- 770 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Vekil
Vekil
Vekil var ise asil olmalıdır! Vekil, asil olanın yetkilendirdiği kapsamda temsil eder ya da işler. Yani asile tabidir!
Vesayet, vekalette olduğu gibi asile tabi değildir! Vekaletin azli yani sonlandırılması mümkündür. Vekaleti veren asildir, vekili azletmeye yetkilidir; vesayeti ise genelde ya mahkeme verir ya da idari erk. Vesayette olanın azletme yetkisi olmaz!
Vekalette rıza var, vesayette rıza aranmaz!
Şimdi işin felsefesine girilebilir!
Birey, tüm tercih ve davranışlarını bizzat kendisi kabul eder! Yaşamsal ve düşünsel faaliyetlerinden bizzat kendisi sorumludur! Asaleten veya vekaleten yapmış olduğu tüm faaliyetlerinin sonuçlarından bizzat sorumludur! Vekaletinden de sorumludur! “Vekalet” derken, örnek alınan yaşamsal ve düşünsel verileri kastediyorum. Benimsenen düşünsel veya pratik hayat, sonuçları açısından bireyi doğrudan etkiler! Kişi tayin ettiği yani kabul ettiği düşünsel ya da pratik işleyişin çıktılarından kaçamaz!
Vesayette, bireyin müdahalesi olmaz! Bireyin tercih ettiği düşünsel veya pratik de vesayette geçerli olmaz! Vesayet için reşit olmayan çocukların ebeveynleri veya vasileri örnek gösterilebilir. Ayrıca vesayet altına girmiş toplumlar örnek gösterilebilir. Akli dengesi yerinde olmayan için de bu söz konusudur. Vekalet ile vesayet ayrımı anlaşılsa felsefe yapmak için yeterli olacak!
Yaşamsal ve düşünsel tercih, bireyin 1. Boyutu olarak düşünülebilir! Bu tercih, tasarı alanında yani 2. Boyutta şekillenir! 3. Boyutta sonuç verir. Birey tercihini 1. Boyutta zaten bizzat kendisi yapmak zorunda! 2. Boyutta tasarıyı ise farklı seçeneklerle yapabilir. Tasarlamayı bizzat yapabilir veya vekalet, vesayet yoluyla yapabilir. Tercihini, bizzat kendi tasarlayabilir; vekalet yoluyla edindiği verilerle yapabilir ya da hiç zahmete girmeyip vesayet yoluyla yapabilir. Her halde sonuçlar bizzat bireyi etkileyecek. 3. Boyutu sonuçlar olarak işaret ediyorum. Madde hacminde olan 3. Boyut, dünya boyutu. Tercih ve tasarılar, 3. Boyutta seyredilir. 2. Boyut, levha–alan; tasarı alanı. 1. Boyut, tercih, birey noktası. Boyutlar, 1-2-3 şeklinde düşünülebilir! Nokta-alan-hacim gibi de düşünülebilir. Tercih-tasarı sonuç gibi de düşünülebilir. Ben-ruh-beden gibi de düşünülebilir! Özet olarak; ben tercihinin, ruh tasarısıyla şekillenen bedensel ürünü, sonucu gibi.
Bu konuyu fazla açmanın yararı olmaz! Yaşamsal faaliyeti açıklamak için 1. Boyuttaki ben tercihinin, 2. Boyuttaki ruh tasarısı ile 3. Boyutta şekillenmesi konusu anlaşılsa yeterli olabilir. Düşünsel ve yaşamsal tasarının, ne şekilde yapılacağı, bireyin bizzat kendi meselesidir! Bu alanda bireye herhangi bir müdahale olmaz! Akli dengesi olmayanlar için vesayet söz konusu! Yaptıklarının olumsuz sonuçları açısından bireysel sorumluluk yeterli değil. Olumlu sonuçlardaki kazanımlar için de fazlaca bir iddiası olmaz! Yani fayda ve zarar açısından tasarı yeterli bir şekilde yapılmamış.
Son tahlilde; tercih noktasında, düşünsel alanda ve yaşamsal hacimde yani 1-2-3. Boyutlarda eşzamanlı bir seyirden bahsediyorum. Ben noktasında, tercih; ruh alanında-levhasında, tasarı; Dünya ve beden hacminde de faaliyet var! Eş zamanlı olan bu faaliyet, 3. Boyutta göreceli olarak şekillenir. Zaman-mekan 3. Boyut hacminde devreye girer. Maddenin izafiyetinden dolayı önce-sonra, az-çok, güzel-çirkin, iyi-kötü, büyük-küçük devreye girer. Sıralamadaki inceliğe dikkat edilmeli. 1. Boyuta bakıldığında, sadece bir nokta-ben tercihi var. 2. Boyutta, tasarının soyut göreceliği, iyi-kötü, alan-levha şeklinde düşünülebilir! 3. Boyutta zaten tercih, tasarı ve tüm görece somut açığa çıkıyor! Bu seyrin vekili, seyrin tüm boyutlarından haberdar olandır. Şuur asildir, yoksa vekil de olmaz!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.