- 782 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ORADA BİR KÖY, KÖYÜN MEZRASI VE ŞAMİL ŞENER'İ VAR.
Bugün aslında çok başka bir konuyu kaleme almıştım ama Adıyaman’da şehit edilen dört vatan evladımızın heberi üzerine ’’ Hele kalsın bakalım’’ dedim o yazdıklarım için.
Öncelikle vatan müdafaası için temiz kanlarını bu ülke topraklarına içiren canımız evlatlarımız Mehmetçiklerimiz için ailelerine sabırlar diliyorum. Yüce Rabbimin onları rahmetiyle kucakladığına, onları cennetinde karşıladığına ve onları makamların en yücesi ile taltif ettiğine inancım sonsuz olduğu için ayrıca ’’Allah rahmet eylesin, makamları cennet olsun’’ gibi dualar etmiyorum. Allah onların şefaatlerine bizleri nail eylesin.Dilerim bizlere haklarını helal etmişlerdir.
Evet, böyle şehit haberleri aldığım zaman benim elim ayağım tutmaz, bir şeyler yazmak istesem de kolay kolay yazamam. Öyle ya Mehmet Akif’in ’’Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber / Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber ’’ dizeleriyle ifade edilmiş o duygularının üzerine daha başka ne söylenebilir ki? İşte o sebeple ben bugünü suskunlukla geçirmek niyetindeyken face bookta bir arkadaşımın paylaşımı üzerine ’’ işte bunu yazmalıyım’’ dedim.
’’İşte bunu yazmalıyım.’’ dedim ama yazmayı düşündüğüm haberi incelediğimde baktım sekiz sene önceye ait bir habermiş.
’’Olsun’’ dedim. Sekiz sene önceye ait olsa da bir eğitimci olarak heyecanlandırmıştı bu olay beni. Hele de olayın geçtiği yerin Muş olması , hele hele de Muş’un Varto ilçesi olması beni bu yazıyı yazmaya adeta mecbur etti. Neden mi? Hemen anlatıyorum:
Oğlumun evliliğinin üzerinden yaklaşık iki sene geçmişti. Ne evliliği esnasında ne de bu iki senelik zaman zarfında oğlumun kayınpederi ile görüşmemiştim. ( Bu ayrı bir hikaye. Oraya girmeyeceğim)
Velhasılıkelam dünürümle ilk karşılaşmamızda( ve şu ana kadar başka da karşılaşmamız olmadı. )laf lafı açtı derken ben anne tarafından dedemin imam olduğunu söyledim. Bunun üzerine dünürüm: ’’ Benim babam da hocadır ama sizin yobaz imamlar gibi değildir. Derin hocadır’’ deyince az bozulmakla beraber cevap vermedim. Nasılsa bir yerde bir pot kıracak ve bu söylediğini ona yutturacaktım. Az sonra dünürüm yine kendi babasından bahsederken ’’ Babam, kız çocuklarını hiç okutmadı. Hatta erkek çocukların bile okumasına karşıydı’’ deyince taşı gediğine oturttum:’’ Dünürüm kusura bakma ama senin baban yobazın önde gideniymiş’’ Dedim. Resmen mosmor oldu ama verebilecek bir cevabı da yoktu tabii ki.
Peki bu anının o uzaktaki köy ve onun mezrasıyla ilgisi ne?
İşte o uzaktaki Köy Muş ilimizin Varto İlçesinde bir köy ve mezra da o köyün mezrasıydı. Benim dünürüm de Muş’un Varto ilçesinden bir vatandaştı.
Evet, yıllar önce benim dünürüm Veli Efendinin alim(!) babası kız çocuklarını okutmazken çok şükür 2010 yılında yine Muş ilimizin, yine Varto ilçesinden yürekli bir adam çıkmış ve bakın ne yapmış?
Efendim, Muş ilimizin Varto İlçesinin Buzlugöze Köyünün Ziyaret Mezrası adında bir yerleşim yerinde ilkokulu zar zor bitirmiş Şamil Şener adında bir vatandaşımızın sekiz çocuğu vardır. Bu sekiz çocuktan dördü okula gitmektedir. Okula giden çocuklarının ise üçü kız, biri erkektir. Yani Şamil kardeşimiz kız olsun erkek olsun tüm çocuklarını okutan bir Varto’lu, benim dünürümün alim(!) babasının tam zıddı olarak. Ancak Ziyaret Mezrası ile Buzlugöze köyündeki okulun arası 4 kilometre. Çocuklar her gün o yolu ya yürüyerek gidip geliyorlar, ya da Şamil kardeşimiz onları traktör ile götürüyor. Mezradan toplamda on iki çocuk Buzlugöze Köyündeki okula gidiyor. ( Bu da takdire şayan bir olay. Herkes çocuğunu okula gönderiyor seksen nüfuslu mezrada )
Bir gün Şamil Şener, çocukları okula götürürken traktör sallanıyor ve kızının başı traktör kasasının demirine çarpıyor. Kızcağızın iki dişi kırılıyor. Bu olay üzerine Şamil Şener ’’ Bu böyle olmayacak’’ Diyor ve tüm serveti olan ahırındaki yirmi iki büyükbaş hayvanı ( sığır, tosun,dana vs. ) 40.000 Tl ye satıp Ziyaret Mezrasına bir okul yaptırıyor.
Müfettişlerin ’’ Eğitim öğretime uygundur ’’ raporun üzerine mezraya bir sözleşmeli öğretmen atanıyor ve eğitim öğretim başlıyor.
Peki Şamil Şener yirmi iki büyük baş hayvanı satarken kendisine ’’ Yahu sen neyle geçineceksin? Ne yiyip ne içeceksin? Tüm servetin bunlardı. Bu parayı da okul için harcadın’’ Diyenlere ne cevap veriyor dersiniz? ’’ Tevekkeltü al’Allah ’’ ( Allah’a dayanıp güvendim.’’ Şamil Şener’in eşi de ’’ Yahu adam sen ne yapıyorsun? Bu hayvanları satıp parasıyla okul yaptırıyorsun iyi hoş da biz ne yiyip ne içeceğiz?’’ demiyor. O da ’’Tevekkeltü al’Allah’’ diyor sessizce. Bir duvarcı ustası olan Şamil Şener ekmeğini taştan, duvardan çıkarmak üzere gurbetin yollarına düşüyor. Tek düşüncesi çocukları, özellikle de kızları okusun. Çünkü daha sonraları rahmetli Savaş Ay ile yaptığı bir röportajda ’’Abi ben gurbette özellikle okumuş kadınların gücünü gördüm. O bakımdan kızlarımın mutlaka okumasını istiyorum’’diyor.
Şamil Şener’in bu yaptıkları daha sonra duyuluyor ve TRT den tutun da Beyaz Şov’a kadar pek çok televizyon programına konu oluyor. Zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünisa Gül tarafından ödüllendiriliyor. Pek çok sivil toplum kuruluşu okula kitap ve kırtasiye yardımına koşuyor. şarkıcı Haluk Levent okula bir konteyner kütüphane hediye ediyor. Vakıf Bank okulun bazı eksiklerini gideriyor, onunla ve çocuklarıyla bir reklam filmi çeviriyor.
Evet...Bu ülkede özellikle bu günlerde çok kötü şeyler oluyor. Daha bugün dört askerimiz şehit düştü. Yaralılarımız var. Ama çok şükür ki - sekiz sene önceye ait bir haber olsa da- Şamil Şener’lerimiz de var. Allah onların eksikliklerini göstermesin bu ülkeye.
Şimdi tek düşüncem ne biliyor musunuz?
Geçen sekiz sene zarfında ne oldu? Ziyaret Mezrası İlköğretim okulu hâla duruyor mu? Öğretime devam ediyor mu? Şamil Şener’in ’’ Doktor olacağım’’ diyen 12 yaşındaki kızı bu sekiz sene zarfında liseyi bitirdi mi? Bir üniversiteye girebildi mi? İlköğretim Okulu Kavramı kalktığına göre Ziyaret Mezrasındaki okul ilkokul olarak mı varlığını sürdürüyor? Eğer öyle ise ortaokul çağındaki çocuklar ne yapıyorlar?
Maalesef bütün bu soruların cevapları hakkında bir bilgim yok. Bilen birileri varsa mutlaka bana cevap yazsınlar.
Böyle acılı bir günümüzde sekiz sene önceki bir haber ne kadar içimizi ısttı bilemiyorum ama bugün içimden bunu yazmak geçti. Geç de olsa...
Böyle bir günde neden Şamil Şener? Ben inanıyorum ki bu ülkede Şamil Şener’ler çoğaldıkça terör denen bela kökünden kuruyacaktır. Allah onlardan razı olsun.
YORUMLAR
(..Allah onların şefaatlerine bizleri nail eylesin...)
Amin, Sami hocam; Rabbim, Onlara layık olabilmeyi bizlere nasip etsin.
Şamil Şener gibi -özde- aydınların sayısını da çoğaltsın İnşaallah..
Saygılarımla...
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.
güzel yazını günümün yazısı ilan ediyorum hocam..gönlün var olsun..bugün 4 tane şehidimiz var ALLAHIM mekanlarını cennet edip PAEYGAMBERİMİZE KOMŞU EYLESİN..AMİN..SÖZÜN BİTTİGİ YERDEGİZ..bu cehaletten bende nasibimi aldım ha..ve okulda iken piyesi hep ben oynardım ben vartodan yaya geldim aman dr bak bebegime diyerek dr a yalvarırdım kucagımda bebek vardı rol icabı ..unutmuştum..hatırlattınız sag olun..keşke çocukluguma dönsem ne güzel olur diyecem ama...ben hiç çocuk olmadımki...bazen affan dedeye para sayam satsın bana çocuklugumu diyom vazgeçiym çünkü 6 oglanın bir bacısı TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE ne yazık çahil kalmış....gül diyarından selamlarımla hocam..A.E.O.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.