İnsan olmak bir erdemdir
Yirmibirinci yüzyılda, bilgi çağında yaşıyorken; insanın inancına, diline, kültürüne, bilincine, düşüncelerine, görüşüne ket vurarak, baskı uygulayarak, hakaret ederek bir yere varmaya çalışan sırtlanları anlamakta ve anlatmakta güçlük çekiyorum. Tertemiz bir suyu bulandırmak ne kadar kolaysa, bir insanı dininden, inancından, renginden, dilinden, tipinden, ırkından, dünya görüşünden dolayı hor görmek, aşağılamak, iftira atmak da o kadar kolaydır. Zor olan; insanı, insan olduğu için sevebilmekte, onun bize benzemeyen yanlarını hoş görebilmektedir.
Öyleyse
Önemli olan insana saygı duyabilmek, insanca yaşamayı ve yaşarken de paylaşmayı öğrenebilmektir. Dünyada her insanın, her milletin yaşam hakkına saygı duymayı, insanı anlamayı ve en önemlisi de hoşgörüyle bakmayı öğrenmek, onların hakkını da kendi hakkıymış gibi savunmak, insan olmanın gereğidir. İnsanları diğer canlılardan ayıran özellikler de bunlar olsa gerek…Bu gereği yerine getirmek, son derece hassas ama bir o kadar da basittir. İlk bakışta zor görünse de.
Ama ne yazık ki sırtlanlar, gün aydınlığını sevmezler. Güzellikler onların meselesi değildir. Onların gülistanı çirkinliklerdir. Nefrettir, kindir, düşmanlıklardır. Onların hiç kimseye merhameti, sevgisi, saygısı olamaz; hatta kendilerine bile. Yürekleri, beyinleri, kan, kin ve nefretle doludur.
Erdemleri, beyinleri ve yürekleri de vicdan anlayışları kadar kirlidir.
Dünyada bir şey olabilmenin ötesinde çok daha önemli bir şey var aslında; o da insan olabilmek. İnsan olabilmenin ilk koşulu ise; yüreğinde sevgi ve merhamet taşıyabilmektir. Yoksa kim olduğumuzun, nereden geldiğimizin, hangi ülkenin pasaportunda adımızın yazılı olduğunun ne önemi var! Bu dünyada, sadece insan değil miyiz? Bu dünyada bizim yaşam hakkımız kadar, başkalarının da yaşama hakkı var. İnsan dediğin odur ki; nerede ve kime yapılırsa yapılsın, birine yapılan zülmü, haksızlığı, vicdansızlığı, her zaman yüreğinde hissedebilsin, bunu kendisine yapılmış gibi görebilsin..
Savaşlar ve başka halklara düşmanlıklar, terör, kendisi gibi inanmayanlara, kendisi gibi düşünmeyenlere yapılan ayrımlar, haksızlıklar, zulümler ve baskılar hep insanı sevmemenin sonucu doğan gaddarlıklardır.
Şimdi sevmek zamanıdır, sevgimizi göstermek için geç olmadan yola çıkmalıyız, düşmanımız bile olsa, her canlının yaşamına saygı göstermek zorundayız.
Bütün düşmanlıkları, kinleri, nefretleri ve çağın kirliliklerini ancak sevgiyle temizleyebilir ve sevgiyle yok edebiliriz…
Sevgi bütün insanlığı ve evreni sevmektir çünkü. Herkesin düşüncesine, inancına, kültürüne, yaşam biçimine saygı duymaktır...
Nuri CAN