- 611 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gözyaşı deresi
Dağların arasından akan derenin çevresi düzenlenmiş, aileler masalarda yemek yiyordu. Mangallardan yükselen dumanlar derenin üzerini örten ağaç dallarının arasından yol buluyordu. Piknik yerini dere ikiye bölmüş derenin aşağısı konaklama yukarısı dağlara uzanan patikalar sebebiyle yürüyüş parkuru olarak kullanılıyordu. Derenin yukarısında köpekler tuvalet kulübelerinin yanına yığılmış çöp poşetlerine burunlarını sokmuş dağıtıyorlardı. Sırt çantaları omuzlarında orta yaşlı adamla aşağı yukarı ortaokul çağındaki kız çocuğu el ele tutuşmuş, masaların arasından geçip dere kenarında durdular. “Baba su soğuk mudur?” Adam dereye girdi. “Soğuk. Alışırsın ama.” Çocuk somurttu. “Sahilde kalalım demiştim.” “Uzatma artık.” “Hep senin dediğin olsun zaten!” Adam yavaş adımlarla karşıya geçti. Çocuk babasının kararını değiştirmeyeceğini anlayınca peşi sıra dereyi geçip yetişti. Adam önde çocuk hemen arkasında ağaçları, kayaları inceleyerek yürüdüler. Adam patikaya girince kız durdu. Patikanın yanından devam eden dere kenarını işaret etti. “Şuradan yürüyelim mi? Sıcaklayınca ayaklarımızı sokarız.” Adam dönüp çocuğun göz hizasına kadar dizlerini kırdı. Emri vaki ses tonuyla “Tepemin tasını attırma! Patikadan yukarı çıkacağız. Manzarası güzel.” Kız “Ben sı…” derken adam ‘sus’ işareti yapıp patikaya koyuldu. Attığı her adımda kızının yere bakan gözleri kalbini sıkıştırıyordu. “Elif,” dedi. Kuş sesleri, rüzgârda hışırdayan yaprak sesleri… “Elif.” Üzerine bastığı küçük dalların çatırdaması… Arkasına döndü. Yutkunamadı. “Elifff!”Çığlık çığlığa geri koştu. Patikanın başına geldi. Etrafına baktı. “Elifff!”Dere kenarındaki taşlığa yöneldi. Koşarken dengesini kaybedip yere kapaklandı. Dizleri dirsekleri soyuldu. Hızla toparlanıp devam etti. “Elifff!” Soluğu kesildi. Olduğu yere yığıldı. Gözyaşlarını tutamadı. “Elifff!” Gücünü toplayıp ayaklandı. Dizlerinde derman kalmamıştı. Düzensiz adımlarla yürüyordu. “Elifff!” Arkasından seslenildi. “Babaaa!” Heyecanla döndü. Çocuk yüzünde kocaman gülümsemeyle koşuyor, adamın sesi kısık, sevinçten ağlıyordu.“Elifff!” Kollarını uzattı. Kız adamın kucağına atladı. “Baba benim yoluma dönmüşsün.” Adam sımsıkı sarıldı. “Döndüm aşkım döndüm. Neredeydin?” “Tuvalette.”