S'nin Gölgesi...
Vasiyetimdir..!
Senden önce ölürsem
kefenlemesinler ayaklarımı...
***
Evvel zaman içinde
henüz ademoğlunun ayak basmadığı
bir vadide şarkı söylermiş papatyalar...
Gelincikler zarif hareketlerle salınır
papatyalara eşlik edermiş...
Onları tatlı bir tebessümle izleyen
yaprakları yemyeşil uzunca boylu
bir ısırgan otu varmış
biraz utangaç ve çok yalnızmış...
Bir gün bütün cesaretini toplayıp
papatyaya selam vermiş
papatya bütün zerafetiyle başını eğip
gülümseyerek karşılık vermiş...
Artık günlerini sohbet ederek geçiriyorlarmış
papatya ısırgan otuyla konuştukça ona
içten içe bağlanıyor, günlerini onsuz geçiremeyeceğini anlıyormuş...
Bir gün vadi meltemi öyle bir esmiş ki
köklerine tutunmaktan başka çareleri yokmuş,
ısırgan otu papatyayı korumak için sımsıkı sarılmış,
o anda papatya taç yapraklarında bir acı hissetmiş ve ısırgan otunu itmiş...
Isırgan otunun niyeti onun canını yakmak değilmiş
ama tabiati işte yapraklarındaki ince tüyler,
hüznünün ve yalnızlığının tek sebebiymiş...
Papatyanın yapraklarında ki kızarıklıkları ve kaşınması izleyip bir şey yapamamak onu oldukça üzüyormuş, sonra ısırgan otu papatyaya daha fazla zarar vermemek
için ondan uzaklaşmaya karar vermiş...
Papatya bu durumu anlayamıyor içine kapanıyor,
şarkı söylemiyor, konuşmuyor gülmüyormuş, onun
yapraklarındaki kokusunu soluyor, ısırgan otunu özlüyor
o sarılma anını acı da olsa aklından çıkaramıyormuş...
Papatyanın bembeyaz taç yaprakları günden güne solmaya başlamış,öyle gururluymuş ki böyle yavaş yavaş acı çekerek ölemezmiş, bu güne kadar hiç hissetmediği ve duymadığı cevabını kendi içinde veremediği o yakıcı bilinmezliğe son vermenin bir yolunu bulmuş, gövdesindeki yaprağıyla birinci taç yaprağına asılmış "Seviyor", ikinciye "Sevmiyor" ...
On dördüncü taç yaprağını da kopardığında " Sevmiyor" demiş, tek bir yaprağı kalmış ve artık çok geçmiş on beş " Seviyor" bu sözü onun ağzından duymadıkça bir değeri yokmuş...
Seslenmiş ısırgan otuna " bak bu son taç yaprağım "Seviyor" deyip öleceğim ve bu gerçek mi hiç bilmeyeceğim, oysa ben seni olduğun gibi, her halinle çok sevdim" demiş ve son taç yaprağını da koparmış...
***
O günden sonra bütün sevenler, sevildiklerini hissedemedikleri ve duyamadıkları için
papatya fallarına sığınmış, toprağa düşen her bir taç yaprağından yeni gelincikler büyümüş
ve vadi kızıl bir çarşaf gibi papatyaların üzerini örtmüş...
Isırgan otu mu ? Onun akıbeti bilinmiyor...
Mine Kul
YORUMLAR
Uzun süre yorum yazmayı bekledim, site yazdırmadı!...nedenini anlamadım!....
Şiirle düz yazının karması gibi olmuş ama masalsı anlatım her ikisine de izin vermiş zaten...
Senin bu göndermesi güçlü anlatım tarzını çok seviyorum Sevgili Mine... Yine aynı güç var... FABL'dan yararlanarak insanlara yapılan büyük gönderme, verilmek istenen büyük bir ders!...
Hiçbir canlı nedensiz yaratılmamışsa, ve hiçbir karşılaşma da nedensiz değilse... sorgulanması gereken çok konu ve çıkarılması gereken çok ders var demektir...
Herkes doğasının getirilerine göre davranıyor ama bu bir başkasını üzüyor ya da kırıyorsa... üzülen ve kırılan bunun benzerini bir başkasına yaşatmadığından emin mi?... Bu zincir böyle gider...
Çünkü yaşattığını yaşamadan ölmeyeceksin!...
Güçlü kalemini ve yüreğini kutlarım Sevgili Mine... Sevgilerimle....