- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GAYP (babamın izinden-1)
bölüm 1: CENAZE EVİ.
ikiyanayasla]
ölüm nedir?
bazen son nefesini verirken donuk bir bakış etrafa yada beynindeki catlatırcasına damarları zorlayarak haykırabilmek yardım edin diye. ama bi şey seni alıp gidiyor bu dünyadan. biz ise geriye kalan posayı topraga gömüyoruz . oysa aradaki perde ya çok kalın yada çok ince belki biri yada bi şey çekiyor ruhunu hapsolunmuş bir kafesten ve kulağına fısıldıyor artık özgürsün diye. oysa perdenin bu tarafında kalanların kimisinde göz [yaşı kimisinde dedikodu kimisinde ise anlamsız bir tören yada vazifeyi yerine getirmiş bir görev bilinci. bunların hepsi bilmediğimiz bir perdenin diğer tarafına geçen kişi için. bir hafta yada bir ay bazıları için ama benim için uzun bir zaman unutamayaçağım bir parçamın gidişi.
babam ı tanımadım. ben çok küçükken , elinde bir kazma ve 3 arkadaşıyla yağmurlu bir havada kapıdan çıkarken hatırlıyorum. rahmetli annemin gitme demesini birde. o gideli uzun zaman oldu.
adım adil . adil den olma zeynepten dogma adil’in oglu adil. garip değilmi , tekerleme gibi. bilgisayar teknisyeniyim. KKTC de bir firmada 12 yıldır çalışmaktayım. hep bir gün bu topraklara dönme utkusuyla yaşadım, çok çalıştım, biriktirdim ama şimdi boş bir eve doğru yürümekteyim.
-adil. adil dursana.
seslenen kişi dayımın oğlu, ismail. kendimi bildim bileli kuyumcuda çalışır, hic anlam veremedim zaten 200 dönüm bağ , evin tek çoçuğu, ama hergün sabah erkenden kalk ve alaçağın üç kuruş maaş için işe git.
-başın sağolsun dayıoğlu. benim bi şeyler diyecek halim yok ama genede elimden gelen sadece dilimden dökülen kadar.
-saol ismail. vadesi bu kadarmış elden gelecek bi şey yok. saol genede yaptıkların için.
-en azından eşlik edeyim eve kadar sana
-olur dayıoglu olur.
dediğim gibi ben adil , manisanın apak köyünde yaşıyorum. eskiden tütündü geçim kaynağımız ama sonradan üzüm ve zeytin yapmaya başladı herkez. ya paraya tama etmeye başladık çokça yada çok geçim sıkıntısı ve zorluk bu yola itti bizimkileri ama iyide oldu . önceden herkez göderirdi çoçuklarını tamirhaneye yada sanayiye şimdi ise en sonuna kadar okusun demye başladılar. güzel bi şey en azından. sonunda nasılsa çoğu eleğin usutunde kalaçak.en azından bilsinler.
-adil. başın saolsun kardeşim. sizin evin önünde biri var güzel bi arabayla gelmiş. seni sorup duruyor.
işte buda pılis hasan. herşeyden bi sebep çıkarmaya çalışan ama bir türlü trafik polisi olduğunu kendine inandıramamış hasan.
-saol hasanım. kimbilir kimdir gidince görürüz.
-aha alirıza değilmi lan o. bu ne arıyor burda sizin akrabağda değil. hayırdır neden gelmişki.
alirıza garip biri. jandarmadan evin arka penceresinden atlayarak kaçtı ama şimdi devletin güvenlik biriminin başında. yani nasıl olduysa bizim akranların en başarılısı. gerçi hamile bir kızı kabul etti istanbulda onunda babası yıllar sonra meclise grdi ve hop birden küçük bir pencereden kaçıp önünde devasa kapıların açıldığı bir hayat buldu. buda kader dedikleri şey olsa gerek.
-yaw hasan bi dur belki taziyeye gelmiştir belki köyü özlemiştir.
-ya kendi ailesinin mezarına gitmemiş biri senin annenin cenazesinemi gelecek.
-oda doğru.da bu yanındaki ayakta duranı bi yerden tanıyorum en . gerçi baya yaşlanmıl olması gerek onun.
-kim dedin. şu siyah kabanlı olanmı. evet o zafer amcaya benziyor.
zafer amca dedıgımıze bakmayın biz daha cok küçükken bizleri toplar şimdi çok anlamsız ama o günlerde rüyalarımıza giren hikayeler anlatırdı. uzun zamandır dağ başındaki evden çıkmazdı.gerçi muhtarlık 3 defa öldü diye evine jandarma yollamıştı. ama her seferinde azarı işitip durmuştu.
-yaw o olurmu hic . biz küçükken o köyün yaşca büyüklerindendi.şimdiye beli bükülmüş saçı sakalı ağarmıştır.
-yaw hep sorucam ama sizden çekiniyom. dedim bizimkilere. zafer amcanın hergün bi yerleri çilmiş oluyodu. yüzünden kollarında o yara bağlamış çizikler hiç eksik omazdı. siz biliyormusunz nedenini.
polis hasan hemen atıldı
-yaw ormanda yaşayan ne yapar odun keser kış için . bizim orman eskiden daha gürdü haliyle o dundandır.
-dayıoglu ava gittiğimizde sana gösterdiğimi hatırlıyormusun. düz bir çatı. üstünde hic bir baça yada soba çıkıntısı yok. zafer amcanın evi bu deyip uzaklaşmamışmıydık biz.
-he valla doğru. ama bi kaç defa ekmek atmak için bizim avludaki kerpiç fırına odun getirdiğini hatırlıyom.
-yaw neyse ne baksana bu adam bizim yaşımızda sanki. yanlız ayı ibodan daha iri bu.
ibrahim yediğinden mir yada çok güreş yaptığındanmı bilinmez ama köyün en iri gençidir. hatta bazen koca koca kütükleri tek başına evine götürdüğü olur. o anda aklıma geldi.hasana dönerek
-hasan ayı nerde?
-nerde olaçak onun için cenaze önemli değil. kimbilir hangi ahırda kimin kızının üstündedir.
-ulan bi gün biri öldürecek ama hayırlısı. dedim ve evin önüne eldim. bir kaç saate boşalacak burası diye korku sardı içimi.
-ayıoğlu bu akşam gel bizde kal istersen? diye seslendiğinde kendime geldim.
-yarın gene geliriz etrafı biraz temizleriz, o zaman taşınırsın. diye araya girdi hasan.
-yok olmaz bu gece korkar kacarsam bi daha içinde yatacak gücü kuvveti bulamam ben . dedim ve avlaya attım ilk adımımı.
aslında evden gittiğimden beri yanlız yaşıyordum. korkumun sebebi yanlızlık değil, bu eve geldiğimde hayallerimde yada hatıralarımdakilerden farklı olaçağını kabullenmemek.
-adil . başın saolsun yeğenim. kalın bi sesle irkildim. zafer acanın sesi hep böyle keskn gür ve kızgın gibiydi.
-zafer amca. diyebildim sadece. sonra ne olduysa gözlerimdeki set duygularımın taşkınına uğradı ve durduramadım kendimi.
-ölüm kurtuluş . dedi zafer amca. ve devam etti . bırakma kendini bu kadar dik dur , direyetli ol , en artık bu evin yegane sahibisin.birde bu yüzük senelerden belli emanetti bana babandan. senden başka kimse kalmadığına göre buyur senindir artık.
-ne yüzüğü zafer amca , ne babası, hani nerde?
- oğlum annede biliyodu babanın o akşamdan sonra geri gelmiyeceğini. ama sen çok küçüksün diye söyleyemediler sana.
elimde ıslaklık hissettim bi aranda . avuçlarımın içine baktığımda kan vardı.
-zafer amca sırtındaki yaralar kanıyor galiba gel içeri bi şeyler bulalım sana.
-yok adilim . ben akşama gelicem senin eve . hepiniz toplanacaksınız. bide şu ayıyıda bulun o da gelsin dedi. ve ayaklarındaki macır ayakbasıyla çamurlara basa basa dağdaki evine doğru yola koyuldu.
-lan olum bu adam korkutuyor beni.dedi hasan
-valla bazen babam yerine koymasam bende korkacam ama evladım derdi bana bazen.
-dayıoglu ben akşama gelmesem. korktuğu herhalinden belliydi ismailin.
-lan olum hangi devirde yaşıyoz . ne korkması istersen bize geldiğinde gelmiyecekmiş ismail.
-öyle demelan gece uyurken gelir diye korkuyom valla tamam tamam gelicem . siz şu alirızaya bi bakın bende bu ayıyı bulayım. akşama senin evde buluşuruz o zaman.
-evet ya bi soralım bakalım bu ali neden gelmiş ne derdi varmiş.
-alirıza gel buraya.
-hayırdır ali ne işin var burda. diye seslendim
-yaw başsağlığı için geldim.
-olum senin anan öldü yoktun baban öldü yoktun benim cenazemede gelmezsin . şimdi söyle bakalım buraya neden geldin. çok kızmıştım yalan söylediğine.
- ya bu zafer amca için geldim. ama bulamadım . o sizin cenazeyi kaçırmazdı . severdi seni.
- lan şimdi senin yanındaydı ya. ne yalan söylüyon. ali kafasını çevirdi hemen etrafa bakınmaya başladı. benide merak sardı .
-yaw sen dalgamı geçiyon senin yanındaydı al sor hasana.
-yaw bırak adil şunu cocukkende böyleydi bu hep yalancıydı. yoksa nasıl yükselsin buraylara kadar. gelsin.
-bak sen şu zaferin yaptığına . sinirlendi alirıza ve dönüp bize.
-ona söyleyin ona ait olmayanı bize getirsin beni pişman olacağım şeyler yaptırmasın.
-yaw 5 dakka önce evine doğru gitti burdan. bin arabana yakalarsın evde.-onun evi yok olum biz gittik evi boş her tarafı örümcekler kaplamış.
-ali beni korkutma biraz önce başın saolsundedi bana hasanda duydu ismailde duydu. üzüldüm dedi çekti gitti.
-yledir o öyledir. benden size tavsiye sakın yaklaşmayın ona ve dediklerine inanmayın. başka bi şey söyledimi yada bi şey verdimi size.
-lan olum dedlirdinmi sen kiminle 5 kelimeyi cgeçen ümleler kurmustur zafer amca. adil e başın saolsun dedi
üzüldüm dedi geçti gitti. hasan hiç teretüt etmeden bir anda söyleyince sanki biraz önce yüzüğü filan hiç yaşanmamış gibi bende inandım.
-herneyse adil başın saolsun . benim gitmem gerek. dedi ve hızlıca arabaya dogru yürümeye başladı.
-hasan ne oluyo olum. nedir bu. bu manyak küçükkende böyleydide şimdi daha beter olmuş. ben dedim babasına kuran kursundan almayın dedim. çoçuk iyicene fırlatmış kafayı.
-adil ya dedikleri dogruysa.
-yaw elimdeki kanları görmedinmi biraz önce yıkamadımmı. böyle şeylerden korkmam olum ben.
-biliyomda genede aklımda kalmasın adil. dedi hasan. ama ikimizde biraz önce yaşananlardan bi şey anlamamıştık benim aklıma hemen yüzük geldi çıkardım . incelemeye başladım.
-hasan bu üstündeki ne işareti . hayvanmı yoksa ruzgar şkelimi?
-dur bi bakayım. valla hem bi kuş hemde kanatlarından süzülen rüzgar gibi bi şey. sen boş ver tak parmağına babanın emaneti. bi de babandan nefret etme köyde bi kişi bile kötü konuşmuyor rahmetli hakkında .
-lan olum hiç tanımadığım adamdan neden nefret edeyim. tek sorunum hiç babalık yapmamasını bana okadar.
iyi hadi gel içeri girelim. sizden kimse kalmadı olum sanki nlar ev sahibi biz misafiriz gibi oldu. girelim bir an önce içeri. insanlar seni bekliyor . herkez gidecek evlerine. güldü biraz ama iyide oldu benimde gögüs kafesim genişlemey başladı . nefes almam düzeldi sayesinde....[ /it
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.