- 945 Okunma
- 4 Yorum
- 6 Beğeni
ŞİİR SANDALI...
Ötenazi yaptığım acının devingen ruhu:
Geniş açılı bir ölüm
Merhametsiz varlıktan yana olmasa da derdim tasam
Bir edimde belki bir surette nükseden
O derin sitayiş.
Hazandan mütevellit bir şiirde
Peyzajı aşk olan
Baharın garip coşkusu
Her daim yüklü mizaç
Her dem yarına dair bir kazanç
Göğün kıvraklığında
Safça terennüm eden kendi halinde ne çok kuş.
Şimdi toplayalım ne kaldıysa dünden geriye
Nöbete duralım
Gecenin değil günün yirmi beşinci saatinde:
Nazenin gölgeler sudan sebeplerle
Aralamış düş perdemi;
Somurtkan sitemler
Bayağı yarılamış
Git gide tükenmeyen yolu.
Haznesinde yüreğin
Kim bilir kaç karat acı?
Sonrası malum
Derdin efkârı ile
Bir içimlik sevdayı
İçmek sure niyetinde
Sevgiyi pay etmek devir daim yapan hüzne.
Metanet çöktü günden asılı kalan son hece.
Varlık nemrut ve heybetli bir çamura döndü:
Varlık kifayetsiz
Neye çare?
Zamanı astık kınında namert bir yalan;
Beşeri gömdük derine
Aslında kendimize ihanet
Varlığın sefahati
Sonrası müphem bir düzlem:
Kayıtsız olduğu kadar
Kanıtsız bir cinayet
Ve kaygısız bir kelam.
Sondan başlayıp
Başı olmayan meftun bir özlem
Kement attığımız satırlarda
İri cüsseli bir sitem:
Aslında içimiz dışımız birdi bir zamanlar
Sonramızı unuttuk kuytularda
Döndük pervane misali
Uyumsuz yollarda
Uygunsuz yalanlarda
Uydurduk kendimizce
Belki en uygunu ölmekti ansızın
Arkamızdan olmasa da tek rahmet okuyan.
Sessizliği dillendirdiğim bir şiire düşüp de yolum…
Ez kaza hakkaniyet sahibi bir kelamı sahiplenip göğü da parsellediğim bir bulutun ayyuka çıkmış saydamlığına husumet yükleyen bir namert isyanı.
Kelime kazanında pişen yüreğim.
Aşkın kazasını kıldığım rahmeti sadece Yaratana sunarken.
Bir minvaldeki esinti; suredeki huzur belki ölümün uzaktan gelen sesi oysaki davulcunun derin uykusundaki huzuru boykot ediyorum her sesleneni sen sandığım.
Makberim mi şiir?
Şiir sandalında mı hüzün?
Kaydığım kaydırak hani terleyen sırtıma tülbent koyan annem…
Mavi gözlerinde ölümü seyrediyorum denizin de tabelasına uzanıp, dokunmayın sakın ha, dediğime biat ben sessizliğimle topa tuttuğum kayıp evrelerim…
Kayalıklarda yürüyen yakamoz ayaklarım ve şehla düşlere kapıldığım uyku benzeri bir sersemlik.
Talebim ben ölüme; aşkın rahmetine hâkim inancımla ben şahika umutlarımı dünde sallandırdım.
Hangi darbeydi yüreğimi kodese tıkan?
Hangi yalandı peşinden sürüklendiğim?
Çalakalem yaşamak farz oldu madem yaşam denen öyküdeki tek sefil ben miyim?
Kısa tutuyorum artık arzuhalimi ve kıssadan hisseleri yüreğimde sonlandırıyorum göğün tabelasına eklediğim o gidiş tarifesinde asla dönüşe yer yok iken…
Mutluydum oysa uyandığımda ve mutluydum alışveriş yaparken hasbıhal ettiğim o İngiliz çift ile.
Sormadılar bana aslında ben de onlara sormadım.
Sadece hürmetle ellerimi sıktılar.
Aşkın hicabına yenik düşmemiş iki yabancı ve uyuttuğum yabancı dilimin ansızın canlandığı dakikalar.
Poşetlerime sahip çıktılar oysaki insanlığımızı ve sevgimizi taşıyorduk biz yüreğimizde.
Kuytularda uyuyan kötünün önünden hızlıca geçtim.
Aşkı soluyan bir şiire gömüp başımı saatlerce şiir yuttum.
Küçük dilimi yutmuştum da haberi yoktu kimselerin.
Sonramı uyuttum çünkü sonramı çoktan lav etmişti Tanrı.
Israrcı bakışlarında insanların tanık olduğum acıyı gördüm. Bir çocuğun yaralı dizlerinde anne oldum. Bağdaş kurduğum hüzünde Peygamber Efendimizi andım.
Yüreğimdeki Salâvat sayesinde ihya olan inancımla hamd ettim.
Göğü pelesenk bilen inancın ışığında ve…
Döndüm usulca.
Döndüm yansız.
Döndüm varlıksız.
Sevdim sadece ve bahşedilen her duyguyu hakkıyla sundum insanlara.
Öfkemi öldürmüştüm.
Nefsimi de.
Niyazlarımda saklı tüm güzellikleri sadece hakkıyla sunmaktı gayem.
Yazdım kendimce.
Yaşamak değildi hoşuma giden sadece acımla katlanmak ve ermek hidayete.
Makberin fısıltısında andım ölülerimi.
Öldürülen kim ise ahdettim aslında havale ettim Yaratana.
Susmaları dillendiren şiirleri mademki mesken edinmiştim.
Sus payı bir söylemde rotamı sonlandırdım.
Notumu düştüm altına yüreğimin, kanımla yazdığım onca kelamı alnıma sürerken ne de olsa kurban bendim.
YORUMLAR
Hazandan mütevellit bir şiirde
Peyzajı aşk olan
Baharın garip coşkusu
Her daim yüklü mizaç
Her dem yarına dair bir kazanç
Göğün kıvraklığında
Safça terennüm eden kendi halinde ne çok kuş.
Muhteşedin yine tek kelime ile Gülümm ,sevgiler sana.Sevgimle.
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ediyorum güzel yüreğine.
Eksik olma sen.
Hep sevgimlesin.
Tüm güzellikler sana gelsin.
Terennüm eden kuşlar...
Dilinden bir anlasaydık..
Hele o bülbülün... Bir şafak vakti.. Duasını.. Sevdasını biraz olsun çözebilseydik..
Sanırım sonsuz bir salınışla, sanki "Şiir Sandalında..."
Kuş kadar hafif..
Tebrikler Gülüm Hanım.
Gülüm Çamlısoy
Bir kuş kadar da hafifliyor insan aslında huzura tanık saniyeler çok kısıtlı ama.
Aslında huzuru kalemde bulduğum ve kendimce şakıdığım.
Yürek neler neler ister de bizler yetinmeyi öğreniyoruz zamanla.
Çok ama çok teşekkür ediyorum.
Sağ olun var olun değerli hocam.
Sonsuz selam ve saygılarımla...
Gülüm Çamlısoy
Muhteşem olan sizsiniz asıl.
Çok çok teşekkür ediyorum canım dostum benim.
Tüm güzellikler düşmesin asla yakanızdan.
Var olun var olun siz, sevgili dostum.