- 327 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLDA BİR GÜNAHKÂR
DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLDA BİR GÜNAHKÂR
Geminin kıç tarafında oturduğu yerden, boğazın iki yakasını seyretmekten büyük bir haz duyuyordu. Bu kendine ayırdığı son zaman dilimi idi. Bu zaman diliminin tadını çıkarmak için denizin tuzlu tadını içine çekerken, ne kadar mutlu olup olmadığını sorguladı. Artık sevdiklerine kavuşmanın zamanı gelmişti. Çok düşünmüştü. Verdiği kararı uygulamanın tam zamanı diye düşündü. Hayat bana veda etmiyorsa, ben hayata veda ederim. Aslında yapacağı şey çok kolaydı. Önemli olan o kararı alabilmekti. Bir kere daha etrafına bakındı. Yolcular boğazın iki yakasını seyretmekten kimsenin kimseden haberi yoktu. Derin bir nefes aldı ve kendini boğazın serin sularına bıraktı. Küçük bir kız çocuğundan başka gören olmamıştı. Son düşünce kırıntıları, elveda dünya, merhaba huzur ben geliyorum oldu. Suyun içinde boşalan ciğerlerini derin bir nefes alarak denizin tuzlu suyuyla doldurdu. Hiç pişmanlık duymadı. Gözlerini birkaç defa kırpıştırdı. Yavaş, yavaş kendinden geçmeye başladı. Bir daha da kendine gelemedi.
Bunun adına ne diyorlardı? Günah mı? Öyleyse bu benim günahım, bu günahtan benden başka kimse sorumlu değildir NOKTA.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.