öldürüldü diye bir kez düşünün. Sadece gerçekten düşünün. sonra yine bulaşık yıkamak kimin görevi, sınırları aşmadan özgürlük şeysi yapın, özgürlük sandığınızı size peygamber verdi yoksa siz bir hiçsiniz,insanın ikinci el piyasasıdır kadınlar falan diye konuşursunuz kendi aranızda.
Sekiz Marta kadar değil siz hep rahatsınız bu yazıya bakarsak.Çünkü kafanızda herşey halledilmiş. Biz de başımızın çaresine bakarsak siz hiç rahatsız olmazsınız. Yani arada sırada çıkıp böyle konuşuyoruz diye de kusura bakmayın hocam. Rahatsızlık vermişiz. PARDON!
Ayrıca bu yazdığımı da ilk yazdığım yorum gibi anlayacaksanız hiç cevap vermeyin.
Siz böyle yazılar yazınca işte bu nedenlerle samimi gelmiyorsunuz ki zaten içerikte dalga geçer bir tema var. İşkence ile öldürüldüler! Bunu anlayabiliyor musunuz?
SADECE KADIN OLDUĞUMUZ İÇİN ÖLÜYORUZ!
Bunu görebiliyor musunuz?
sami biberoğulları
Bizzat kendi yazdığım bir yazdan yola çıkarak beni kendi silahımla vurmaya çalışmışsın. Ama '' Kur'anda namaza yaklaşmayın diye ayet var '' diyen Bektaşi gibi o yazıdan şimdi bana çakmak için sana gerekli olan kısmı almışsın. Neyse. Önemli değil. Böyle yorumların geleceğini bile bile yazdığım bir yazıydı o.
Hindistan'da yapılanı uygulamaya benden başlayın. Vallahi de billahi de benden başlayın...Ama başlayamazsınız. Neden başlayamayacağınızı yazımın içinde belirttim zaten.
Dün gece ne kadar kadın tacize tecavüze uğradı bilemem. Ama bildiğim bir şey varsa bir gün bu dünyada tecavüzün, tacizin, şiddetin kökü tamamen kazınacaksa onu yine topuna birden sövdüğünüz biz erkekler yapacağız.
Siz kadın olduğunuz için öldürülüyorsanız kedi öldüren kediyi kedi olduğu için mi öldürüyor? Bir köpeğin bacaklarını kesen sapık köpeği köpek olduğu için mi öldürmeye kalkıyor ya da direkt öldürüyor? Taksici öldürenler taksiciyi tasksici olduğu için mi öldürüyor?
Ben nasıl ki sana samimi gelmiyorsam sen de bana samimi gelmiyorsun yazdıklarından dolayı. Çünkü Kadına şiddetin çözümü tüm dünyaya küfretmek değildir. Ben en azından uygulanabilir ya da uygulanamaz bir çözüm örneği sunmuşum... Sen?
Den(iz)
Bizim bir yerden başlamamıza gerek yok zaten... Kendi cürmünüz sizin vicdanınızın yüküdür. Şiddete çözüm şiddet önermek başka bir şiddet doğurmakla mı övünüyorsunuz?
Siz erkekler bitireceksiniz tabi ki ,öldürmezseniz ölmeyiz.
belik de aramızdaki bektaşi ben değilimdir! .yapmayın hocam :))
Bence konu kapandı!
SAYGILAR HOCAM
Kadına en fazla değeri İslam dini vermiştir
Katılıyorum bu sözünüze
Ancak İslam dini çok da anlaşılmamış o halde, Asıl sorunun kaynağından başlamalıyız
Önce İslam dinini doğru anlamak ve doğru öğrenmekle işe başlamalıyız diyorum
Bu kadar iki yüzlü olan bir dünya düzeninde bunu nasıl başaracağız
zaten yazınızla tüm sahtelikleri iki yüzlülükleri etraflıca yazmışsınız o konuda takdir ötesi bir yazı gerçekten
İşin özü eylemleriyle insanoğlu kendi özüne ihanet etmekte kendi batağını ve çukurunu hazırlamakta
SAYGILARIMLA
sami biberoğulları
İslam dinini doğru anlamak öyle sanıyorum ki hiç bir zaman mümkün olmayacak.
Neden mi?
Bunun cevabını buraya yazsam sadece sana cevap vermiş olurum. Oysa çok önemli bir konu. O halde ben bu konuda bir makale yazıp İslam dinini doğru anlamanın bu saatten sonra niçin mümkün olmadığını anlatmaya çalışayım.
Selam ve sevgilerimle.
Taylan KOÇ
sami biberoğulları
Bu yorum sanırım bana değil.
Eğer bana ise konuşuruz ayrıca.
MÜSLÜM BAYRAM
VEDE SAMİ HOCAMIN YAZISININ İÇİNDE GEÇEN O CÜMLEYİ ALIP KATILDIĞIMI YAZDIM
ŞU ANDA YAŞANILAN İSLAM DİYE YUTTURULAN DİNE ZATEN KARŞI OLDUĞUMU YAZIMDA Kİ İRONİDEN ANLAŞILMALI İDİ ;))
Bu durumda üzerime alınmadığımı bildirir saygılarımı sunarım
Kıymetli hocam, çok güzel ifade etmişsiniz olay bu dur. Kadın haklarına dönük temel mücadeleyi yine kadınlar vermeli. Tabi bunu yaparken de erkekleri ürkütmeden yapmalılar. Yani işten yorgun argın gelmiş ve anası dini ağlamış kocasına; Ben istediğim zaman gece yarısı da olsa arkadaşlarımla bar da içmeye giderim ve sende bunu kabul edeceksin derse yani kadının haklarını bu düzeyde algılarsa ki,(marjinal gurupların kadın hakları ile ilgili talepleri ve topluma dayatmaları genelde bu ve benzeri tarzda oluyor) doğrusu bunu kabul edecek erkekleri (istisnalar hariç) ne bu ülkede nede dünyanın hiçbir ülkesin de bulamazlar.
Bu arada kadın bedeninin(porno türü vs) ticari sömürüsünü görmezden gelmek şartıyla hakkını teslim etmek gerekirse birkaç Avrupa ülkesi istisna (tecavüz vs dahil) kadına şiddetin en az olduğu ülke yine İslam ülkeleridir.
Sonuçta ne olursa olsun elbette ki, dünyanın her yerinde kadına şiddet sıfıra indirilmelidir.
Yeter ki kadın hakları savunucuları doğanın ve hayatın gerçeklerini kabul ederek harekete geçsinler. Aksi takdir de erkeklerin egemen olduğu bu dünyada boşa kürek çekmiş olurlar.
Saygı ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Ülkemizde kadın hakkı diye savunulan şey maalesef çok defa senin de örneğini verdiğin marjinalliklerden öteye gitmiyor.
Mesela: Erkek için bakir olmak sorun değilse, benim için de bekaret diye bir sorun olmamalı diye düşünen, düşünmekten de öte bunu fiiliyata koyan kadın böylece gasp edilen bir hakkını elde ettiğine, böylece daha da özgürleştiğine inanıyor.
Söylenecek çok şey var da sayfalar dolusu yazsam bitmez bu konu.
Selam ve sevgilerimle.
HERSOY
Serhat BİNGÖL
Kıymetli arkadaşım Şundan emin olabilirsiniz Müslüman olduğum için duygusal bir yaklaşımla söylemiyorum. Gerçekten İslam dini kadına en fazla değer veren dindir. Bu konuda kutsal kitapta kadını önemseyen birçok ayet vardır. Muhtemelen biliyorsunuzdur İslam öncesi kadınlar köle pazarında bir eşya gibi alınır satılırdı. Kız çocukları istenilirse keyfiyete dayalı diri diri gömülür ve bu vahşet çok doğal sayılırdı. Kutsal kitabımızın inmesiyle bu kesinlikle yasaklanmıştır. Ve yüce peygamberimiz o dönemlerdeki seçkin ailelerin kadınları hariç kadınların evlerinden dışarı çıkamazken çıksalar da tecavüz dahil öldürülmeleri de hiç yadırganmaz hesap sorulmazdı. Yüce peygamberimiz işte öyle bir dönemde hanımını alıp çarşıya pazara çıkar ve Müslüman olmuş ailelerin kadınlarının da (güvenlik nedeniyle) erkekleriyle birlikte dışarıya çıkmalarını söylerdi. Yani günümüz de çok doğal gibi görünen bu faaliyet cahiliye devrinde müşrikler tarafından tepkiyle ve öfkeyle karşılanıyordu.
Gelelim günümüze, siz bakmayın İslam ve Müslüman düşmanlarının yaygarasına o batılı ve Hristiyan ülkelerinde öyle boyutlar da kadına şiddet uygulanıyor ki inanamazsınız. Kaldı ki, yalnızca fiziki şiddette değil kadın bedenin sömürüsü hat safhada, hele on sekiz yaşına girdi mi, fahişe mi olurmuş aç mı kalırmış uyuşturucu bağımlısı mı olurmuş hiç umur etmez bavullarını kapının önüne koyu verirler. Zerre kadar da dert etmezler. Sonrada buna medeniyet derler. Ha bir konuda haklarını teslim etmek gerekirse hukuksal anlam da Müslüman ülkelerine göre daha ileri seviyedeler. Hepsi o kadar.
Saygı ve sevgilerimle.