- 1901 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
Engelliler Giremez!
Sürekli ev ile bürom arasında gidip gelmekten, kitap okuyup yazı yazmaktan, sosyal medyada zaman öldürmekten bunalınca değişik bir şeyler yapmak istedim.
Sanki yaşantım rutine bağlanmış bir makine gibiydi.
Monotonca bir yaşam ise en sevmediğim yaşam şeklidir aslında.
Sadece bu duyguyu bu düşünceleri yaşayan ve hisseden ben değildim elbette.
1994 yılından itibaren el ele, omuz omuza mücadele ettiğimiz, iyi günde kötü günde birlikte olduğumuz, acılarımızı, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi paylaştığımız gibi aşımızı da bölüştüğümüz can dostlarımda aynı benim durumdaydı.
Onlarla birlikte hayatımıza biraz renk katmak ve bu sıkıntılardan bir nebzede olsa uzaklaşmak amacıyla değişik bir şeyler yapmaya karar verdik.
Bir gün sonra erkenden buluşarak ve gün boyu birlikte kahvaltıyı ve öğle yemeğini yedikten sonra sinemaya giderek eğlenmeye ve ardından mağazaları dolaşıp alışveriş yaparak kendimize bir şeyler alarak vakit geçirmeye karar verdik.
Kararımızı verdikten sonra sabah buluştuk. Kahvaltımızı son yılların gözde muhiti olan Fahri Kayahan’daki kafelerden birinde yapmak için otobüs durağına gittik.
Otobüslerin çoğunluğu bizlerin binip inebilmesi için rampalı olduğundan uygundu. Biraz bekledikten sonra bir otobüs geldi. Daha bizim binmemize fırsat kalmadan yolcular aracın içini tıklım tıklım doldurdu. Şoför araç içinin dolduğunu ve bizleri alamayacağını işaretle anlatmaya çalıştı ve hareket ederek gitti.
Giden aracın arkasından öylece bakakaldık. Oysa araç sürücüsü önce bizi bindirmesi ve daha sonra da diğer yolcuları alması gerekirken bunu yapmadı. Sabah sabah moralimizi bozmamaya kararlı olduğumuz için bu olayı sineye çekerek başka bir aracın gelmesini bekledik.
Biraz sonra başka bir araç geldi. Şoföre bizleri de bindirmesini söyledik. Sürücü suratını asarak araçtan inip geldi ve rampayı açtı. Aracı yana doğru yatırmadığı için rampanın eğimi çok dik olduğundan binmede zorluk yaşadık.
Oysa önce aracı yana yatırması ve sonra da rampayı açması gerekiyordu. Aracın yana yatırılmaması nedeniyle akülü sandalyemiz devrilebilir ve yaralanabilirdik.
Sonunda kazasız belasız Fahri Kayahan’a varmış ve araçtan inmiştik. Kahvaltı yapacağımız uygun kafeyi aramaya başladık. Ancak o da ne görelim daha ilk gördüğümüz kafede şok geçirdik. Çünkü kafenin kapısında “Engelliler Giremez” yazısı asılıydı.
Ne yapacağımızı şaşırdık. Şaşkınlıkla bir diğer kafeye, oradan bir başkasına derken üç dört kafenin önüne gidip baktıysak hep aynı yazıyı gördük. Şaşkınlığımız arttıkça arttı. Artık moralimiz bozulmaya başlamıştı. Uygun yer aramaktan dolayı kahvaltı zamanı geçmiş vakit öğle olmuştu. Daha fazla oyalanmadan merkeze dönüş yaptık.
Gerek öğle yemeğimizi manzarası güzel olan bir restoranın üst katında oturup yemeyi ve ardından da Türkiye’nin en büyük Fotoğraf Makinesi Müzesi ile Oyuncak Müzesini ve gündelik yaşam, yöresel el işlemeleri ile halı dokuma, mutfak-kiler, kayısı, yerel basın, ilçe tanıtım, Malatya ses sanatçıları ile rahmetli Kemal Sunal ile Ahmet Kaya’nın balmumu heykellerinin ve kişisel eşyalarının sergilendiği odaların bulunduğu Malatya Kültür Evini gezebilmek amacıyla Şehit İbrahim Tanrıverdi Sanat Sokağı’na gittik. Gittik gitmesine de kafamıza balyoz yemişçesine afallayıp kaldık.
Hayal görüyoruz diye gözlerimizi ovalayıp durduk. Ancak gördüğümüz hayal değildi. İşte orada hem restoranın, hem fotoğraf müzesinin, hem oyuncak müzesinin ve hem de Malatya Kültür Evinin kapısında da yine aynı “Engelliler Giremez” yazısı asılıydı. Kocaman puntolarla yazılmış olan yazı karşımızda bizlere karşı sırıtarak duruyordu sanki.
Neredeyse artık değişik bir şeyler yaşamak için aldığımız karardan pişman olmaya başlamıştık. Karşılaştığımız bu kadar olumsuzluğa ve olaya rağmen dostlarla birbirimizi teselli etmeye çalışarak yaklaşan bayram nedeniyle hediyelik alışverişi yapmak ve birazda stres atmak amacıyla mağazaları dolaşmaya karar verdik. Karar verdik vermesine de bir taraftan da aynı olaylarla karşılaşmamak için içimizden dua etmeye başladık.
Maalesef dualarımız kabul olmamıştı. Gittiğimiz mağazalardan bir kaçında da aynı yazılar asılmıştı. Engellilerin alışveriş hakkı yokmuşçasına, birer tüketici değilmişçesine kapılarına “Engelliler Giremez” yazısı asmışlardı. Mağaza işletmecilerini çağırıp sabahtan beri yaşadığımız olumsuzlukların hıncını almak istedim. Ancak arkadaşlarım beni sakinleştirip teskin ederek vazgeçirdiler.
Sabah kahvaltısı yapamasak da, öğle yemeği yiyemesek de, mağazalarda alışverişimizi yapamayarak ellerimiz bomboş ve heveslerimiz kursağımızda kalmış olsa da, altüst olan psikolojimizi biraz olsa da düzeltmek ve moral bulmak amacıyla doğruca sinemaya gidelim dedik.
Vizyona yeni girmiş filmlerden beğendiğimizi izlemek amacıyla AVM’de bulunan sinemaya gittiğimizde gördüğümüz karşısında az daha küçük dilimizi yutacaktık. Gişenin önünde “Engelliler Giremez” yazısı asılı bir halde yüzlerimize karşı sırıtarak duruyordu. Merkezde bulunan diğer sinemaya da gitmekten vazgeçtik. Orada da aynı yazıyla karşılaşacağımıza nasıl olsa emindik…
“Bugün yaşadıklarımız bir rüya olmalı, uyanınca geçecektir. Yoksa böyle bir şey olmasına imkân yok” dedik. Gördüklerimiz karşısında şok olmuştuk. Nereye dönsek gözlerimizin önünde hep aynı “Engelliler Giremez” yazısını görür olmuştuk. Ya karabasan gibi bir rüya görüyorduk ya Malatya aynı Malatya değildi ya da bu insanlar engellilere karşı çıldırmış olmalıydı.
Güzel bir gün yaşamak isterken psikolojimiz çökmüş bir halde, yaşadığımız ruhsal acılarımızı, öfkelerimizi ve haykırışlarımızı yüreğimize gömerek engelli oluşumuza değil de engellenmemize lanetler okuyarak gerisin geriye evlerimize döndük.
Sözün özü olarak, gerek kamu gerekse de özel kurum ve kuruluşlar olarak dört dörtlük, şatafatlı, saray gibi mağazalar, restoranlar, müzeler, sinema salonları vb binalar yapmış, ulaşım araçları almış olabilirsiniz, iç dekorlarını altın kaplamalarla döşemiş olabilirsiniz ancak yaptığınız bu yerler ve araçlar engelliler açısından erişilebilir ve ulaşılabilir olarak yapılmamışsa benim gözümde beş para etmeyecektir. Bu yerlerin kapısında “Engelliler Giremez” yazısının asılı olmasına gerek yok, sonuçta ben yine giremedim ve verilen hizmetlerden istifade edemedim. “Engelliler Giremez” yazısı asmak ayrımcılık oluyor da benim giremediğim kullanamadığım hizmetlerde neden olmuyor? Açıkçası bu kamuya açık vatandaşlara verilen ve sizlerin istifade edebildiği ancak engellilerin ise istifade edemediği hizmetlerin tamamı da ayrımcılıktır.
Ali Haydar Koyun
Yazar/Engelli Aktivist
YORUMLAR
yazar muhteşem bir ironi yapmış
Bu yerlerin kapısında “Engelliler Giremez” yazısının asılı olmasına gerek yok, sonuçta ben yine giremedim ve verilen hizmetlerden istifade edemedim. “Engelliler Giremez” yazısı asmak ayrımcılık oluyor da benim giremediğim kullanamadığım hizmetlerde neden olmuyor?
yani “Engelliler Giremez” yazmıyor da ne oluyor zaten giremiyoruz oldu olacak yazın olsun bitsin zaten mağduruz
diyerek son noktayı koymuş
enfes bir yazıydı enfes güne gelmeli hatta bir kaç gün asılı kalmalı
sevgimle Abi
smyrna35.5 tarafından 8/2/2018 12:15:44 AM zamanında düzenlenmiştir.
alihaydarkoyun
Ne kadar da fiziksel olarak sağlam gözükse de, kalbi ve ruhu günahlarla kararmış, dünyevi olaylarla yaralanmış insanların engelleri görünür engellerden ne yazık ki daha vahim.
Yazınıza istinaden, Malatya Kültür Daire başkanlığını arayalım bakalım.
Selâm, sevgi ve saygılarımla
alihaydarkoyun
çok üzülerek okudum
bize böyle ne oldu
olamaz buda dedirten bir yazı
akıl tutulması mı yaşıyoruz
imdatttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt diye bağırmak geçiyor içimden
saygılarımla.....
alihaydarkoyun
Sayın üye anlamış ironi yaptığınızı ancak ben açıkcası anlamamıştım ve ilk yazdığım yoruma ek yapıyorum
Durum rezil bencilce zaten insanda bencil, ekabir, doğal olarak farklılıkları görmesi için dürtülmesi uyarılması hatta yaptırım uygulanması gerekebiliyor.
Duruma dair şikayet etmek olması gerekeni yaptırtmak için birilerini harekete geçirmek için bir adımdır, ilk akla gelen
binaların fiziksel koşullarına ekleme yapılabilir çözüm için sizden değil bizden giden şikayetler fitilin ateşlenmesinde ivme oluşturabilir!
Engel kiminde fiziksel kiminde zihinsel olabiliyor bu tercihle olagelen bir durum değil hasılı hepimiz engelli adayıyız ve kendi adıma af dilerim sizlerden.
Filiz Şahin. tarafından 8/2/2018 12:22:58 AM zamanında düzenlenmiştir.
smyrna35.5
sevgi ve selam
alihaydarkoyun
alihaydarkoyun
Yazınızı hayretle okudum, inanılır gibi değil. Engelli kişilerin bu şekilde diğer insanlardan ayrılması, yasaklar konmasını aklım almıyor. Dediğiniz gibi yasaklar konmasa da restoran, sinema, alış veriş merkezleri, sergi, müze gibi herkese açık olan yerlerde engelli kişiler için gerekli olan imkanlar da yerine getirilmeli. Gerçekten zor bir durum ki yaşayanlar çok daha iyi anlar bunu mutlaka. Yazıyı okurken sinirlendim.Demek ki ellerinden gelse hayat hakkı bile tanımayacaklar böyle insanlara. Oysa engelli ya da değil herkesin hakkı topluma açık yerlerden istifade etmek. Ne diyeceğimi bilemedim, üzüldüm. Herkesin bu konularda bilinçli ve daha vicdanlı hareket etmesini diliyorum.
Saygılarımla