- 497 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GELİN BİRBİRİMİZİ ANLAYALIM
Gelin birbirimizi anlayalım. Herkes eteğindeki taşları döksün bakalım hangi taş kimin kafasını yarmış. Bizlerinkisi kimlik bunalımı mı yoksa kimlik kabul ettirme çabası mı? Öfkelerimiz o denli büyük ki her yer toz duman Bilinenler, bilinmeyenler, fark edilmeyenler zahirde duruyor.
Farklı olmak, farklı düşünmek her mahallede ayıp sanırım. Yer yüzü sofrası kurmak gibi hayallerimiz vardı bizim. Medeniyet ölçümüz öyle ölçüsüzleşti ki anlayana aşk olsun. Öyle günler yaşıyoruz ki her şey birbirine karışmış durumda. Kimsenin görmediği gerçekler hayatın kendisi olmuş sanırım. Sahte paylaşımlar aldı başını gidiyor. Bir pervasızlık var ki her yerde sormayın gitsin. Kokuşmuşluk herkesin kapısının önünde.
Sanal sorunlar konuşulurken gerçekler göz ardı ediliyor. Tahakküm altına alınırken yaralarımız birileri yaralarımızı işleyeceğine tuz biber ekiyor. Yaralar açıldıkça açılıyor acılar büyüdükçe büyüyor. Oysa beden bizim ruh bizim acı bizim. Mahalle farkı gözetmeksizin biri de çıksa birinin yarasına merhem olsa.
Herkes politik olmak zorunda değildir. Kucaklaşmamız gerekirken, bir olmamız gerekirken herkes ayrılık derdinde. Neyi paylaşamıyoruz anlamadım gitti; bu ülkenin verdikleri herkese yeter. Paylaşmasını bilmeliyiz. Bölüşmek zor olmamalı. Benlik duygusunu içimizden atmalıyız. Eleştirel yaklaşıyoruz herkese ama kendimizi eleştirilmesinden nefret ediyoruz.
Neden?
Bence eleştirinin yanında öz eleştiri de olmalı. Hayata nerden bakıyoruz? Kimin ekmeğine yağ sürüyoruz? Kim için nerede nasıl kullanılıyoruz? sorgulamalar artsın ki kendi dünyamızda başkalarının evlerini yıkmaktan vazgeçebiliriz.
Bu topluma öğretemediğimiz en büyük gerçeklik nedir diye sorulsa benim nazarımda " kişilik" derdim cevabına. Kişilik olmayınca ortaya " Zebani tipli" insanlar toplumda yaygınlaşıyor.
Kimsenin adamı olmaya gerek yok. Bu ülkenin kaynaklarını kullanarak pekala kendi dünyamızda da başarılı olabiliriz. Mesele küçüklük büyüklük meselesi de değil. Mesele insan olma meselesi. İnsani yönlerimiz ortaya çıkarmalıyız. Sevinçlerimiz, hüzünlerimiz bizden olmalı. Başkası istedi diye sevinç ya da hüzün yaşarsak emin olun bir zaman sonra öfke patlaması yaşayabiliriz toplumda. Bu durum toplum dinamikleri için son derece sakıncalıdır.
İnelim apartman dairelerinden bakalım ne göreceğiz. Örneğin bir kahveye gidelim hiç tanımadığımız birine hal hatır soralım. Çayını yudumlarken tebessümle bir çay da yan masadakiler söylesek çok güzel olmaz mı? Bir tebessümle herşeyi kurtarabiliriz. Sıktığımız yumruklar birilerinin çenesini kırmadan yumruklarımızı gevşetmeliyiz. Senden olmasa ne olur senin gibi düşünmese ne olur hepimizi insan değil miyiz?
Yaşam kısa ne olur birbirimizi anlayalım.
YORUMLAR
Seviyorum özellikle tanımadığım insanlarla bile iletişim kurmak harika bir duygu.
Bir çocuğun başını okşamak mesela ya da hiç tanımadığımız bir insana selam vermek, gülümsemek.
Sıramızı vermek arkamızdakine.
İyi dileklerimizi saklı tutarken boca etmek alabildiğine.
Sevmek karşılıksız mırıldanırken güzellikleri evren kulağımıza...
Kayıtsız kalamıyor insan yapılan adaletsizliğe bu anlamda mazlumların duygularını paylaşmak ve daha da yaklaşmak maneviyata.
Bertaraf etmek kini.
Yok saymak kötülüğü.
Yok sayılsak da sevmekten ve umut etmekten vazgeçmemek.
Sabır.
Şükür.
Çok şey var aslında yazılacak bu anlamda ben tebriklerimi ve teşekkürlerimi bırakıp sessizce ayrılıyorum.
Selam ve saygılarımla değerli Serkan Bey.
Serkan BOL
Saygılarımla...