- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SOKAĞIN SONUNDAKİ EV BÖLÜM-25
BÖLÜM- 25
Yapılan iş bölümünden sonra Heval Baş komiser olay yeri ekibi ile Gülsarı’nın Beyazıt’taki adresine doğru yola çıktı. Adresi bulmaları zor olmadı. Olay yeri ekibinden Cemal apartman yöneticisini bularak dairenin yedek anahtarı ile kapıyı açtırdı. Hep beraber içeri girdiler.
Heval,
‘’ Çocuklar dikkatli çalışın hiçbir şeyi atlamayalım.
Biraz sonra salondan Keremin sesi duyuldu, ‘’ Baş komiserim buraya gelin.’’ Büfenin yanında bulunan etajerin çekmecesinde oldukça fazla para desteleri duruyordu. Bu bana oldukça ilginç geldi. Lokantada çalışan bir kadının evinde ortalık yerde bu kadar para bulunması.’’
Heval,
‘’ Bulduğunuz her şeyi delil torbasına koyun.’’
Esas bombayı İsa patlattı. Etajerin en alt çekmecesinde bir beze sarılı olarak duran tabanca. Birkaç saat süren araştırmadan sonra toparlanıp Asayişe döndük. Ben hemen silahı balistiğe gönderdim. Paralar ise, Üzerlerinde parmak izi aranması için laboratuvara gitti.
Sedat Amir,
‘’İyi iş çıkardın Heval eline sağlık.’’
Heval,
Sağ olun Amirim, bir an evvel sonuçları almak için, ben yarın sabahtan doğru balistiğe gideceğim.
2
Bahçeden içeri girdiğimizde ikimizde hemen bir terslik olduğunu anladık. Bahçe bakımsızlıktan dökülüyordu. Her tarafı yabani otlar sarmış, çiçekler susuzluktan kurumuş, Şeftali ağacından mis gibi şeftali kokusu geliyordu. Yerde ise toplanmayıp çürümeye terk edilmiş şeftaliler doluydu. Kapının zilini çalmamıza rağmen açan olmadı.
Murat Baş komiserle bakıştık. Sanırım o da benim gibi düşünüyordu.
Murat Baş komiser,
‘’ Hansa terslik daha kapıda başladı.’’
Hansa,
‘’ Haklısın Baş komiserim, Rıza koçbaşını getir. Bizde kendi usulümüzle açarız kapıyı.’’
Koçbaşı gelince kapı iki darbede açıldı. İçeride çok ağır bir koku vardı. Sağa, sola bakındıktan sonra, salona geçtik. Nihayet Yakup Lütfü’yü bulduk. Başından tek kurşunla vurulmuş yerde yatıyordu. Masanın üzerinde ise bütün yiyecekler çürümüştü. Böylece ağır ağır kokunun Yakup Lütfü’nün cesedinden gelmiş olduğunu anladık.
Olay yeri ekibi çalışmaya başladı. Bütün parmak izleri alındı. İçki kadehlerini laboratuvara göndermek için topladık. Ceset morga gönderilmek üzere ambulansa alındı. Saat beşe doğru Asayişe dönmek üzere yola çıktık.
Murat baş komiser,
‘’ Artık her şey Gülsarı’nın Asayişe getirilmesine kaldı.
Hansa,
‘’ Heval, Gülsarı’nın teyzesinin evinde silah bulduklarını haber verdi. Balistik kurşunun Gülsarının evinden çıkan silahtan atıldığını ispatlarsa, hayatının sonuna kadar girdiği delikte kalır.’’
Murat Baş komiser,
‘’ Böylece Esma’nın üzerine çöken kara bulutlar da dağılır. Hadi toparlanın çocuklar.
3
Yeniden Sedat Amirin odasında toplandık.
Sedat Amir,
‘’ Murat, Gülsarı’nın gidebileceği yerlerin bir listesini çıkarın, iş taksimi yapın ve her olasılığı göz önünde tutun. Saklanacak yer bulamasın. Hadi göreyim sizi.
Hansa Sedat Amirin yanından çıkarken, telefonu çaldı. Arayan Tugay Baş komiserdi, ‘’Ne oldu bir gelişmemi var?’’
Tugay Baş komiser,
‘’ Buraya gelseniz iyi olur baş komiserim. Esma’nın bir önerisi var. Kendisinden dinleyin. Sizde benim gibi ikna olacaksınız?’’
Hemen telefonu kapatıp, Sedat Amirin yanına gittim.
Hansa,
‘’ Amirim, Biraz evvel Tugay’la konuştum. Esma, Gülsarı konusunda bir çözüm önermiş. Tugay Baş komiserin aklı yatmış, Benimde Esma’yı dinlememi istiyor.
Sedat Amir,
‘’ Git konuş Esma ile dinle bakalım nasıl bir çözümmüş. Ona göre harekete geçeriz.’’
Hiç vakit kaybetmeden Aşevine gittim. Esma ile karşılıklı oturduk.
Hansa,
‘’Seni dinliyorum Esma. Doğrusunu istersen önerinin ne olduğunu merak ediyorum.’’
Esma,
‘’ Birkaç gündür ben Gülsarı olsam nereye saklanırdım diye düşünüyordum. Öyle bir yer olmalı ki, kimsenin orada saklanacağımı düşünmesin. Aklıma ilk gelen yer, Ona cehennem azabı çektirdiğim metruk ev oldu. Ben Gülsarı olsa idim orada saklanırdım. Gereken önlemleri alırsanız, birazda şansımız olursa en kısa zamanda avucunuza düşecektir. Bu önerimi düşünün ve değerlendirin.’’
Evet, çok mantıklıydı. ‘’ Ben şimdi Asayişe dönüyorum. Hemen Sedat Amirle görüşeceğim.’’
Sedat Amire Esma ile yaptığım konuşmayı olduğu gibi aktardım.
Sedat Amir,
‘’ Benimde aklım yattı. Çok mantıklı, burada biz ondan bir adım öndeyiz.
Hansa,
‘’ Nasıl yani?’’
Sedat Amir,
‘’Gülsarı, güpegündüz ortalıkta dolaşmayı göze alamaz. Mutlaka gece geç saatte ortaya çıkacaktır. Ondan evvel davranıp biz yerimizi alalım, tabi şimdiye kadar metruk eve yerleşmediyse? Öncelikle evi cepheden gören evlerden birkaç tanesine adamlarımızı yerleştirelim. Kalanınız içerde bekleyin.’’
Hansa,
‘’ Baş üstüne Amirim.’’
Hansa, Sedat Amirin yanından çıkar çıkmaz, zamanla yarışmaya başladı. Bütün arkadaşlarını başına toplayarak son durumu izah etti ve iş dağılımı yaptı. Buna göre, Ayşe ve Leyla metruk evi ve sokağın köşesini gören iki eve yerleştirdi. Yanlarına gerekli ihtiyaçlarını alarak, Büşra ve Heval’le beraber metruk eve yerleştiler. Onlar için şimdi uzun ve sıkıcı bekleyiş dönemi başlamıştı.
Hansa kendi kendine düşünüyordu.’’ İnşallah haklı çıkarsın Esma, bu bekleyiş boşuna olmaz.’’
Gece üçe doğru ilk sinyal Leyla’dan geldi. ‘’ Baş komiserim, ışıkları sönük bir araç sokağa saptı size doğru geliyor.’’ Hemen sessizce Heval’le Büşra’yı kapının sağına ve soluna geçmelerini işaret ettim. ‘’ Sakın ben işaret etmeden müdahale etmeyin.’’ Cemil’e dönerek, ‘’ Benim konuşmamı işaret say ve ışıldağı yak.’’ Cemil, ‘’ Tamam Baş komiserim.’’ Araç yavaş, yavaş geldi ve kapının önünde motorunu stop etti. Kısık sesle yapılan birkaç konuşmadan sonra, ellerinde poşetlerle iki kişi kapıyı açıp içeri girdi. Hansa Baş komiser, ‘’ Şimdi’’ Işıldak yanınca ikisi birden oldukları yerde donup kaldılar.
Hansa Baş komiser,
‘’ Kızlar kelepçeleri takma şerefini size bırakıyorum. Ee Gülsarı, çekirge bir zıplar iki zıplar, üç zıplar ama sen bir kere bile zıplayamadın. Sen yanında bonusunu da getirmişsin. Büşra, ekip otosunu çağır şunları bizim otelde ağırlayalım. Heval, sende kızlarla konuş, verdiğimiz rahatsızlık için ev sahiplerinden özür dilesinler. Buraya gelsinler, operasyon sona erdi. Asayişe dönüyoruz. ‘’ Gülsarı, yakalandığından beri ilk defa konuştu, ‘’ Allah belanızı versin. Avukat istiyorum. ‘’
Hansa ,
‘’ Sus pislik karı, Allah’ın adını ağzına alma sana yakışmıyor.’’
Hemen Sedat Amiri aradım.’’ Amirim sizi uyandırmadım ya?’’
Sedat Amir,
‘’ Ben Asayişteyim, sizden iyi haber almadan ayrılmayacağım.’’
Hansa,
‘’ Operasyon başarı ile sona erdi Amirim. Asayişe dönüyoruz.’’
İkisini de nezarethaneye attıktan sonra, Sedat Amir, ‘’ Operasyona katılan herkes yarın öğlene kadar izinli. Yemek yemeden gelin, öğle yemeği benden. Bu kıyağımı da unutmayın. Dağılın şimdi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.