BİZ KÖKLERİMİZLE VARIZ
Sevdalarımız zamana yenik düştü. Sevgilerimiz sağanak sağanak olup üzerimize yağdı. Umut ettiklerimiz, umudumuzu bağladıklarımız, aşklarımız, eriyip yok olup gitti. Şimdi nefretlerimiz, şiddetlerimiz, hoşgörüsüzlüğümüzle ortada öylece kalakaldık.
Belki yanılgı bendedir ama ne Ferhatlar gibi dağları delen kaldı. Nede Şirinler kaldı. Ak gerdana sevgiyle beşi biyerde takan.
Bir sabah ışe giderken bir çiftin istemeyerek de olsa konuşmalarına şahit oldum. Bir bayan, bir erkek ve kucaklarında bir kaç aylık bir bebek vardı. Çocuğun birkaç aylık olduğunu tartışan çiftin konuşmalarından öğrenmiş oldum. Çünkü sokak bağırarak konuşmalarından dolayı adeta inliyordu.
Bayan: annen ile baban bayramda bize geleceklermiş öyle mi?
Erkek: evet ilk defa bir torunları olacak ve hemde bayram üç günlüğüne gelip ziyaret edip gidecekler. Ne var bunda alt tarafı üç gün diye söyleniyordu.
Bayan: söyle o annenle babana gelmesinler. Onlar kapıdan girecek olursa ben bacadan çıkar giderim diye çıkışıyordu.
Yazık yiten değerlerimize yazık be insanlığımıza,, sevgilerimiz, sevdalarınız, umutlarımız, yarınlarımız böyle mi olacaktı. Ayrıca biz neden bu kadar tahammülsüz birer birey olduk. Örf, adet, gelenek ve göreneklerimize ne oldu. Ya yürek sevgilerimizi kaybettik yada eşrefi mahlûk olan insanlığımızı kaybettik. Velhasılı kelam bizim aşkı Leylalarımız nerede kaldı. Suçlu kim diye düşünüyorum da belkide suçlu olan biziz yıllar yılı köklerimizi unutup latin dizilerinin entrikalarına yarınlarımızi kurban ettik. Şimdi elimizde koca bir hiç sokakta boynu bükük ve masum çocuklarımız kaldı.
Bir yerden başlamak lazım. İnsanlığın kuyruğundan sıkıca tutup medeniyete köklü kement atmak lazım.
İnsanlığımızı kaybetmemek adına hayata insan olmakla başlayalım.
05.08.2018 Muammer KARS
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.