SEVİYOR MUYUZ SEVMİYOR MUYUZ?

• 20 Kasım 2018 Salı 21:27:13

Dünyada, uğruna canımızı verebileceğimiz varlık ve kişi sayısı çok azdır. İşte bunlardan biri de vatanımızdır. Üzerinde yaşadığımız toprak parçasının kıymetini bilmeyenlerin değer verdikleri hiçbir şeyin değerli olduğunu inanmıyorum.

Vatanımızın ve milletimizin bugünlere gelmesinde emeği geçen bütün Türk büyüklerini saygıyla ve gururla anıyorum. Allah rahmet eyler inşallah. Bu millet, tarihin başından bu güne varsa büyükleri sayesinde vardır. Kurduğu devletlerin sayısı hiç önemli değildir. Önemli olan bugünlere kadar gelmiş olmasıdır. İnşallah ebediyete kadar da devam edecektir.

Burada bilmemiz gereken iç ve dış düşmanlarımızdır. Kurduğumuz devletlerin sayısının çok oluşu düşmanlarımızın çokluğundandır. Düşmanlarımızın nereden çıktığı önemli değildir. Dünün düşmanı bugünün dostu olamaz.

Milletimizin zor günlerinde ortaya çıkan ve tüm dünyaya bağımsızlık ve kahramanlık dersi veren Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü unutmak, yok saymak ve tanımamak vefasızlıktır, töreyi bilmemektir.

Yine bir 10 Kasım’a daha erişmiş bulunmaktayız. Ata’mızın aramızdan ayrılışının 80. Yılında Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN büyüklüğünü ve insanlığını daha iyi anlamaktayız.

Seksen yıldan bu yana çok ağıtlar yaktık, türküler ve şiirler söyledik, yazılar yazdık ama bir türlü hakkını veremediğimizi düşündük. Nasıl anacağımızı, neler yapacağımızı karar veremedik. Çünkü mesele Türkiye Cumhuriyetini kuran ve Türk Milletini dünya devleti yapmak için çalışan büyük bir liderden bahsediyoruz.

Sevdiğimiz kişilerle karıştırdık. Şunu severdi, şunu dinlerdi, şunu oynardı şunu giyerdi diyerek ağıt yaktık. Değişik resimlerini bulup onları yayınlayıp daha fazla dikkat çekmeye çalıştık. Aslında birçok konuda onun üzerinden reklam veya pirim yapmak istedik. Methiyeler düzdük. “ATAM İZİNDEYİZ” diye bağırdık durduk.

İstediğimiz oldu mu?

Olmadı. Neden?

Demek ki sloganla bu iş olmuyormuş.

Ne yapacağız?

Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe gideceğiz. Durmayacağız. Yorulmayacağız. Yılmayacağız.

Bunu yapmak için Atatürk sevgisi kadar, vatan, millet, bağımsızlık ve bayrak sevgisi olacak.

Tembellik, nifak, dedikodu, bencillik, gösteriş, ikiyüzlülük, taklitçilik ve çekememezlik olmayacak.

Vatanı ve milleti için bir olamayanların, çalışmayanların ve makamlar peşinde kebapçı kedileri gibi bekleyenlerin, rüşvet, kayırma ve liyakatsizlerin Atatürk sevgisi hikâyedir.

Hakkıyla Atatürk’ü sevip sevmediğimizi vatan ve milletimizin durumuna bakarak anlayabiliriz.

Laboratuvarların yerine kahvelerde sabahlayıp, zamanımızı kitap okuyarak değil de (güya akıllı)telefonla geçiriyorsak, parklarda ve parti odalarında kuru kuruya Atatürk sevgisini tartışıyorsak biz Atatürk’ün yolunda değiliz.

Milletle beraber olmak yerine dalkavuklarla beraber oluyorsak, biz Atatürk’ün izinde değiliz. İzine çıkmış olabiliriz.

Bol bol övünüp çalışmıyorsak, parklarda ve kafelerde akşama kadar guguk kuşu gibi oturuyorsak, Atatürk’ün yaptıklarını ve hedeflerini bilmiyorsak, biz Atatürk’e zarar veriyoruz demektir.

Seksen yıldan bu güne Atatürk’ün yaptıklarının üzerine demokraside, sanatta, ekonomide, ticarette ve ilimde bir arpa boyu yol alamamışsak, bolluk, bereket, barış yoksa insanlar kaygısız gülemiyorlarsa biz Ata’mızı anlamamışız. Sahi;

Biz Atatürk’ü seviyor muyuz, sevmiyor muyuz?

Muhabbetle!..

10.11.1918

Osman GİRGİN

Eğitimci, Yazar-Şair
osmanlıhaber.com