- 454 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Âşık Niyazi'nin Şiirleri
ÂŞIK NİYAZİ’NİN ŞİİRLERİ
.
Zâkirlik Geleneğinin Değişen Yaratım Ortamı, Zâkirlikten Âşıklığa ÂŞIK NİYAZİ kitabını incelemeye devam ediyoruz. Üçüncü bölümde kalmıştık. Kitabın üçüncü bölümü Âşık Niyazi’nin şiirlerine ayrılmış. Âşık Niyazi’nin 208 şiiri bize gülümsüyor kitapta. Bu şiirlerin kitaba konmasında Âşık Niyazi’nin kızı Meryem Özdemir (Dost Meryem) ve damadı Cemal Özdemir kaynaklık ve rehberlik etmişler.
.
Âşık Niyazi şiirlerinde Âşık Niyazi, Dost Niyazi ve Kul Niyazi imzasını kullanmış. En çok da Dost Niyazi’yi tercih etmiş.
Şiirleri tek tek inceledim. Üç tanesi 5’li, 93’ü 8’li, 111’i ise 11’li hece ölçüsüyle yazılmış. Bir şiir (3+2)beşlik ( Nerdesin), bir şiir (3+3)altılık (Oğlum Kızım Torunlarım), diğer şiirler dörtlük kıtalarla kaleme alınmış.
“Nerdesin?” şiirinde bir karışıklık var. Bu şiirin son beşliğinde ilk dize bir sonraki” Bülbül Olsam Güllerine”nin başlığı gibi kullanılmış (40-Dost Niyazi budur halim s.86). Halbuki 40. Şiir “Bülbül Olsam Güllerine”dir.
Bazı şiirler iç içe geçmiş. Ayrılmamış. İşte “Kolay mıdır Hakkı Bilmek” şiiri (s.57) . Bu şiir “Düşmüş Aşkın Sevdasına”yı da kapsama alanına dahil etmiş. Bir sonraki sayfada başlık verilmiş, ama ilk dörtlük Kolay mıdır “Hakkı Bilmek”e eklenmiş sanki.
“Beter Ha Beter (s.145)”le “Kader mi Desem Keder mi Desem (s.145”) ayrılmamış. Sanki bir tek şiir gibi yazılmış. Kaldı ki bunlar başlıklardan da anlaşıldığı üzere iki ayrı şiirdir.
“Turnalar”ın (s.214) üçüncü ve dördüncü dörtlükleri ayrılmamış. Sekizlik bir kıta çıkmış ortaya. Son dörtlükte de iki yazım hatası var. Son dörtlüğün son dizesi “Künye mi evime verin turnalar”da ilk sözcükten sonra gelen –mi, iyelik ekidir. Ayrı yazılmaz.“Künyemi” şeklinde yazılmalıydı.
Şathiye niteliğindeki “Boşu Vermişsin” ( s.208) şiiri, s. 222’de “Vermişsin” başlığıyla tekrarlanmış. Yani bir şiir iki kez yazılmış.
.
Bazı kelime ve deyimlerin hatalı kullanıldığını gördüm. Birkaç örnek vereyim:
“Göç Olur Bir Gün”ün ilk dörtlük son dizesinde (Kalkılır başıma suç olur bir gün), başa kakmak deyimi sanki “başa kalkılmak” yazılmış. Dize şöyle başlamamlıydı: Kakılır başıma…
“Sana Küsmüşüm”ün son dörtlüğünde (s.126) “Kul Niyazi çeker dile” dizesinde “dile” kelimesi “çile” olmalıdır. Bu dörtlüğü aynen yazayım:
.
“Kul Niyazi çeker dile (çile)
Getirir derdini dile
Bir Tanrı selamı bile
Vermedin Sana Küsmüşüm”
.
“Ben Derman ararım Dert Beni Arar’da (s.162)” son dörtlükte böyle bir hatayla karşılaştım. İşte dörtlük:
.
“Dost Niyazi der ki mahbubum nerde
Kınamayın akıl kalmadı sende
Çağırdım bağırdım pir şahım nerde
Ben derman ararım dert beni arar”
.
Bakın ikinci dizenin son sözcüğüne. Bu sözcük “sende” yanlış yazılmış. “…sende” değil “…serde” olmalıdır. Ser, baş demektir. Hem anlam olarak hem de kafiye yerli yerini bulur böylece.
Buna benzer yazım yanlışları dizgi aşamasından sonra gerekli düzeltmelerin titizlikle yapılmadığını gösteriyor. Keşke ihmal edilmeseydi. Sevgili Meryem Özdemir (Dost Meryem) ve Cemal Özdemir dizgi aşamasında şiirleri gözden geçirselerdi bu hatalar giderilirdi. Bülent Akın da bu aşamada denetimi ihmal etmiş gibi geldi bana.
Neyse, olan olmuş. Önemli olan ikinci baskıda bu hataların yapılmaması. Bunun için yazdım. Başka bir niyetim yok. Sakın yanlış anlaşılmasın. Âşık Niyazi’nin devri daim ola. O, şiirleriyle yaşıyor, yaşayacak. Bu kitabın hazırlanmasında emeği geçenleri kutluyorum. Alkışlıyorum.
Âşık Niyazi’den bir şiirle noktamızı koyalım efendim:
.
ÖYLE GEL
.
Ehlibeyt yoluna gireyim dersen
Edebi irfanı öğren öyle gel
Hak yoluna serim vereyim dersen
Âdemde erkanı öğren öyle gel
.
Kuru kavga ile geçmesin günün
Asla bir olmasın bu günle dünün
Müslüman insana olmasın kinin
Tanrı’yı âdemde gör de öyle gel
.
İbadeti yalnız namaz bilirsin
Herkesi abdest almaz bilirsin
Niyazi’de iman bulmaz bilirsin
Hakikat Kur’an’ı öğren öyle gel”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.