Üşüdüm gerçekten...
Hafiften üşüten bir esinti,
Sis çıkınca bırakır çisenti,
Yağmur gibi ıslatan çiğ,
Zomzom yaylayı fethetti...
Zomzom bura için ilaçtır,
Bir anda her yeri kuşatır,
Çöken sis ile toprak yaştır,
Yaylada serin hava vardır...
Zomzom kaplar her yeri,
Kalmaz ağaçların tozu kiri,
Canlanır bak hepsi dipdiri,
Çardağın serindir her yeri...
.................................
................................
Yüksekten aşağı seyreder,
Biraz nem bırakayım der,
Yüzünü okşar sever gider,
Zomzom ile serin her yer...
Şimdi terlesem de bundan iki saat önce günün en sıcak saatinde 14:00 16:00 arası gerçekten üşüyordum.
-Ne oldu ki...
-Bir şey olduğu yok.
Hafta sonu ilçemizin yaylası olan Amonos sıradağlarındaki Çardak yaylasına gidelim dedik.Sabah güneş doğduktan sonra yüzünü göstermeye gülücükler salmaya sıcaklığından yaymaya başladıktan sonra yiyecekleri (kahvaltılık,öğle yemeği,meyve,közlemelik,çerez,kola...) hazırlayıp yola koyulduk.Sıradağların arasında yüksek yerde kalan çardak yaylasında herhalde bu sıcaklık olmaz ya...
...
Hassa’yı çıkana kadar günün bu erken saatinde bu sıcaklık olursa öğle saatlerini ve öğleden sonrayı hiç düşünmek istemiyorum. Dedim ya sabahın bu saatinde hafta sonunda daha çoğu kişi yatağında mışıl mışıl uyurken güneş gülen yüzlerle bize bakarken terliyor isek sonraki saatleri gelin siz düşünün.
...
Yaylanın terletmeyen havasını düşününce üzerimdeki ter bir nebze azalsa da Dedemli mahallesine varana kadar bu sıcaklık güneşin bu yakıcılığı devam etti.Dedemliyi geçtikten sonra yaylanın kıvrımlı yoluna ulaştık.Dağların gölgesi vurduğundan hava biraz daha serin Güneş ise görülmez haldeydi.Dedemli çıkışında güvenlik güçlerinin kimlik ve taşıt kontrolünden sonra yayla yoluna adım attık.
...
Yolun kenarındaki dereden akan çok az su dere kenarındaki ağaçlara merhem oluyor ağaçlar da hallerinden gayet memnun olmalı ki yemyeşil halleri ve yaprakları ile bizlere el sallıyordu.Koca koca olmuş çınar ağaçlarını elle dikseniz bu hale getiremezsiniz.
...
İlerledikçe yol daha çok kıvrımlaşmaya ve dolambaçlı hale gelmeye başladı.Yolun kenarındaki ağaçlar daha gür ve daha sık halde. yayladan dönen birkaç taşıt olsa da çıkan taşıt daha fazlaydı. Daha önceki yıllar dar olan yol iki aracın rahatlıkla geçeceği hale getirilmiş olduğundan taşıtlar kıvrımlı yolu daha kısa sürede ve sorunsuz bir şekilde aşıyordu.
...
Çardak yolunun tepedeki son kıvrım noktasından aşağıya baktığımızda köyler,ovalar,bağlar... ayağımızın altında gibi görülüyor.Ve cep telefonlarına baktığımızda servis yok yazısı karşımıza çıkıyor.Yokuş yol bittikten sonra kıvrımı az olsa da düz yola geçiyoruz.Pencereden elimizi uzattığımızda hafiften üşüten hava ve önümüzü kapatıp hızla geçen otomobilin camına öpücük bırakan bulutlar.
...
Yolun sağına soluna çatılı halde yapılmış evler,bahçede yemyeşil bostanlar ve yaylanın merkezinde akan buz gibi su.Piknik yapacağımız evin bahçesine geçiyoruz.Üzerimizden hızlı şekilde geçen bulutlar.Güneşin bir görülüp çok kere görülmemesi.Görüldüğü anda da iyice yakması.Niye bu kadar yakıcı ki...Yükseğe çıktığımızdan Güneşe mi yaklaştık yoksa...
...
Bu güzel yerde kahvaltı yapılmaz mı?
Doya doya tavşan kanı çaydan içilmez mi?
Bu serin yerde gezilmez mi?
...
Ellerine sağlık bayanlar kahvaltıyı (Peynir,salam,zeytin,patlıcan,biber söndürmesi )güzelce hazırladıktan sonra doya doya kahvaltımızı yaptık.İçimize bir serinlik bir üşüme çöktü.İçtiğimiz çaylar bu üşümeye bir nebze merhem oluyordu ama Güneş hafif vurduğunda yakıyor kaybolduğunda ise üşütüyordu.Hassa’da üç dört bardak çay içmek kesiyordu ama burada 6-7 bardak çay kesmiyor.Bir de semaver çayı olunca ...
...
Beş dakika arayla üzerimizden hızlı şekilde geçen sis yüzümüze hafif çisenti bırakıp dağların üzerine çıkıyor.Az sonra yine gelirim diyerek el sallıyordu. Zamanın durmadığını geçtiğini biliyordum ama bu kadar çabuk geçtiğine şahit olmamıştım.
...
Böyle serin yere gidilir de mangal olmaz mı? Öğleden sonra mangalı yaktık. Biber,domates,patlıcanı şişe takıp pişmesi için közün üzerine koyduk.Bunlar iyice közlendikten sonra şişleri közün üzerine yerleştirdik.Sofrada hazırlanan bu güzel yiyecekleri de afiyetle yemek düştü bizlere.
...
Öğlenin en sıcak saatinde aşağıda Hassa’da sıcaktan dışarı çıkılamazken burada üşümeye başlamış üşüyorduk da gerçekten. Üzerimizden geçen bulutlar hafiften esen rüzgar yüzümüzü dondurmuş kolumuzdaki tüyleri diken diken etmişti.Hemen yaktığımız mangalın etrafına geçip ısınmaya başladık.Bir yandan mangala tahta parçaları atıyor bir yandan da ısınıyorduk.
...
Yaz mevsiminde hep terlerdim ama burada; yaylada, çardak yaylasında üşüdüm gerçekten. Üşümek sadece kış mevsiminde olur zannetmiştim ama yanılmışım.Yaz mevsiminde de üşüdüm... Gerçekten üşüdüm, üşümekten tüylerim diken diken oldu.
Yaz mevsiminde terlemenin kış mevsiminde üşümenin her mevsimi güzelliği ile yaşamanın değerini bir kez daha anladım.Burası bana göre sürekli kalınacak yer değil diyerek gitmek için hazırlanmaya başladık.
...
Yine üzerimizden geçen sis ve hafiften dökülen çisenti.Kaba kaba değil de kibar kibar dökülen damlalar.Gündüz vakti böyle üşüten hava var ise gece nasıl olur acaba diyerek yayladan ayrılmak için yola koyulduk.
Hoşça kal serin yer.
Hoşça kal üşüten yer.
...
29.07.2018
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.