- 497 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SOKAĞIN SONUNDAKİ EV Bölüm-6
SOKAĞIN SONUNDAKİ EV Bölüm-6
BİR SENE ÖNCE BİR GÜN-2
Çekmecenin en alt gözünün dip tarafında bir kumaşa sarılı tabancayı çıkardı dolu olup olmadığını kontrol ettikten sonra, susturucusunu takıp çantanın dibine yerleştirdi. Üzerini sarılı olduğu bezle kapattı. Diğer çekmeceden lateks eldivenleri alıp çantaya attı. Çantayı kapatıp Yakup köpeğini beklemeye başladı. Şimdiden ağzının suları akmaya başlamıştır diye düşünüyordu. Bu gece birçok problemi çözecekti. O köpek rahat durmaz yakında şantaja da başlar. Biraz yemledikten sonra Yakup’u alnının çatısından vuracaktı. Bir saat kadar önce telefonla arayıp gelmeye hazır olup olmadığımı sordu. Evet, cevabını verince tam onda kapıda ol diye söylendi.
Saat ona bir kala aşağıya indi, apartman kapısının iç tarafında beklemeye başladı. Bir arabanın sokağa girdiğini ve kapının önünde durduğunu fark edince dışarı çıktı. Köpek soyu direksiyonda oturuyordu. Arabanın ön kapısını açtı yerine yerleştikten sonra, eğildi ve Yakup’un dudaklarından uzun uzadıya öptü. Ne de olsa kurbanına son bir iyilikte bulunması gerekiyordu. Bu öpüşmeyle aynı zamanda Yakup’un bütün direnme gücünü elinden almış oluyordu.
Hareket ettiler, yolculukları fazla uzun sürmedi. Buda Gülsarı’nın işine geliyordu. Yakup’un evi bahçe içinde tek katlı müstakil bir evdi. Burası uygulayacağı plana çok uygundu. Bir terslik olmazsa planı tıkır, tıkır işleyecekti. Birbirlerine sarılarak içeri girdiler.
Yakup,
‘’ Sen salona geç hayatım ben de geliyorum.’’
Salona geçtim, Allah için adam masayı güzel donatmış sanki bir kuş sütü eksik. Başka şartlarda tanışmış olsa idik, âşık dahi olabilirdim. Ama şimdi o benim için kurbandan başka bir şey değildi. Biraz sonra yanıma geldi elinde bir kutu prezervatif vardı. Masanın kenarına bıraktı.
Gülsarı,
‘’ Bakıyorum hazırlıklıyız ve tedbiri elden bırakmıyorsun.’’
Yakup,
‘’ Şartlar bunu gerektiriyor.’’
Masada yerlerimize oturduk. Kadehlere kırmızı şarap doldurdu.
Gülsarı,
‘’ Şaraba uyku hapı atmadın değil mi?’’
Yakup,
‘’Seni ilk tanıdığım andan beri hep bu geceyi hayal ettim. Ben seninle canlı, canlı sevişmek istiyorum.’’
Gülsarı,
‘’ Ben de sevgilim. Sigaran var mı?’’
Yakup,
‘’ Sigara alışkanlığım yok.’’
Gülsarı,
‘’ Benim içmeme izin verir misin?’’
Yakup,
‘’ Tabi içebilirsin, keyfine bak.
Çantadan silahı çıkarıp, Yakup’un şaşkın bakışları arasında ne olduğunu anlamaya fırsat bulamadan, alnının ortasına tek el ateş ettim. Arka üstü savrularak yere yuvarlandı. Beyni parçalanmış etrafında küçük bir kan gölü oluşmaya başlamıştı. Masanın üzerinde duran prezervatif kutusunu açık olan ağzına sokuşturdum. Zavallı solucan. Sana iyi yolculuklar. Hiç olmazsa acı çekmeden öldü. Şimdi sıra etrafı temizlemeye geldi. Çantadan eldivenleri çıkararak elime geçirdim ve yanımda getirdiğim bezle bütün parmak izlerini sildim. Sıra paraları aramaya geldi. Bulmak pek zor da olmadı. Salak bu kadar para ortalık yerde bırakılır mı? Birkaç şey daha bularak çantaya attım. Son anda telefonunu almak aklıma geldi. Ne olur ne olmaz. Biraz da hırsızlı süsü vermek lazım. Işıkları söndürdüm yavaşça kapıyı açarak dışarı süzüldüm. Belanın ilkini defetmenin keyfiyle eve doğru yürümeye başladım. Tek düşüncem banyoya girip vücudumu kabarıncaya kadar keçe ile temizlemek.
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.