✓ ARTIK BAŞIMIZA TEK BİR KUŞ SIÇMAYACAK AMA AĞZIMIZA MUHAKKAK BİR ARAP .....!

• 22 Kasım 2018 Perşembe 11:31:31

✓ ARTIK BAŞIMIZA TEK BİR KUŞ SIÇMAYACAK AMA AĞZIMIZA MUHAKKAK BİR ARAP ......! ✓

İstanbul’da yaşayıp başına kuş sıçmayan yoktu eskiden.! Evet yoktu çünkü, kuşlar uçardı İstanbul semalarında ve adım başı bir ağaç olurdu cancağızım İstanbul’un sokak aralarında.!

Belki de İstanbul semalarında özgürce kanat çırparak uçan o kuşlar sebebiyle; Milli piyango idaresi reklâm yapma ihtiyacı bile duymuyordu eskiden. Duymuyordu çünkü; Muhakkak bir kuş boku isabet ederdi hareket halinde ve gülerek yaşayan İstanbul’lu insanların başına...

Yaklaşık yirmi yıldır kentsel dönüşüm adı altında "rantsal" bir dönüşüm içinde kaldı cancağızım İstanbul. Ve birbiri ile sidik yarışı halinde sadece ve sadece "rantı" hedef belirlemiş olan konuşmaktan aciz bir yığın embesil.! Müteahhit kartvizitleri ile mantar gibi türetildi üretimden muaf tutulan cancağızım İstanbul’da. Doymak bilmez çakalların, savaş edercesine başlattıkları tiksinti sebebi bir sidik yarışı ve sonrasında hummalı bir betonlaşma ile kuşlara bırakın yuva yapmayı, tüneyecek tek bir ağaç dalı bırakmadılar dallamalar cancağızım İstanbul’da.!

Başına kuş sıçmayana İstanbullu denmez denilirken, bugün tek bir sidikli Arap görmek istemiyorum Allah’ım, n’olur karşılaştırma diyen ve kendi evinde misafir! Hatta kendi evinde esir hissiyatı ile nefes alan yığınlar ile dolu cancağızım İstanbul.!

İki duble rakı içmek için Karaköy rıhtımına inen amcama; "yahu otur şurada içsene rakını" dediğimde ki bakışlarını ve o bakışları ile anlatmak istediği derinliği bilmem anlatabiliyormuyum?

Amcamın meselesi; rakı bahanesi ile beton dökülerek küstürülen İstanbul’un, bulutlarla dans eden deniz kenarında, martıların ağıtlarına uzatmakmış meğer kadehiyle içinden geçenleri.!

Sokak aralarında koşuşturan çocuk seslerinden rahatsız olan ve duyduğu bu rahatsızlık sebebiyle pencereye çıkıp; "haydi bakiiiim evinizeee" diyerek seslenen tek bir teyze mi kalmadı cancağızım İstanbul’da.!

Yoksa; beton mikserlerinin sesine çocuk seslerine verdikleri tepkinin milyonda birini vermesi gereken teyzelerin, ödleri boklarına mı karıştı cancağızım İstanbul’da.!

İstanbul’da yaşayıp başına kuş sıçmayan yoktu eskiden.! Evet yoktu çünkü, kuşlar uçardı İstanbul semalarında ve adım başı bir ağaç olurdu cancağızım İstanbul’un sokak aralarında.!

Efendimizin (S.A.V) veda hutbesinde; "Arap’ın Arap olmayana üstünlüğü, takva’dan ibarettir" sözü bugün cancağızım İstanbul’da şöyle dikta edildi bizlere maalesef;

"Arap’ın Arap olmayana üstünlüğü, PARA’dan ibarettir.!"

Bak gördün mü? Tersten okuyunca yine bok yemenin Arapçası oluyor.!

Başına kuş sıçan neden kendini şanslı adlediyormuş ve amcam neden iki duble rakı içmek için Karaköy rıhtımına gidiyormuş şimdi daha iyi anlıyorum. Anlıyorum ama bilmem anlatabiliyormuyum?

Ramak Kaldı / (Samim İĞDE)