Türkiye Cumhuriyeti 95 yaşında.

• 29 Ekim 2018 Pazartesi 07:32:58

Gün/aydın dostlarım…

Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben...

Atalarımızın;
Atatürk ve silah arkadaşlarının, topraklarımıza göz dikmiş düşmanlarımızdan canıyla kanıyla koruyup kurtardığı, kolladığı, ‘Adalet ve Hürriyet’ temeline dayanan büyük bir millet olma iradesiyle, Misakı Milli sınırlarımızda kurulan, 28 Ekim 1923 tarihinde tüm Dünyaya ilan edilen, Cumhuriyetin 95. kuruluş yıl dönümü olan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı yarın…
Yarını; kalbinde, zihninde, ruhunda en büyük ‘Türk Ulusu’ soluğanı olan bizler şevkle, imanla, gururla kutlayacağız.

28 Ekim 1923 tarihinde Atatürk silah arkadaşlarına şöyle demiştir; “Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.”
Bu tarihi gün, bizi biz yapan ortak değerlerimiz etrafında her zamankinden daha güçlü bir şekilde kenetlenme günüdür…

Cumhuriyet bir halk yönetimi şeklidir. Cumhuriyet yönetiminde egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Yüce Atatürk’ün ifade ettiği gibi: “Türk ulusunun yaradılışına ve yaşantısına en uygun olan yönetim şekli Cumhuriyettir.” Atatürk bu sözüyle, Türk ulusuna yakışan yönetimin Cumhuriyet olduğunu belirtmiştir.

Cumhuriyet, yüksek ahlâkî değer ve niteliklere dilenen bir idaredir. Cumhuriyetimizi kuruluş felsefesindeki hedeflere ulaştırmamızın da mümkün olacağını ifade etmek isterim. Cumhuriyet, etnik kökeni ne olursa olsun tüm yurttaşlarını Türk Ulusu çatı kimliğinde birleştirmiştir. Ve birleştirmeye devam edecektir… Bundan da hiç kimse yeis duymasın…
Unutmayalım ki;
Cumhuriyet, her şeyini kaybetmiş olan bir milletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği milli mücadelenin sonucunda elde ettiği büyük bir zaferin sonucudur.
Bu nedenle yüce Türk Milleti, kendine emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah dolu yarınlara ulaştırmak için hiç şüphesiz ki el birliği ile çalışarak, Atatürk ilke ve devrimlerine her zaman ve her konumda sahip çıkmalıdır, çıkmalıyız.

Milletimiz Cumhuriyet rejimi ile kazandığı değerleri, toplum hayatının vazgeçilmez unsuru olarak benimsemiş, karşılaştığı sorunları ise Cumhuriyet’e olan sadakati sayesinde birlik ve beraberliğinden ödün vermeden bu güne kadar aşmayı bilmiştir, bundan sonrada Cumhuriyetin kazanımlarından ödün vermeden bu yolda yürümelidir.

Cumhuriyet; dili, bayrağı, marşı ve başkenti, temel nitelikleri ile ülkesi ve milletiyle bölünemez bütünlüğü ifade eder. Bu haseple bu değerlerimizin sonsuza kadar korunacağının unutulmaması gerekir. Atatürk’ün kuruduğu çağdaş, demokratik ve laik cumhuriyetimizi son sonsuza kadar yaşatmak her Türk vatandaşının asli görevi olmalıdır.
Biline ki; biz bu Cumhuriyeti çocuklarımız ve torunlarımız için emanet aldık, bize emanet verildi. Emanete iyi bakmalıyız ve yeri zamanı geldiğinde onlara bu taşıdığımız emaneti zarar görmemiş lekesiz teslim etmeliyiz…

Cumhuriyetimize, bağımsızlığımıza ve bütünlüğümüze kalkan ellerin kırılması için, ülkemizin aydınlığa kavuşması için yeni bir Atatürk aramaya ya da beklemeye gerek yoktur. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk bize öğüdünü vermiş:
“Eğer bir gün çaresiz kalırsanız, kurtarıcı beklemeyin; kurtarıcı kendiniz olun.”

Tüm temennim bu yılın Cumhuriyet kavramının ne olduğunu dahi bilmeyenlere; Cumhuriyet adına bir şeyler öğretmesidir. Cumhuriyet bayramı coşkusunun bütün milletimizce derinden yaşanmasını temenni ediyor ve bu duygularla;
Destansı mücadelelerle fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillerin yetişmesini temin eden başta Cumhuriyetimizin banisi Büyük Önder Atatürk’ü ve de silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yâd ediyor Cumhuriyet Bayramınızı yürekten en kalbi duygularla kutluyorum.
Yüce Milletimizin, Türk Ulusumuzun “Cumhuriyet Bayramı” kutlu olsun... Daha nice 95 yıllarımız olsun Dünya döndükçe...

Ant içerim ki;
-Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
“Ne mutlu Türküm diyene!..”

“Başım çınar gibi heybetli, gözlerim şimşek şimşek
Atam, sendendir hamurum, ekmeğim burcu burcu kokacak
En büyük muradım, bayrağım başucumda gururla dalgalanacak
Andım olsun!
Son nefesimi vermeden, bu sancak yere düşmeyecek
Yeter ki; Vatan, Bayrak, Cumhuriyet, Atam diyenler dik dursun
Bu vatan topraklarında hep bayrağımın, Atamın hükmü sürecek…”

29.10.2018
Ömer Sabri KURŞUN