- 930 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
ÖYKÜLERLERLE DEYİMLER
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
ALTI KAVAL ÜSTÜ ŞEŞHANE
Kaynak az insanların istekleri de sınırsız olunca, kavgalar savaşlar başlar. Pastadan daha çok pay almak için taş, sopa, ok derken sıra ateşli silahlara gelir. Köroğlulun dediği gibi –tüfenk icat olur. Mertlik de bozulur- .
Ateşli silahlar ilk icat edildiğinde namlulara kaval denilirdi. Yivsizdi. Namlu üstten doldurulur, harbi denilen doğru bir demir çubukla da sıkıştırılırdı.(Doğru insanlara –harbi adam- denmesi de buradan gelmektedir.) Daha sonra merminin kendi ekseni etrafında dönmesini ve dolaysıyla da daha uzağa gitmesini sağlayan yivler bulundu. Bu yivler altı adet olup, spiral şeklinde namlunun içini dolanırdı. Buna Şeş hane denilirdi (Şeş hane: altı dilim).
“Bu tüfek bana dedemden kaldı. Namlusu kaval da olsa onu değiştirmem. Ben ona şeş hane namlu eklerim olur biter” der bir avcı.
“Olmaz “der. Duyanlar. “ Olmaz…” Yakışık almaz. Altı kaval üstü şeş hane bir birine uymaz.
Dinlemez avcı. Dediğini yapar. Yapar yapmasına da altı kaval üstü şeş hane şekilsiz uyumsuz bir şey olmuştur.
Zamanla bu deyim “Altı kaval üstü şişhane “ ye dönüşse de İstanbul’daki Şişhane ile bir ilgisi yoktur.
ÇIKAR BAKLAYI AĞZINDAN:
İnsanlar fıtratları gereği toplu yaşamak zorundadırlar. Toplum kurallarını belirleyen birçok idare şekilleri olsa da, sistem ve idareciler adil değilse kaynakların paylaşımında haksızlıkların, kayırmaların olması kaçınılmazdır. Haksızlıkları yaşayan, uygunsuzlukları gören ancak elinden de bir şey gelmeyen insanlar sinirlenir. Öfkesini yenemez. Her ne kadar küfür acizlikse de küfreder.
Bir sebze türü olan baklanın çekirdeği serttir. Ağızda erimez.
Her hangi bir memleketin, herhangi bir şehrinde adamın biri; düzene haksızlıklara, saçmalıklara tepkisini hep küfürle göstermektedir. Ancak toplum onu dışlamış, yalnızlığı dayanılmaz bir hal almıştır. Çareyi bir hocaya başvurmakta bulur:
“Aman hocam, yaman hocam. Gördüğüm haksızlıklar, kayırmalar, saçmalıklar karşısında küfür etmekten kendimi alamıyorum. Yediğim dayakların yanında, kimse benimle konuşmak istemiyor. Derdime bir çare”
“Tamam” der Hoca.
“Tamam, ben senin derdine çare bulacağım. Ancak her dediğimi yapacaksın. Yanımdan da ayrılmayacaksın.”
Hoca ona bir kuru bakla verir.
“Bunu ağzına alacaksın. Ben çıkar demeden de çıkarmayacaksın. Ne zaman küfür etme isteğin olursa bakla ağzında olduğu için konuşamaz haliyle de küfür edemezsin.”
Kabul eder. Ağzında bakla hep hocasının yanındadır küfürbaz.
Hocaya bilmediklerini öğrenmek için insanlar gelirler. Sorular sorarlar. Bazen öyle saçma sorularla karşılaşırlar ki, küfürbaz ağzını gösterir. Çıkarayım mı baklayı diye. Hoca izin vermez. İşaret parmağını dudaklarına götürür başını sağa sola sallar.
“Daha zamanı var. Bakla ağızdan çıkmayacak.”
Günlerden bir gün yine biri gelir hocaya:
“Hocam binlerce pire tutulsa, derileri yüzülse, onlardan seccade yapılsa o seccadenin üzerinde namaz kılınır mı? Kılınmaz mı?”
Hocanın sabrı taşmıştır.
“ Yeter artık. Din bu değil. Müslümanlık bu değil. Ne hale getirdiniz Müslümanlığı? Çıkar oğlum ağzından baklayı”
Küfürbaz ağzından öyle bir sevinçle çıkarır ki baklayı ve öyle bir söver ki soru sorana. Soruyu soran da, Hoca da utançlarından yüzlerini elleriyle kapatmak zorunda kalırlar.
“ Ahh Hocam ahh. İşte ben bunun gibilere sövüyordum…”
YORUMLAR
Bu sefer her iki deyimin de öyküsünü biliyordum ama yine de senin kaleminden okumanın zevki bir başka oldu.
Gerçi benim bildiğim bakla hikayesi az farklıydı ama bu da oldukça güzelmiş.
Sen yazmaya devam, biz okumaya devam.
Selam ve sevgilerimle değerli abim.
Bedri Tokul
Ben bu seriye başlarken niyetim; olayları birebir anlatmak yerine
özüne dokunmadan kendi yorumumu da katmakdı.
Birde şu var; Mesela "Ağzından baklayı çıkarmak" deyiminin tam dört
hikayesiyle karşılaştım. Ben de beşincisini ekledim.
Bu halkın kültürüne katkı mı yapar yoksa zarar mı verir bilemiyorum.
Devamında da öyle olacak.Niyetim bu.
Aslında ben risk aldım. Halkın kültürüne katkı yapayım derken zarar da verebilirim. O yüzden çok dikkatli olmam gerekiyor.
Selam ve Saygıyla...
Merhaba değerli dost.. Yine iki güzel deyimin hikayesini keyifle okudum.
İkinci deyimdeki adamı bir nebze kendime benzettim.
Can baba da belli ki aynı düşüncedeydi.. :))
''Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz..
Lan bu kadar o....u çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?'' CaN YÜCEL..
ee haksız da değil dimi..
Sevgilerimle kutluyorum değerli yazınızı
Bedri Tokul
Baklayı ağızdan çıkaracak o kadar çok
şeyler oluyor ki vatanımızda...
İnsanın Can Baba olası geliyor.
Teşekkürler.
Sevgi ve Saygıyla.
Sevgili dost ben bu yazıya yorum yazdığıma eminim.
Galiba silinmiş anlayamadım.
Gerçekten güne layık.. Tebrik ederim.
Selamlar..
Bedri Tokul
Hem de ne çok güldüğünü belirttin.
Aynı sorunu ben de yaşamıştım.belki de seninle .
Şimdi tam hatırlayamıyorum. Ben sana aynısını yazmıştım.
Bu şistem bazen 10 yorumdan fazlasını göstermiyor.
Yazıya ilk yorumu yazan sen olduğundan ikinci sayfada
kalıyorsun.
Takma kafana senin benim yazılarımı zevkle okuduğundan eminim.
Yazılarda olmasam bile yüreğinde olduğumu biliyorum.
Selamlar...
Bedri Tokul
Sayın Hocam. Saygılarımla.
Öğrenmek...bir aşk ve paylaşmak.
Ne kadar etkilendim ve merakla bekliyor olacağım bir sonraki bölümü.
Yerine çok çok yakışan ışıltılı yazınızı tüm yüreğimle kutluyorum, çok değerli Bedri Komutanım, değerli hocam.
Ve çok teşekkür ediyorum bu güzellik adına.
Hep ama hep saygımlasınız değerli ağabeyim.
Sonsuz selamlarımla...
Varlığınız ve kaleminiz daim olsun, kıymetli hocam.
Bedri Tokul
Bu içten yorumunuz için yürekler dolusu teşekkür ediyor
Selam ve Saygılar gönderiyorum.
Sağ olun.
Ben bu yazı dizisini çok sevdim Bedri Komutanım.
Okurken öğreniyor, öğrenirken eğleniyor ve eğlenirken düşünüyoruz sayenizde.
Çok teşekkür ederim. Sağ olun var olun.
Tebrikler, saygı ve selamlar.
Bedri Tokul
işte benim niyetim de tam da senin
söylediğin gibiydi.
Ben bunu bu kadar kısa ve özlü anlatamazdım.
Çok teşekkür ederim.
Sağ ol
Yine yine keyifliydi okumak üstelik günü de taçlandırmış bu yazınız en güzel şekilde. Tebrik ediyorum Bedri hocam. Okumaya ve okudukça da öğrenmeye devam ediyoruz. Çıkar baklayı ağzından deyiminin hikayesi bana yabancı gelmedi sanki hatırlar gibi oldum okurken.
Çok güzeldi, emeklerinize sağlık. Siz yazın ki bizler de okuyalım, hem öğrenelim hem de gülümseyelim zaman zaman. Ben bu seriyi çok sevdim bu arada bunu da söylemeden geçmek istemiyorum.
Saygılar sunarım Bedri hocam
Bedri Tokul
Sizlerin ilgisi de benim için çok önemli.
Yazdıklarım ve(inşallah) yazacaklarım için
insanların mutlaka bir bilgisi vardır.
Yoksa bütün bir topluma mal olabilir miydi?
Siz bir bayan olarak aynı isimli bir yemeği başka pişirirsiniz.
Bir başka bayan daha başka pişirir.
Benim ki de öyle işte.
Hem bilgilerimizi tazeliyoruz. Hem de kavga dövüş etmeden
okuyor yazıyoruz.
Selam ve Saygıyla...
Devamı geldiğine değmiş Bedri Bey...
İskender Pala'nın İki Dirhem Bir Çekirdek kitabında okuduğumda çok beğenmiştim bu bakla hikayesini...
Bu yöntem eğitici olmak adına da çok etkili... Günün Yazısı seçkisinden yer alan ve devamı beklenen yazınızı içtenliklle kutlarım...
Saygılarımla....
Bedri Tokul
İskender PALA bu konuları çok güzel işlemiş.
Zaten benim bilgi kaynaklarımdan birisi de o kitap.
Yazıyı güne getiren Yönetime teşekkür ediyorum.
Benim için başka bir ödül de sizlerin ilgisi.
Selamlarımla.
Ne enteresan şeyler öğrendim yahu, bakalım daha neler öğreneceğim.
Dilimiz, kültürümüz, geçmişimiz, şimdimiz ne ilginçliklerle doludur kim bilir...
Yüreğinize emeğinize sağlık Hocam, ömrünüz uzun huzurlu ve sağlıklı olsun.
Bedri Tokul
Sevgili kardeşim aslında bir risk aldım .
Kaynağı eskilere dayanan halkın kültürünü yansıtan bir konuda ahkam kesmek ukalalıkla eş değerdir. Her an yanlış yapılabilir.
Ben elimden geldiğince araştırıyor öyle yazıyorum.
Allah utandırmaz inşallah.
Sizinde bünyenizden sağlık yüzünüzden gülme eksik olmasın.
Selamlarımla...
Bedri Tokul
Ama senin güzel hatırın için şimdi bir bardak daha
gazoz !!! içeceğim...
Selamlarım yeşilırmak kadar...
bakla işine gelince;
Senin ağzına bakla yakışmaz. Söyleyeceğini küfür etmeden de
söylüyorsun zaten.
Hep öyle ol. Hep öyle kal...
Bedri Tokul
Bu çalışmaya çok önem ve emek verdim.
Mahcup olmam diye umuyorum.
Selam ve Saygıyla Can BACI
Kaleminize sağlık sevgili ağabeyim.
Ne güzeldi deyimler ve hikayesi. Usta elden çıkmış.
Saygılarımla.
Bedri Tokul
Ustalık sana yakışır.
Selamlarımla.
Bedri Tokul
Zaten tepem atmış. Birde nereden çıktı bu 7TEPE
derken birde baktım ki Bizim Esma...
Hayırlı olsun mahlasın Sultan.
Sevgiyle.
7TEPE
7TEPE kalıcı. 😊Artık değişmeyecek
😊Hastalıklar bizden uzak olsun ya...
maşallah hemşerim siz lütfen yazmaya .öykü ve şiirlere devam ediniz..sayende billgileniyoruz..teşekkürler