- 556 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KIRIK DEYİMLER (2)
Önceki ki yazımda kullanırken dikkat etmemiz gereken saçma deyimlerden söz etmiştim. O kadar çok ki, kaldığım yerden devam ediyorum.
“SÖZÜM MECLİSTEN DIŞARI”
Bir incelik olsun diye söyleniyor. Eğer konuşma arasında “eşek, hayvan “ gibi bir ifade geçiyorsa, bu sözü söylemeden önce, orada bulunanlardan biri sözü kendi özerine alır diye söylüyorsunuz. İyi de neden böyle bir kaygıdasınız? Yoksa daha önce böyle imalarda bulunuzdunuz mu?
“ŞEYTAN KULAĞINA KURŞUN”
Olumsuz bir durumdan bahsederken bizim de başımıza gelmemesi için söyleriz bu sözü. Tam olarak neyi kast ettiğini anlamadım ama, şeytana lanet etmekten çok, Allah’a sığınmak ve akıllı olmak daha iyi değil mi? Şeytanı bir güç sanmak da doğru değil. Sen şeytana yol vermesen onun hiçbir gücü kalmaz.
“KAFAYI DAĞITIYORUM”
Peki nasıl yapıyorsun bu işi? İfade mecazi anlamda, ama gerçekten bir sıkıntı içinde olan insanın ne yapması gerekir? Tedbir alması, Allah’a sığınması, ibadet etmesi… Peki bu arkadaşımız ne yapıyor? Kafayı dağıtıyor, ne ile içki ile, kumar ile… Neden korkarız düşünmekten? Bizi bir müddet düşünmekten alıkoyan, o müddetten sonunda sorunu daha büyütün yollar ne kadar saçma… gelin siz kafanızı dağıtmayın, toplayın en güzeli bu…
“BENİ ANLAMADINIZ”
Ne kadar kolay kaçış yolları buluyoruz, değil mi? Bir defa da oturup düşünsek. Biz kendimizi anlatamıyor olmayım? Ya da yaptığımız şeyin akla mantığı sığmamasından kaynaklanmasın bu anlatamamama, ne dersiniz?
“YÜZÜNE DE SÖYLERİM”
Dedikodu yapıyoruz. Allah razı olsun biri bizi uyarıyor. Verdiğimiz cevaba bakın: ”Ben bu sözleri onun yüzüne de söylerim” Ne oldu şimdi, dedikodudan çıktı mı söylediklerin? Sana, yüzene söylenildiğinde o insanın kırılacağı bir sözü arkasından söyleme, dediler. Sen de diyorsun ki, ben onun yüzüne de söyler ve kırarım. Yanlışları düzeltmenin bir adabı vardır. Eğer uymazsanız kaş yapıyorum derken göz çıkarmanız işten bile değildir. Düzeltmenin yollarından bir ardında konuşmak, sanıyorsan en büyük yanılgıdasın demektir.
“FALA İNANMA, FALSIZ DA KALMA.”
Neden ? Neden hem inanmıyorsun, hem de uzak duramıyorsun. İnanmayacaksın neden para veriyor, baktırıyorsun? Geleceği Allah’tan başka kimsenin bilmediğine inanmak imanın gereği olduğuna göre, sana gelecekten bahseden o zavallıdan ne umuyorsun? Duyduğun şeylerin yalan olduğunu bile bile dinlerken çok mu mutlu oluyorsun?
“İNŞALLAHLA, MAŞALLAHLA OLMAZ.”
Bu sözü söyleyen temelde tedbir almadan, çalışmadan Allah’tan istenmeyeceğini söylemek istese de sözün nereye gittiğine dikkat edilmeli. Tüm alemi yaratan Allah’tan isteyeceğiz elbette. Bu sözle imanı dışlamış, küçümsemiş olmaktan Allah’a sığınmak gerekiyor.
“SU KÜÇÜĞÜN, SOFRA BÜYÜĞÜN”
Artık anlayışlar kökten değişiyor. Eskiden kullanılır bu söz. Öncelik anlatılırdı; suda öncelik küçükte, sofrada ise büyüktedir demek istiyordu. O zamanlarda da karşı çıkılırdı bu önceliğe. Elbette konu bebekse başka ama küçüklerin büyüklere saygılı olmaları ta o çağda öğretilmeliydi. Söyle düzeltirlerdi bu söz: ”Su büyüğün, sus küçüğün.” Ne dersiniz şimdi ne büyüğün?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.