- 483 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Fıttırolog
Başlığı görünce şaşırdınız değil mi? Böyle bir meslek mi var diye düşüncelere dalmışsınızdır... Fıttırolog diye de bir meslek varsa o zaman o branşın adı da Fıttıroloji olmalı o halde... Tahmin de ettiğiniz gibi fıttırmaktan gelen bir kelime türetilerek buralara geldik...
Son zamanlarda yaşadıklarımızdan aklı tavana vurmayan, fıttırmayan mı var? Amerikan başkanı nezle oluyor, biz zatürre oluyoruz... Hayır aramızda ki mesafede hayli uzak, biz niye zatürre oluyoruz onu da anlamış değilim...
Gelelim tekrar fıttıroloji bilim dalına... Fıttıroloji, insanların neden fıttırdıklarını, fıttırdıkları şeylerin ne gibi nesneler ya da canlılar olduğunu araştırır... Fıttırmanın bulaşıcı yönü varsa, bunun fıttırologlar tarafından araştırılıp ortaya çıkartılması için çalışmalar yapar... Eğer iyi bir fıttırolog dostunuz varsa siz de fıttırdığınız zaman o dostunuz fıttırolağa neden fıttrıdığınızı açık yüreklilikle anlatabilirsiniz... Fıttırolog dostunuz siz fıttırdınız diye ayrıca sizi tekrardan fıttırtmak için bir çaba içine kesinlikle girmez...
Takmayın kafanıza siz de canım bazı şeyleri... Karıncaların niye ayak seslerini duyamıyorum... Sineklerin kanat çırpmalarını sayamıyorum. Uludağ’da neden kayak öğrenmeden kayamıyorum... O hamburger ve patateslerden beş tane de yesem neden doyamıyorum? Takmayın bunları ne kafanıza ne de başka bir yerinize... Fıttıroloğunda kafasını bulandırmayın...
Takımınız yenilebilir... Her zaman galip gelinecek diye bir şey yok. Statlarda ne bağırıyorsunuz öyle ’’Ölmeye ölmeye ölmeye geldik.’’ diye... Var mı öyle doksan dakikalık bir maç için ölmek, ölünecek çok daha değerli şeyler varken vatan gibi, bayrak gibi... Böyle davranırsanız sizin de bir fıttıroloğa görünmenizde fayda var derim ben de...
Ünlü fıttırologlarımızdan Hulusi Öncedenfıttırmışın bu konuda yazılmış sekiz ciltlik harika ötesi, hatta fevakaladeninde fevkinde ki ’’Kafanıza Tokadan Başka Bir Şey Takmama Sanatının İncelikleri İnceldiği Yerden Kopar mı?’’ adlı kitabı, mutlaka ama mutlaka okuyun... Hatta sadece okumakla kalmayın hatim edin...
Siz sanki kafaya bir şeyler takıyor muşsunuz gibi geliyor bana... Oğlanı evlendirecektiniz para mı yok? O kolay canım çekersiniz bir kredi, hoop bakmışsınız oğlan, torunu elinize vermiş dokuz ay dokuz gün sonra... Dokuz ay on gün mü dediniz? Aman canım bir günü mü başıma kakıyorsunuz? Bir gün için üzmeyelim birbirimizi... Efendim faizler arttı kredi çekmek zorlaştı mı? Mobilya alacaktınız, bir türlü alamadınız... Yine laf döndü dolaştı kredilere geldi... Ne yapsak ki?
’’İşler ayna çal çal oyna.’’ durumları bu sıralar bütün esnaf arkadaşlarda var galiba... Çalıp çalıp çalıp oynayalım da ne oynayalım. Oyunu da iyi seçmek lazım. Konya Kaşık Havası var. Fidayda var, Ankara’nın Misketi var, Ege’nin zeybeği var... Var oğlu var... Şimdi gidip de Fıttıroloğun karşısında oynarsanız, o da sizin fıttırdığınıza kesinkes inanır... O da sizin ile oynamaya başladı mı bilin ki fıttırolog da kafayı yemiş, hem de limon sıkıp yemiş...
Fıttıroloğa söylesem de şu dolar ile euro ya bir çelme taksa... Benzinin pompa fiyatında yüzde elli indirim yapsa... Ekmekler de indirime girse... Asgari ücret iki katına çıksa... Hem de vergiden ve de her türlü yergiden uzak olsa... Fenerbahçe ile Galatasaray Şampiyonlar liginde beraber finale çıksa, kupa biz de kalsa, baba onlarda... Yok, yok en iyisi fazla fıttırmadan ben şu balkona çıkıp da kendimi atayım aşağıya... ’’Hanıııım ben atlıyorum aşağıya hakkını helal eeeet.’’ Hanım da oradan seslenir ’’Amaaaan bu kaçıncı, anahtarı al bari anahtarı al da öyle atla.’’ Ev birinci katta, şanssızlığa bak, bana hiç bir şey olur mu ki?
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.