- 474 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
tarihin medyumluk raksı..
insanlığın geldiği son devrin kutlu zaferini düşünce verir.düşünceye sahip olan bir birey noksanlığın da farkındadır.noksanlığıyla birleşen ve barışık bir şekilde tamamlanan bir insan sosyal bir dünya ve global bir teslimiyete sahip olacağını söyleyebiliriz.
insanlığın hizmetini veren yine insanlığın kendisidir.teslimiyet yelkeni, eman/et duygusunda virüslü beyinleri yok etmek ve kendi global dünyasına çekmek için anahtardır. mücadele adına bir düşünce büyük düşünceleri küçük düşüncelerle anlatabilecek düzeyde ise bu düşünce teslim olmuştur anahtara.her fedakarlık için vefakar bir zorbalıktan geçmek gerekmiyor tabiki de ;fakat önemli bir nüsha varsa da oda ölümsüzlüğü yakalama bilincidir.
tarihten beslenen bir düşünce yobazlığı tarihe gömülür.etle kemik olmuş bir vicdan yasadıklarını ve hatalarını yargılayamaz bir haldedir.kendisi gibi huzurlu bir gelecek planlayan bir düşünce teslimiyeti aşan bir düşüncedir.
tarih huzurlu bir gelecek için ayakta duramaz bir hal almamıştır.
savaşcıl bir politikaya yönetilen derlenen değerlendirilen düşünülen ve de fikriyatıyla aktif hale gelen bir imajla yaratılan düşünce tarihi zayıflatmaz;bilakis bu düşünceyle tarih yargılanır..
ölü bir tarihi keşfetmek ayakta bırakmak ve bununla bütünseleşmek olağanüstü bir cesareti içinde barındırır bütünlük kazanan bir medyumluk raksı gibi aktif bir gelecek planlaması ve yargılama gücünü elinde barındırır
hedefte yaratılan ölü bir tarihi yeniden günyüzüne düşürmek için mücadele vermek yalanlanmış bir kurguyu beyinde tutmamaktır.gerçekçi ,riyakar olmayan ikiyüzlülükten uzak elin tersinden iz kalmış ve avucun içinden izi silmiş bir çelişkiden uzak bir beslemeden düşünülen,kendinden taviz vermeyen haritası bozulmuş bir yönetim ve denetimden uzakta bir anlayışla ,tefekkür ederek yaradılışın düşüncesine kavuşturmak tanrının nizamını çürütmektir..
efendi olarak yaratılan insanlık köle olarak ölmek zorundadır köleci bir tarih düşüncesi altında büyük bir efendilik düşüncesi yaratmak azat etmektir kendini ölmüş ölmüş tarihin altında..
evet
yaratılan yeni nesil altında ezileceği bir tarih anlayışı altında mutlak bir düşünceyi silmek atlamak kırmak ve de ahkam kesmeden beyinin yıkanacağı bilincini oluşturabilir;lakin kendini tesir altında kalmış bir hengameye de hazır bir şekilde bırakılmışlığı düşüncenin günyüzünde tutulmamasıdır.
.
bir gelecek planlaması yapılmış olsa da tarihin gerçekçi yapısının doğru okunmaması körükler onu.
şahsi olarak gerçek bir planlamayla karşı karşıya kalan bir tarihle an içinde okunan lâhza içinde bilinen görünen ve yorumlanan zayıf bir kimliğin güçlü bir profilde yetiştirildiği ve de ön plana çıkartılmak çin beklendiği bir dünya profilinde örnek ve arka kapağında bozukluk olan bir düşünceyle yem verilen ,kendi dünyası içinde uyanış olmadan galibane bir hengameyle yaradılışındaki gerçeklikle kumpas örülen
kendi iç dünyasındaki ahlaki yapıyla başkasına dayatılan bir ahlaki yapının ve de kendi ahlaki yapısındaki bozukluklarının farkında olmadan akıl kendisinde mevcut iken başkasındaki akıl galeba çalan bir tarih anlayışıyla...
insanın bilinmedik bir dünya içinde kendi bilinmezliğinde yorum yapması düşünmesi ve niyet ve düşünce okumalarıyla başkasındakini yanlış anlamladırarak düşünce ifade edilişi kötü niyetin misallerle vesile olduğu düşünceyi değiştirmeye yönelik olabilir,bu yönüyle düşünce düşünceyi silebilir.yapılması gereken birsey var sa da hukuk nizamı içinde kendinden ve kendini bilerek baskasına uygulamalı düşünceyi okutmak kendini kendinde...
insan kriminal düşüncesi altına girmesi kendindeki düşüncenin bozukluğundadır bütün düşünceler düşüncesindeki yargılayıştan ötedir ana at vicdan olduğu müddetce hiçbir düşünce altında ezilmişlik gerçekleşmez.kendi kriminalliği altında ezilmesi ve de baska düşüncelerin kendisinde açtığı çığırı ve de depremi bilinmedik kılan tanrının insanlığın tarihine bakışında saklıdır..
insanlık için tarih ve de tarih....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.