- 1224 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
II. ABDÜLHAMİT'İ ANLAMAK GERÇEKTEN DE HER ŞEYİ ANLAMAK MIDIR?
Necip Fazıl Kısakürek’in bir sözü vardır: ’Abdül Hamit’i anlamak her şeyi anlamak demektir’
Bu söz Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit’i çok çok sevenler tarafından sık sık tekrarlanır.
İşin doğrusu ben de severim II. Abdülhamit’i. Ama benim sevgim farklıdır. Ben hatalarıyla sevaplarıyla severim onu.
Mesela bana göre II. Abdülhamit ’Ulu Hakan ’ değildir. Buna mukabil ’ Kızıl Sultan ’ da değildir.
Bana göre kesinlikle müstebit değildir. Hele hele şimdilerde bazı sözde aydın tabakanın nelere istibdat dediğini bizzat gözlerimle görüp kulaklarımla duyunca ona müstebit demenin çok büyük bir iftira olduğunu daha net anlıyorum.
Düşünün ki II. Abdülhamit’e müstebit diyen zihniyet bugün peygamberimize yapılan en iğrenç hakaretlere bile ’ Fikir Hürriyeti ’, bu iğrençlikleri yapanlara karşı ağzınızı açıp iki kelime söylediğinizde size müstebit diyebilmektedirler.
Peki II. Abdülhamit’i anlamak gerçekten de her şeyi anlamak demek midir?
Elbette değil. Ama onu anlamak pek çok şeyi anlamak demektir.
Mesela Günümüzde ’ Hoparlörden çıkan sesle namaz kılınmaz, ezan okunmaz ve başka ibadet de edilmez. Hem dine aykırıdır, hem bid’at olur’ Diyen birinin ya da birilerinin Sanayi-i Nefise Mektebini, ( Güzel sanatlar Akademisi ) Hukuk Mektebini, Ziraat ve Baytar mektebini, Darü’l Muallimini, (Erkek Öğretmen Okulu ) Darü’l Muallimatı ( Kız Öğretmen Okulu ) ,Hendese-i Mülkiye mektebini ( Mühendislik okulu ) Gülhane Tıp Mektebini ve daha nice okulu açtırmış olan II. Abdülhamit’i anladığını söylemek mümkün müdür?
’Mesela günümüzde ’ Müzik dinlemek haramdır ’ Diyen biri çocukluğunda Paul Dussap’tan ve Miralay Lombardi Beyden temel müzik bilgisi dersleri yanında Guatelli Paşadan piyano ve keman dersleri almış olan, Padişah olduğunda da Paul Dusap’ı ve bu arada Türk Sanat Musikisinin büyük üstadı Hacı Arif Bey’i Saray Müzisyeni olarak sarayında bulunduran Osmanlı Padişahı ve tüm İslam alemimin halifesi II. Abdülhamid’i anladığı söylenilebilir mi?
Mesela günümüzde hâla ’ Resim yapmak günahtır. Hele de insan resmi yapmak külliyen günahtır’ diyen birinin hem kendi hem de çocuklarının ve ailesinin resimlerini İtalyan Ressam Fausto Zonaro’ya yaptıran Sultan ve İslam halifesi II. Abdülhamit’i anladığını söylemek mümkün müdür?
Her Yılbaşı öncesinde memleketin sanki başka derdi yokmuş gibi özellikle Beyoğlu- İstiklal Caddesine çıkıp ’ Yılbaşı ve Noel kutlamak haramdır ’ diye bildiri dağıtan vatandaşımızın Hrıstiyan tebaa daha huzur içinde Noel ve Yılbaşı kutlaması yapsın diye devlet bütçesinden tahsisat ayıran, 1886 yı 1887 ye bağlayan Yılbaşı gecesinde de Yılbaşını ailesiyle birlikte Beyoğlu’nda bir modacı ( Terzi ) olan bayan Flora Cardier’in konağında kutlayan, birlikte yeyip içen ( içki değil tabii ki ) hatta Bayan Fola’nın bir ropdöşambr hediye ettiği II. Abdülhamit’i anlaması mümkün mü?
Okudukları en son kitap İlkokul ders kitapları olan insanlar Yıldız Sarayında muazzam bir kütüphane kurup ( Resim 15 ) her birini okuduğu binlerce kitapla o kütüphaneyi dolduran II. Abdülhamit’i, her gün bir sürü yerli ve yabancı gazeteyi satır satır okuyan II. Abdülhamit’i ne kadar anlayabilir acaba ?
II: Abdülhamit’ten ’Gölgesinden bile korkan ödlek ’ diye bahseden İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’a - Halifemiz efendimize sövdü - gerekçesiyle ’ Hain, namussuz, alçak, hatta pezevenk ’ Diyenler Mehmet Akif’i bir gün bile hapis cezasına çarptırmamış olan II. Abdülhamit’i ne kadar anlamışlardır dersiniz?
Ve son olarak...
Bugün hâla ’Sıbyan Mektebi ’ adı altında ana okulları açıp üç yaşındaki çocuğun dahi başını kapatan sözde Abdülhamitçilerin , kendi döneminde bir sürü okul açtıran ve bu okullarda kız çocuklarını başları açık olarak eğitime tabi tutan Devlet-i Âliye Hükümdarı ve Tüm İslam aleminin halifesi II. Abdülhamit’i anlamış olduğunu söylemek mümkün müdür?
Değildir elbette. Ama ne yazık ki sözde II. Abdülhamit’i en çok sevenler, hatta bugünlerde ’ II. Abdülhamit Gençliği ’ Diye gruplar kuranlar da onu hiç mi hiç anlamayanlardır.
Sanırım gerçekten de II. Abdülhamit’i anlamak her şeyi anlamaktır.
RESİMLER ( Tüm Fotoğraflar II. Abdülhamit’in Özel Fotoğraf Koleksiyonundan alınmış fotoğraflardır )
1- Darü’l Feyz-i Hamidi Mektebi Öğrencileri
2- Dersaadet Kız Mektebi Öğrencileri
3- Mekteb-i Osmani Öğrencileri
4- Hadikatü’l Maarif Mektebi Öğrencileri
5-Mekteb-i Edebi Okulu Öğrencileri
6-Mirgûn ( Emirgan )Kız Mektebi Öğrencileri
7- Molla Gürani Kız Mektebi Öğrencileri
8- Darü’l Tahsil Mektebi Öğrencileri
9- Üsküdar Kız Sanayi Mektebi Öğrencileri
10- Mekteb-i Harbiye Öğrencileri kılıç taliminde
11- Bahriye Mektebi Öğrencileri
12- İnşaat Mühendisliği Öğrencileri
13- Mekteb-i Sultani ( Bugünkü Galatasaray Lisesi / Üniversitesi artık ) Öğrencileri beden eğitimi dersinde
14- Mekteb-i Tıbbıye-i Mülkiye Öğrencileri
15- Sultan II. Abdülhamit’in Yıldız sarayındaki Kütüphanesi
YORUMLAR
Hocam ben de geçen Abdülhamid'in kızı Ayşe Osmanoğlu'nun kitabını okudum. Babam Sultan Abdülhamid...
Kitabın siyasi bir içeriği yok. Siz biliyorsunuzdur diye tahmin ediyorum zaten. Daha çok saraydaki yaşam...
Abdülhamid'in giydiği elbiseden, cebinde taşıdığı tesbihe; eşlerinden, gece başında kitap okuyan esvapçı başıya gerçek bir Abdülhamid portresi çiziyor.
Tabi beğendiğim tarafları oldu Abdülhamid'in. Süse, gösterişe önem vermemesi gibi.
Beğenmediğim tarafları daha kuvvetliydi. 12 eşi olması gibi. Başka kaynaklar da 16 filan diyorlar, her neyse.
Aradaki 4 farkın fazla bir önemi yok. Çok eşli olması kötü bişeyde benim için, asıl iğrendiğim nokta evlendiği kadınların yaşlarıydı. O dönem biliyorum ki 30 yaşlarında erkekler 15 yaşında kızlarla evleniyor, bu o dönemin normali ..
Ama İslam Halife'sinin bu kadar çok eşi olması ve bu eşlerin hep genç olması beni rahatsız etti. Misal son evliliğini 63 yaşında yapmış, evlendiği kadın 17 yaşındaymış. O 12 kadının evlendikleri zamanki yaşları da hep aynı yaşlar . Sanırım bir tane 24 vardı, kalanı 16-18 arası..