- 1505 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
ZEBRA BEYAZ ÇİZGİLİ SİYAH BİR EŞEK MİDİR YOKSA SİYAH ÇİZGİLİ BEYAZ BİR EŞEK Mİ?
Yüzlerce ciddi makale, deneme, öykü yazmıştı çeşitli edebiyat platformlarında, lakin aslında yüzlerce hatta binlerce kez havanda su dövmüştü. Yazdıklarını okuyan bir elin parmaklarını bile geçmiyordu. Bunu günlerce düşündü. Neden? Neden yazdıkları okunmuyordu? Okuyan üç beş kişi de yorum yazmıyordu?
Aslında kendisi de biliyordu sebebini: Yazıları oldukça uzundu. Zamanımızın insanının ise vakti oldukça kıymetliydi. O bakımdan da insanlar genelde yüz kırk karakteri geçen yazıları okumuyorlardı. Hatta onu bile okumuyorlar sadece resimlere bakıyorlardı.
Öte taraftan insanların neredeyse hepsi bir şeylere yorum yazıyordu. Bir şeyler konusunda kendi düşüncelerini ortaya koymayı seviyorlardı.
İşte tüm bunları düşünürken torununun seyrettiği çizgi filme gitti gözleri. Çizgi filmde çizgilerini kaybetmiş bir zebra vardı. Yaşına başına aldırmadan çizgi filmi izlemeye başladı bir yaşındaki torunuyla. Ama filmde bir haksızlık vardı. Çizgilerini kaybetmiş olan zebra beyaz bir zebraydı ve siyah çizgilerini arıyordu. Peki aslında zebranın rengi siyah, çizgileri beyaz olamaz mıydı? İşte bunu kamu oyuna sorup fikirlerini almak için bilgisayar başına oturdu ve face book sayfasında sordu: ’ ZEBRA BEYAZ ÇİZGİLİ SİYAH BİR EŞEK MİDİR YOKSA SİYAH ÇİZGİLİ BEYAZ BİR EŞEK Mİ? ’ Hepi topu altmış beş harfti.Rahatlıkla okunabilirdi.
Daha yazıyı ancak paylaşmıştı ki hemen bir yorum geldi.
-Zebra pijama giymiş bir eşektir
Gözlerine inanamadı. Aylardır, hatta yıllardır yazdığı, paylaştığı onca yazıya tek bir beğeni bile yapmayan bir arkadaşıydı bu yorumu yazan. Hemen akabinde bir yorum daha geldi.
-Cehalet diz boyu...Zebranın eşek olduğunu da nereden çıkarıyorsun kardeşim?
Sonra adeta yağdı yorumlar:
-Şimdi sen bana evde çizgili pijama giyiyorum diye zebra mı demek istiyorsun? Senin ananı avradını... Adresini ver ulan, geliyorum
-Bu memlekette bu kadar hayvan varken zebraya hayvan diyenleri şiddetle kınıyorum.
-Zebra memeli bir hayvandır
-Ohaaa Ayı. Öyle herkesin içinde ’meme ’ denir mi? İnsan ’ göğüs ’ der hiç olmazsa.
Yorumlar ve yorumlara yorum yapanların sayısı bir kaç dakika içinde yüzü geçmişti. Hayatında ilk kez yazdığı ve paylaştığı bir şeye bu kadar yorum yapılıyordu ve yapılmaya da devam ediyordu.
-Ay pardon. Ben anlayamadım şimdi. Zebra eşek miymiş?
-Zebraya eşek diyen eşşeoğlu eşeğin önde gidenidir.
-Zebraya uzanan eller kırılsın
-Zebra Afrika’da bulunan ve atgiller ( Equidae) familyasında sınıflandırılan gövdelerinin tamamını kaplayan ayırt edici siyah ve beyaz çizgilere sahip bir canlıdır.
-Hadi canım sen de. Atgiller familyasındanmış. Zebra katırgiller familyasındandır bi kere.
- Siyah beyaaz, sen çok yaşa. Kanım feda olsun sana. En büyük Beşiktaş başka büyük yok.
- Oleeey oley oleeey. Şampiyooon Cim bom bom.
-Lan sen bana baksana. Böyle bir soru sorarak aklın sıra Beşiktaş ve Beşiktaşlılara eşek mi demek istiyorsun?
-Ya kardeşim ne alaka? Ben de Beşiktaşlıyım.
-Madem Beşiktaşlısın düzgün konuş. Siyah beyaz ile zebrayı aynı cümle içinde kullanma.
- Lan ooolum konuştuğunuz şeye bakın. Kim ş’aapar zebrayı.
-Valla kardeş bizim memlekette ördek, timsah hatta damacanayı bile ş’aaptılar. Zebrayı haydi haydi ş’aaparlar.
-Sizin ananız bacınız yok mu? Sizin kızlarınız, karılarınız yok mu? Niçin sanal alemde bir şeyler paylaşan her kadına asılıyorsunuz? Utanmaz, arlanmaz, edepsizler.
-Ya arkadaş! Zebra diye bir hayvan yoktur. Kayserilinin biri beyaz bir eşek çalmış. Onu siyaha boyayıp sahibine satacakmış ama boya az olduğundan böyle siyah siyah çigiler atabilmiş ancak. Soranlara da ’Bu aslında attır. Adı da zebradır.’ demiş. Olay bu.
-Kayserimize atılan bu çirkin iftirayı şiddetle kınıyorum.
-Lütfen hayatında hiç zebra görmemiş olanlar zebra hakkında ileri geri konuşmasın.
-Çok doğru diyorsunuz hanımefendi. Gıybet haramdır. Burada oturmuş zebranın gıybetini yapıyorlar. Yarın ahirette o gıybet edenlere zebranın ölmüş etini yedirecekler biliyor munuz?
-Ulan anasını satayım. Dünyada ölmüş eşek eti ye taze dana diye, ahirette ölmüş zebra ye, lan biz her iki cihanda da doğru düzgün sığır ya da koyun eti yiyemecek miyiz?
-Zebra deyip geçmeyin. Hakkında atasözümüz bile var: ’ Yumuşak huylu zebranın çiftesi pektir’ diye.
-Zebranın siyah mı beyaz mı olduğunu sormak faşizan bir yaklaşımdır. Kahrolsun faşizm. Faşizme karşı omuz omuza.
-Ötüken yolu yokuştur/ Kafaları tokuştur/ Bize faşist diyenler/ Ya haindir ya puşttur.
-Kır zincirini emekçi zebra
-Kim ulan bana eşek diyen eşşoğlu eşek?
-Ah be abla! Bir şeyi okuyacağın zaman gözlüklerini taksana. ’ Zehra ’ demiyor soruyu soran. ’Zebra’ diyor.
-Zebranın siyah çizgili mi yoksa beyaz çigili mi bir hayvan olduğunu nesnel olarak irdelemek lazım. Öyle soyut gözlerle irrasyonel bir açıdan yaklaşılamaz bu soruna. Neticede kaotik bir yapıdan bahsediyoruz. Sanrılarla hareket edemeyiz. Olayı sosyolojik, psikolojik, patolojik, jeolojik ve hatta felsefi boyutuyla masaya yatırmamız lazım.
-Ne yani şimdi zebra siyah mıdır, beyaz mıdır anlamak için hayvanı masaya mı yatıracağız? Oldu olacak yatak odamızdaki ortopedik yatağa yatıralım.
Evet. Olmuştu. Bu sefer yazdığı bir yazıya yüzlerce yorum yapılmıştı. Derhal daha önce hazırlayıp yayına sunmayı düşündüğü ’ SON CASUS HÜSEYİN YILDIRIM ’ Başlıklı yazı dosyasını olduğu gibi kopyaladı ve bilgisayarın delete tuşuna bastı.
Bundan sonra artık insanımızın daha fazla ilgisini çeken çok daha mühim konulara yönelecekti.
Az düşündükten sonra yazdı:
’Son Beşiktaş- Fenerbahçe maçında Babel’in attığı gol mü ofsayttı yoksa Ayew’in attığı mı? ’
Bu yeni soruya cevaplar, yorumlar, yorumların yorum ve cevapları çığ gibi yağarken zebranın siyah çizgileri olan beyaz bir eşek mi yoksa beyaz çizgileri olan siyah bir eşek mi olduğu hâlâ tartışılıyor, konu ile ilgili olsun ya da olmasın her kafadan bir ses çıkıyor, herkes bu çok çok mühim, hayati konu hakkında kendi görüşünü ortaya koymak için adeta birbiriyle yarışıyordu.
Ha bu arada.
Zebra beyaz çizgileri olan siyah bir eşek mi yoksa siyah çizgileri olan beyaz bir eşek miydi? Hiç bir fikri yoktu.
YORUMLAR
Umut.
Mizah
Edebiyat.
Teşekkürler, değerli hocam.
Saygılarımla her daim.
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler benden
Değerli hocam, trajik bir durumun komik görünüşünü resmetmişsiniz...
Bu durum sadece bize mahsus değil...
Bütün dünyaya hükmetmek isteyenlerin elindeki en güçlü imkan bu durumdur; bu durum olabilir, olacaktır...
Bu durum insanlara iradelerini kullanabildikleri zannını kazandırıyor...
Bu zan ile başedebilmek ve kültürleri tahribinden korumak, zamanımızın en zorlu mücadelesidir...
En yakından somutlamak gerekirse, burası (Edebiyat Defteri) bile bir kaşık suda kopartılan fırtınalarda Türkçenin ve bize kazandırması gereken aklın, vicdanın ve edebin boğulmaya kalkışıldığı bir yer...
Evet, insanlar duygularını ve düşüncelerini mutlaka yazması gerektiğini, ama bundan önce konusu ile ilgili daha önce yazılanları okumuş, özümsemiş olmanın söz konusu olan 'kazanım'ın ve/veya 'doyum'un yüzde 99'unu sağlamış olması gerektiğini ve eğer öyleyse o kadar da kolayca yazamayacağını farkedemiyorlar...
"Bu durum masturbasyondan başka bir şey değil!" diyeceğim, ama aslında 'zamane deliliği'nden başka bir şey değil...
İşte, sizin resmettiğiniz durum bir anlamda bu...
Bilirsiniz, toplumsal dönüşümlerle birlikte tanımlar da değişir...
Dün normal olan bugün anormal olur...
Deliliğin tanımı, en başta sözünü ettiğim durumu da kapsayacak gibi...
Selam ve saygılarımla.
Yekta Attila tarafından 10/18/2018 11:15:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
Çook önemli bir konu ki bu konunun hatta meclise de taşınıp orada net bir düşünceye varılması lazım. Daha sonra Zebranın beyaz çizgileri olan bir eşek olduğunu ya da siyah çizgileri olduğunu ileri siren dernekler kurulup bunları da ispatlamak için önemli kanallarda tartışmalar düzenlenebilir... Ha, sonuca varılır mı? Orasını da Allah bilir. Kutluyorum yürekten Sami Hocamı...
Değerli hocam çok değişik bir yazı
düşündürücü ve de toplumu sorgulayan sorgularken de içimizi acıtan
bir o kadarda ironisiyle yarı güldüren
Maalesef bizler uyutulurken elin oğlu gezegenlerde yaşam aramakta
bizler ise soyunu tükettiğimiz eşeği de yaya olarak arar hale gelmeyiz umarım
kalın sağlıcakla
saygılarımla
Tema harika işlenmiş!... :)))
Mizah zekanızın işlekliği bu yazıda çok belirgindi... Yorumları öyle bir yazı diliyle aktarmışsınız ki sizi dinlemiş gibi oldum...
Ele alınan konuların ciddiyeti ve buna göre yapılan dönüşlerin seviyesi... çok 'bizden cümlelerle' aktarılmış...
Zaten okumayı çok seven bir toplum değildik... Görselliğin ve elektroniğin artmasıyla bunun iyiden iyiye 'meraklılarına' kaldığı gerçeğiyle bizi yüzleştiren yazınızı ve güçlü kaleminizi içtenlikle kutlarım...
Saygılarımla....
Serap IRKÖRÜCÜ tarafından 10/18/2018 11:06:10 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.