Bir milleti millet yapan özelliklerin tamamına ortak değerler denir. Milli marşlarda her toplumun kendine ait olan ortak değerlerinden biridir. Bayrak ve vatan sevgisinin bir tezahürü olan milli marşlar, milli duyguların en güzel ifade edildiği mısralardır.
İşte, İstiklal Marşı’mız da bizleri her okuduğumuzda yeniden heyecanlandırmakta, milli duygularımıza tercüman olmaktadır. Bağımsızlığımızın sembolü olan İstiklal Marşı, Türk milletinin en buhranlı dönemlerinde Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmış, 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milli marşımız olarak kabul edilmiştir.
Türk milletinin işgalci kuvvetlere karşı verdiği mücadeleye rehber olan İstiklal Marşı’nın her bir satırı büyük bir anlam ve öneme sahiptir. Özünde, vatan, bayrak ve millet sevgisi ön plana çıkmakta, bağımsızlığımızın her ne pahasına olursa olsun mutlaka elde edileceği ifade edilmektedir. Kahramanlık ve inanç duygularının en güzel şekilde işlendiği İstiklal Marşı, taşıdığı anlam sayesinde milletinin duygu ve düşüncelerine tercüman olan, gerek şiir, gerekse ezgisi ile dünyada bir eşi ve benzeri daha bulunmayan eşsiz bir milli marştır.
Bu yüzden hepimiz, İstiklal Marşı’mızı hem şiir hem de taşıdığı anlam ile en güzel şekilde öğrendiğimiz takdirde, vatanımızın, ecdadımız tarafından düşman elinden kurtarılarak, nasıl bağımsızlığına kavuşturulduğunu daha iyi anlar, vatanımıza, bayrağımıza ve bağımsızlığımıza olan sevgi ve bağlılığımızı daha üst seviyelere çıkarmış oluruz.
ANCAK… günümüzde çoğu milli değerlerin aşındırılması gibi,İstiklal marşımızda bundan nasibini almıştır.Cüda,şüheda,izmihlal,ruhu mücerred,vecd,ceriha,ne anlama geliyor çocuklarımıza bir soralım kaç tanesi anlamını biliyor.Okullarda her pazartesi ve Cuma İstiklal Marşı okunur ama nasıl? Rahat,hazır ol…Yüksek sesle hoparlörden İstiklal Marşı verilir,çoğu okulda nota,vuruş bilgisi olmayan bir öğretmen ön tarafta marşı yönetir.Tabi ki sözde,görünüş de…Gerçekte çoğu öğrenci hoparlörün kulakları tırmalayan yüksek sesine gizlenir, play back yapar.Söylüyormuş gibi yapar,dudaklarını kıpırdatır ama ses çıkmaz.Bırakın öğrencileri,öğretmenlerden tek başına kaç öğretmen istiklal marşını doğru söyleyebilecek bir bakın,halimizi daha iyi anlarsınız…
Andımızı ırkçılık içeriyor,iyi ki kalktı deyip iktidarın dümen suyundan gidenler el insaf…Ver mehteri,ver mehteri…Ceddin deden,neslin baban,hep kahraman Türk Milleti…Irkçılık Türk ismi var.Bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu…Samimiyetsiz,ciddiyetsiz,laubali bir spiker her gün mehter marşımızı adeta eritiyor,değersizleştiriyor,farkında mısınız beyler.
Milli ve manevi değerlerimizin ruhunu alır, seküler hale getirirseniz bunların hiçbir anlamı kalmaz,papağan gibi oluruz.Andımız gündeme gelince şark kurnazlığı yaparak Türkçe ezan konusunu ortaya atıp konuyu saptırmaya çalışmakla gerçekleri örtemezsiniz.
Ülkemizde ve eğitim sistemimizde temel sorun ruh aşınması.Şaşkın ördek gibi sağa sola savrulan temelsiz söylem ve eylemlerden en çok yaralanan milli ve manevi değerlerimiz.
Evet iyi oldu,andımızı kaldırınca,istiklal Marşımızı daha gür,daha içten,daha anlayarak okumaya başladık,ülkemiz ve eğitim sistemimiz çağ atladı diyebilir miyiz?Ruhunu kaybeden test ve tost neslinden bahsediyorum,ey milleti İbrahim…Öğretmenler alo 147 ile psikolojik sorunlu veliler tarafından saçma sapan soruşturmalarla boğuşurken , şehirlerde her liseye bir polis görevlendirerek güvenlik sağlamaya çalışılmakta.Alo 147 kaldırıldı ama ,zihinlerden nasıl silinecek bilemiyorum.Eğitim yuvalarında polis ihtiyacı,eğitim sistemimizin bir utancıdır.
Bütün bunlara neden kafa yoruyoruz ki ,çaya çorbaya başkan,millet meclisi figüran olmuş ses çıkmazken , karartma gecelerinde neleri tartışıyoruz.Paraya,şöhrete,koltuğa ,kula kulluğa esaret bedenler için ruhun ne önemi var ki.Seçim geliyor safları sıklaştıralım!..İstiklal marşımızı nasıl olsa hoparlörler gür sesle okuyor !...Narkotik,asayiş,çocuk şube,okullarımızı koruyor,daha ne olsun ki !...