- 2084 Okunma
- 14 Yorum
- 2 Beğeni
ŞİİR VEYA DİĞER YAZILARI HANGİ ORGANINIZLA OKUYORSUNUZ?
Bugün bir şiir okudum. Pek çoğumuzun tanıdığı, sosyal medyada 6 bine yakın takipçisi olan bir kadın arkadaşımızın şiiri bu. İşte bu şiiri okuduğum 02.10.2018 tarih ve saat 12.52 itibarıyla şiir 184 beğeni, 40 yorum almış ve dört kişi de o kadar çok beğenmiş ki paylaşmış.
Şimdi Allah için şiir güzel. Güzel olmasına güzel de bir kıt’a var ki bütün şiiri mahvediyor. Nasıl ki bir kova temiz suyun içine bir damla idrar düştüğünde artık o bir kova temiz su içilemez bir su haline dönüşürse aynen öyle de diğer tüm dizeleri şahane olsa da bir dize tüm şiiri berbat edebilir bazen. Bu şiirde de öyle olmuş. İlle velakin bu çok önemli hatayı 184 beğeni yapan ya da 40 tane yorum yazmış olanlardan hiç biri görmemiş. Hiç biri ’’ Hanımefendi ! Bu ne yahu? Sırf kafiye uysun diye böyle bir saçmalık yapılabilir mi? ’’ diye sormamış.
Şimdi... O şiiri ve şiirdeki saçmalığı aynen yazsam telif hakları, izinsiz alma, intihal vs. bir sürü dert... O bakımdan yapılan hatayı daha doğrusu bizim aşağı yukarı hepsi şair olan (!) arkadaşlarımızın ayılıp bayılarak alkışladıkları o kıt’anın çok benzeri olan bir kıta yazarak ne demek istediğimi anlatmaya çalışayım.
Şairimiz, yani yazıma konu ettiğim kişi kızdığı insan tiplerini sıralamış şiirinde. Bir kaç kıta oldukça güzel yazmış. Sonra bahsettiğim kıt’aya gelmiş sıra ve şöyle bir şey yazmış: ( ben benzerini yazıyorum )
Osman bin Affan gibi edepten şaşmayana
İyi, doğru, güzeli görünce koşmayana
Burnundaki o kılı bir türlü düşmeyene
Gazeli hep hariçten atana kızıyorum
Ölçü tamam mı? Tamam.
Kafiye tamam mı? Tamam.
Yazım hatası var mı? Yok.
Peki mana bütünlüğü?
Yahu daha ilkokulda öğrettiler bizlere cümlenin öğelerini değil mi?
Şimdi bu kıt’ayı tek bir cümle olarak kabul edersek bu cümlenin en basit olarak öznesi, nesnesi ve yüklemi hangi kelimelerdir?
Bu cümlenin ( ya da kıt’anın ) öznesi gizlidir. Kızan kim? Ben. O halde özne ’’Ben’’ ’’ Kim kızıyor?’’ sorusunun cevabı ’’ Ben ’’
Nesne peki?
Nesne: Osman Bin Affan gibi edepten şaşmayan, iyi doğru ve güzeli görünce koşmayan, burnundan kıl aldırmayan, hariçten gazel atan insanlar...
Yüklem? Kızıyorum.
Şair kime kızıyor?
En başta Osman bin Affan gibi edepten şaşmayana...
Edepten şaşmayana niçin kızıyorsun bacım?
Tamam anladık İyi,doğru, güzel olana koşmayana kızılır. O konuda haklısın. Burnundan kıl aldırmayana da kızılır. O konuda da haklısın. Hele de hariçten gazel atanlara ben de sinir olurum, yani o konuda da haklısın. Peki bu kadar olumsuz tipin içine Hz. Osman’ı niçin katıyorsun? Neden onun gibi edepten şaşmayana da kızıyorsun?
Şair bu kıt’ada sırf kafiye uysun diye ne yazdığına dikkat etmeden sallamış olabilir. Peki kırk tane yorum yapıp bu şiire övgüler dizen bir Allah’ın kulunun dikkatini çekmemiş mi bu oldukça önemli hata? Çekmemiş.
Neden mi çekmemiş?
Çünkü beğeni yapanlar zaten %90 oranında şiir filan okumazlar. Beğenileri de şiire filan değildir. Resmedir. Şair hanımın resmini gördükleri anda o isterse ’’ Ulan takipçilerim ! Hepinizin canı cehenneme. Geri zekalı dangalaklar! ’’ yazmış olsun, beğenirler. Çünkü onlar resimleri beğenmeye programlanmışlardır. Yazılanı görmezler bile.
Peki yorum yazanlar? Onlar okumamışlar mı bu kıt’ayı?
Yani hiçbiri okumamış olamaz. Mutlaka o kırk yorum yazandan en az onu okumuştur. Okumasına okumuştur da acaba hangi organı ile okumuştur? İşte sorun bu. Ben de sırf bunu merak ettiğim için soruyorum bazı vatandaşlara: ( Şiirleri adam gibi okuyup adam gibi yorum yazanları tenzih ederek. ) Sizler şiirleri ya da diğer yazıları hangi organınızla okuyorsunuz?
YORUMLAR
Kıymetli hocam. Sözü geçen şiiri bilmiyorum yorumda yapmadım. Ama şiir den bi’anlasam var ya! Ben de ne yorumlar yapacağım ama anlamıyorum işte anlamıyorum tamam mı?
Saygı ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Derken bir file rastlamış aslan. Ona da aynı soruyu sormuş '' Ben kimim lan. De hele'' Filin kafası bozuk. Hatunla kavga etmiş sabah sabah... O öfkeyle aslanı hortumuna doladığı gibi bir havaya bir yere yapıştırmış.
Yerden kalkan aslan Erzurum şivesiyle '' Ola ne gızıyirsen gardaş. Bilmirsen adam gibi bilmirem de '' demiş.
Yani diyorum ki bilmiyorsan bilmiyorsan bilmiyorsundur. Ne gızıyirsen ki ))))
Selam ve sevgilerimle.
Değerli hocam, sizin kızınca yazdıklarınız tam bir mizah yazısı oluyor...
"Ölçü tamam mı? Tamam.
Kafiye tamam mı? Tamam.
Yazım hatası var mı? Yok."...)))
Burada çok güldüm...
Varolasınız...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
"Ölçü tamam mı? Tamam.
Kafiye tamam mı? Tamam.
Yazım hatası var mı? Yok.".
Eee o zaman sıkıntı ne? ))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Başlık epeyce bir argo olmuş ama hak edene söylenebiliniyor demek ki!...
Ahbap çavuş ilişkileri, hemen beğen butonu (ne ara okuduysa o kişi) yazmazsan, yazmam modları , eleştirsen dünyanın en kötüsü sensin ve de karşılığında hakaret vb.
Teşekkürler paylaşımınıza.
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.
Çoğu zaman bütün sitelerde var ahbap çavuş ilişkisi... Sen bana yazarsan ben de sana yazarım. Anlamasam da yine de yazarım. Edebiyat ve şiir bu değil tabi ki... Yeri ve zamanı geldi mi şiirler ve nesirler yerden yere de vurulabilmeli, eseri eleştirilenler de buna kesinlikle kızmamalı... Böyle gelişir yazar ve şair... Unutmamalı ki ''El elden üstündür arşa varıncaya kadar.'' Kutluyorum yürekten her yazınız okuyanlara bir şeyler katıyor, bazıları gibi havadan sudan bahsetmiyor sadece...
sami biberoğulları
Doğru söze ne denir, değerli hocam? Daha Defter'e ilk geldiğim sıralarda Herkes Şiir Yazmak Zorunda mı? başlıklı bir yazı yazmıştım ve olumlu - olumsuz eleştiriler almıştı. Elbette benim yazımın veya başkalarının yazılarının, şiir yazdığını veya her yazdığının bir şaheser olduğunu sananları engellemesi mümkün değil. Bense bir güzel dize uğruna sayfalarca şiirimsi şeyleri okuyacak sabra ve zamana artık sahip değilim. Bu nedenle, fırsat buldukça yazı okuyorum, ama şiir kısmına pek dokunmuyorum. Hele olumsuz bir yorum... Asla! Yapmıyorum.
Evet, burada amatör insanlar çoğunlukta ve ben de çok şey beklemiyorum zaten. Yine de en azından insanların şiir yazdığını düşünmeleri için azıcık da olsa okumaları gerektiğine inanıyorum. Bir atasözümüz der ki, "El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz sanır". Başka şairleri okumayan insanlar da kendi yazdıklarına hayran olup, durmadan arz-ı endam ediyorlar, zannedersem. Neyse, hayırlısı olsun. Dilerim ki bu işten anlayan insanlar sabırla ve ısrarla uyarı görevini yerine getirsinler. Edebiyat ve Türkçe dersi öğretmenleri de şair olmasa da, en azından dilimizi düzgün kullanan insanlar yetiştirsinler.
Kaleminize ve kelamınıza bereket. Selam ile...
sami biberoğulları
Ben şiirin ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum.
Selam ve saygılar.
Bir kalbiniz vardı onu hatırlayınız der ölümsüz bir şair.
Tebessüm ettiren, isabetli eleştirileri ile insanın kendini kontrol ettiren bir yazı yine.
Selam ve saygılarımla değerli şair.
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.
öyle bir şiir ben de okudum hem de sizin bahsettiğiniz şiirdeki gibi çok düşünülmeden bir bakışta görülebilen hatalarla doluydu şiir ve gelen herkes övgüler yağdırmıştı. İnsan olarak şairi sevebiliriz ama yanlışını görmezden gelmemeliyiz. Evlattan değerli ne olabilir ki, çok severiz ama hatasını da söyleriz değil mi? Kimse şiir okumuyor. Tespitinize katılıyorum saygılar.
sami biberoğulları
Şiir okunmadığı gibi yazılar neredeyse hiç okunmuyor. Şimdi revaçta olan bol resimli bir kaç karakteri geçmeyen sloganımsı yazılar maalesef.
Selam ve saygılar.
Hocam,
Şiir okuyan çok insan yok maalesef...
Yani bizim insanımız şiir okumayı pek sevmez. Mesela ben bir şiir asıyorum edebiyat defterine sonra bağlantısını facebook'ta paylaşıyorum. Bir saat sonra bakıyorum 100 okunma. Vallahi de 100 kişinin okuduğuna inanmam billahi de. Bunların 10 kişisi okumuş olsa çok bile... Üşengeçliğinden midir, önyargısından mıdır bilinmez ama bu işler böyle...
İnsanımız daha çok görselliği seviyor. Görsellik dediğim de kişinin kendi fotoğrafı. Hele o kişi güzelse 1-0 öndedir. Ne yazmış umurunda olmaz. Olsa da dikkatle okumaz.
Bir de insagram'dan örnek vereyim. 500'ün üzerinde takipçim var. Kendi fotoğrafımı paylaşınca çoğu zaman beğeniler 100'ü geçiyor.Ama bin türlü emekle çekmiş olduğum bir doğa fotoğrafını fotoşopla düzenleyip paylaşsam 50'yi 60'ı geçmez. İnsanımız verilen emeği umursamıyor.
Biraz konunun dışına çıktım ama söylemek istediğimi anlamışsınızdır. Teşekkür ederim.
Güzel bir konuya değindiğiniz için tebrik ederim Hocam, sağlıcakla kalın.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler.
Güzel tespit, yerinde bir soru.
Çok teşekkürler Sami Öğretmenim, saygı ve selamlar.
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler.
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.
Yazının üstündeki resim çok iyiydi hani cuk oturmuş derler ya öyle. Yazdıklarınızda çok da haklısınız. Dikkatli okumaya çalıştığım halde benim de gözümden kaçıyor bazen bu tür şeyler.
Hepimizin bu yazıdan alacağı dersler var diye düşünüyorum. Hem yazan kişiler olarak hem de okuyan kişiler olarak.
Fark edilen hatalar saygıyı bozmadan söylenmeli ve yazan kişiler de yapıcı eleştirilere açık olmalı. Saygı bir de...Yazan ve yazdıklarını paylaşan kişilerin okuyacak olanlara saygılı olması gerek. Nasıl olsa ne yazsam beğeniyorlar gibi bir düşünce varsa akılda bu bence ayıp.
Özellikle facebookta sizin yukarıda bahsettiğiniz şeyi erkek-kadın fark etmiyor çok fazla yapan var. Burada hiç olmazsa bazen hataları ve eksikleri doğru gözlemleyen ve söyleyen kişiler oluyor.
Bu gün ben de bir yazı asacaktım. ' Lütfen yazdıklarımı eleştirin ' diye.
Sizin bu yazıya denk geldim şimdi iyi de oldu.
Bu yazıyı iyi ki yazmışsınız. Teşekkürler Sami hocam .
Saygılar ve selamlar ile
sami biberoğulları
Bahsi geçen yazınızı - yorum yazmasam da- okudum. İnanın bana öylesine bir yazıyı bile '' Hımmm okuyucu sayısın düşünce okur oranını yükseltmek için böyle bir taktiğe başvurdu '' olarak yorumlayabilecek insanlar var maalesef.
Ve pek çok insanımız eleştiriyi ''Hata aramak '' olarak görüyor. Oysa bir yazı öncelikle hata aramak için okunmamalı. Öncelikle okumak için okunmalı, eğer hata varsa da lisan-ı münasiple izah edilmeli.
Selam ve sevgiler.
sami biberoğulları
Marka isim olmak elbette önemli ama marka isim olmanın da öyle kolay olmadığı malumdur. Ha bakma sen bugün tek bir şarkıyla şöhreti yakalayanlara. Onların pek çoğunun sonu Darülaceze oldu. Çoğunu hiç hatırlamıyoruz bile ama bir şiirde sadece bir kelime için senelerce düşünen Yahya Kemal hem marka oldu hem de hiç bir zaman unutulmayacak ölümsüzler arasına girdi.
Mesele günü kurtarmak mıdır yoksa ebedileşmek mi? İşte sorun bu.
Selam ve sevgilerimle.