- 671 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Cep Telefonu Çıktı Nezaket Bozuldu
M. NİHAT MALKOÇ
Teknolojinin zirveye ulaştığı bir çağdayız. Dün hayal bile edemediklerimizi bugün yaşıyoruz. Gerçekten de dünya koşar adım uzay çağına doğru ilerliyor. Gün geçmiyor ki bir büyük yenilik hayatımıza girmesin.
Hayatımızı değiştiren ve kolaylaştıran buluşlardan birisi de cep telefonlarıdır. Kısa zamanda hayatımızın olmazsa olmazları arasına giren bu iletişim vasıtaları her geçen gün yayılıyor. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bu teknoloji harikası, çocuğundan yaşlısına kadar hemen herkesin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Adeta çağdaş bir oyuncağımız oldu bu aletler.
Cep telefonu deyip geçmeyin… Çok mühim bir buluş bu… Dilediğiniz yerde ve zamanda dilediğiniz kişiyle iletişim kurabiliyorsunuz. Sabit telefonlarda olduğu gibi bir yere bağımlı değilsiniz. Dileyen kişi sizinle konuşma imkânına sahip… Herkes bir tuşun ucunda… Mekân olarak uzak olsalar da sesleri size çok yakın.
Günümüz dünyasında bir cep telefonu çılgınlığı yaşanıyor. İstatistiklere göre 1994 yılında dünyada 692 milyon cep telefonu satılarak rekor kırıldı. Cep telefonu sahipliği oranı önceki yıla göre yüzde 34 arttı. Özellikle renkli ekran ve fotoğraf makinesi özellikli telefonlar sebebiyle rekorlar kırıldı. 2005’te aktif cep telefonu abonesi sayısı dünyada 1,7 milyara ulaştı.
Bu rakamlar sizi şaşırtmasın. Bu rakamların yarıya yakını ilk kez cep telefonu alırken bir o kadarı da mevcut telefonunu değiştiriyor. Yeni telefon alanları anlıyorum da, bir yıl evvel aldığı telefonu değiştirme ihtiyacı duyanları anlamakta zorlanıyorum. Hatta bazılarında bu değiştirme süresi bir aya kadar düşebiliyor. Yani bir kısım gençler çorap değiştirir gibi cep telefonu değiştiriyor. Buna anlam vermek müşkül görünüyor.
Bilindiği gibi cep telefonu pazarı yabancıların, özellikle de Avrupalıların elinde. Ülkemiz her gün cep telefonu ithal etmek için dış ülkelere milyon dolarlar veriyor. Cep telefonlarının yaygın kullanımına başlandığı 1996 yılından bu yana 30 milyar doların üzerinde bir parayı cep telefonu makineleri ithalatı için harcamışız. Bu yıllık üç milyar doların üzerinde bir rakama tekabül ediyor. Çok ihtiyacımız olan dolarlar ve avrolar gereksiz yere dışarıya çıkıyor. Neymiş efendim!.. Yeni modeli çıkmış, elindekinin kamerası yokmuş, chat yapılan tercih ediliyormuş… Bilmem daha neler… Mesaj çekme, oyun oynama, görüntü-video kaydı ve hatta chatleşme imkânı sunan yeni nesil cep telefonları moda artık. Herkes bunlardan alıyor. Eskiler çöpe giderken bu yeni nesil akıllı telefonlar ceplere giriyor. Bunları elde etmek için de bizim dövizler bazı kodamanların cebine iniyor. Onların cebine dolar inerken bizim de yüreğimize iniyor. Böyle garip bir durum var ortada.
Anlayamadığım bir şey daha var ortada… Bunlar telefon mu, yoksa sanal oyun aleti mi? Çoğu insan cep telefonunu asıl amacının dışında kullanıyor. Sabahtan akşama kadar telefonunu kurcalayan insanlar görüyoruz hayatta. Biri oyun oynuyor, öbürü mesaj yazıyor, bir başkası chat yapıyor. Hatta kameralı telefonlarla kısa metrajlı film çekenler bile var!.. Çektikleri görüntüleri şantaj amaçlı kullananlarla ilgili haberleri duymaktan usandık artık. Bu arada numarasını gizleyerek sapıklık yapanlar da cabası… Bu numara gizleme olayı cep telefonlarından kaldırılmalıdır. Buna imkân verilmemelidir. Adam olan adam numarasını gizlemez. Yani iş çığırından çıkmış görünüyor.
Piyasaya çıktıklarından bu yana büyük bir hızla yayılan cep telefonları, pek çok faydanın yanında bir kısım mahsurları da beraberinde getiriyor. Bu aletler her şeyden evvel büyük oranlarda radyasyon yayarak kişinin sağlığını ciddi biçimde bozuyorlar. Hatta kısırlık yapacak derecede elektromanyetik dalgalar yaydıkları bile söyleniyor. Bundan epey bir zaman önce Salford Üniversitesi öğretim üyesi Simon Cassidy, düzenli olarak cep telefonu kullanmanın sağlığa sigaradan daha fazla zarar verdiğini iddia etti. Cassidy, kendisinin cep telefonu kullanımını kısıtladığını ve kendi çocuklarını da cep telefonu kullanmamaları konusunda uyardığını belirtti. Bu Pazar, çok büyük bir kitleyi ve yüksek meblağlardaki paraları ilgilendirdiği için bilenler de konuşmaktan çekiniyor. Bazıları da ya yemlenerek ya da tehdit edilerek susturuluyor.
Cep telefonlarının asıl zararları sosyal hayatta kendini gösteriyor. Öncelikle insanlar artık birbirini görme ihtiyacı duymuyor. Sılayı rahim unutuldu. Her şey cep telefonuyla hallediliyor. Artık o eski gidip gelmeler olmuyor. Her şey uzaktan kumandayla hallediliyor. Bu da sosyalleşmeyi engelliyor. Birebir insanî iletişimi bozuk, kalas gibi bir insan modeli çıkıyor ortaya.
Cep telefonları icat olalı beri nezaket diye bir mefhum kalmadı hayatımızda. İnsanlar en olmadık yerde cep telefonuyla konuşup çevrenin tepkisini çekiyor. Pek çok toplantıda, gösteride cep telefonu çalan insanlara rastlıyoruz. Çok az bir kısmı yüzü kızararak telefonunu kapatıyorsa da çoğu güya çaktırmadan salon içerisinde bağıra çağıra konuşuyor. Gel sen kızma bu işe. Tabi her şey bir anda Arap saçına dönüyor; sinirler geriliyor. Fakat bazı kişiler bunu çok doğal bir işmiş gibi algılayıp “Yavuz hırsız, ev sahibini kovar” misali tepki gösterenleri kınayabiliyor. “Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete…”
Son yıllarda cep telefonlarında sınırsız konuşma tarifeleri çıktı. Bu durum bazı cahil kafalıları telefon manyağı yaptı. Adamlar 24 saat konuşuyor. Arabada, yolda, okulda, camide, salonda, tuvalette durmadan konuşuyorlar. Nede olsa bedava, yani sınırsız. Konuş babam konuş. Sınırsız konuşma hakkını bazıları konuşma mecburiyeti diye algılıyor!.. Okullarda öğretmenler sırf bu yüzden derse zamanında gitmeyebiliyor. Dairelerde memurlar, hastanelerde hemşireler, doktorlar, adliyelerde avukatlar, hâkimler bu zincire eklenebilir. Gece gün konuşuyoruz. Tam bize göre… Millet olarak çok konuşur az iş yaparız ya!..
Otobüste giderken önünüzdeki veya arkanızdaki kişinin dakikalarca telefonla konuştuğunu bir düşünün…. Kafanız şişer vallahi… Tahammülünüz sıfırın altına düşer… Ya tahammül ya sefer misali tercih karmaşası yaşarsınız. Hatta maazallah, katil bile olabilirsiniz. Öte yandan hiç istemeseniz de konuşan kişinin yedi sülalesine ait malumatlara vakıf olursunuz. Özel hayatların yerlerde sürünmesi sizi rahatsız eder.
Mesele uzun ve de hayatî… Kısaca söylemek gerekirse cep telefonu da bıçak gibidir. Usta bir cerrahın elinde hayat kurtarır; bir katilin elindeyse hayatlar söndürür. Ne olur bu güzel icadı yerinde, zamanında ve de ölçülü olarak kullanın. Aldığım istihbaratlara göre yersiz kullanımlardan dolayı bu yararlı aletin mucidinin ebesine galiz göndermelerde bulunuluyor! Buna hakkınız yok!...