- 432 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HUKUK DA NE Kİ?
Her işi ehline bırakmak gerek.
İnsanlar kendi işleri dışında iş yaptıklarında yeterince verimli olamıyorlar. Başka bir iş yapmaya mecbur olsak da o işi anlayana kadar, yani çıraklık döneminde olsun, susmakta fayda vardır.
Ben bir hukukçu değilim, ancak ortada beliren saçmalıkları da görmeden edemiyorum. Bunların tamamının da bizim hukuk bilgimiz, hukuk kültürümüz oluşmamasına bağlıyorum. Hem bilgimiz eksik hem de her konuyu kendimize yontma isteğimiz bizi bu garip noktalara getiriyor.
Her şeyden önce adalete güvenmeli ve hakimlerin, savcıların işlerini kolaylaştırmalıyız. Bunun için de benim suçlum, onun suçlusu fikrini bir kenara atıp, “benden de olsa, onlardan da olsa suç suçtur.”da birleşmemiz gerekiyor. Böylece adliyelerin önünde toplanıp da daha suçlu mu, suçsuz mu bilinmeyen insanlara “Türkiye seninle gurur duyuyor.” manzaralarına son vermek gerekiyor. Eğer o insan gerçekten suç işlemişse neyinden gurur duyulur, anlamak mümkün değil. Suç işlememişse zaten dışarı çıkartılacaktı. Siz o kişinin suç işlemediğini mi, yoksa yaptığı söylenen şeyin suç olmadığını mı savunuyorsunuz?
Soruşturma bir aşamadır ve bu süreçte adı geçenler sorgulanır, bilgilerine müracaat edilir, göz altına alırı veya tutuklanır. Polisin her irtibata geçtiği insanı suçlu addetmekten de kurtulmalıyız. Bilmeliyiz ki, suçu ispat edilene kadar herkes suçsuzdur.
Kamuoyuna mal olmuş konularda elbette insanlar yorum yapacaklardır. Sıradan bir insan hem hukuk konusunda bir şey bilmez, hem de olayın tüm boyutlarından haberi yoktur. Böyle olunca da vereceği hüküm tamamıyla anlamsız olacaktır. Hele hele birilerinin yorumlarını kabullenip papağan gibi tekrarlamak saçmalığın ta kendisidir.
Adalet karşısında herkesin eşit olması gerekir. Bazı insanların çeşitli unvanlarla anılması ona adalet karşısında bir üstünlük veremez, vermemelidir. Her insan suç işleyebilir. İşlenen suçların da karşılığı aynı olmalıdır. Hatta tahsilli, yetkili insanlara daha çok ceza verilmelidir, çünkü işledikleri suçu bilinçli işlemişlerdir.
Öte taraftan adaletin daha iyi işlemesi için de yapılması gerekenler vardır elbette. İşlemlerin hızlanmasına sağlayıcı tedbirler almak, hakim ve savcıların hayat standartlarını yükseltmek, güvenliklerini artırmak, kanunların toplumun vicdanını daha uygun hale getirilmesi gibi.
Savcı, hakim ve polislerin işi çok zordur. Bunlar adalet dağıtırken elbette hata da yapabilirler. Bir suçun ortaya çıkartılması ve faillerinin cezalandırılması sürecinde görevlilerin işlerini kolaylaştırmak gerekirken, saçma sapan yaklaşımlarla soruşturma sürecini etkilemek doğru değildir. Ne de olsa bu görevliler de insandır. Onların tek kaygısının adalet olması için hariçten gazel okumamak daha doğrudur.
Şurası hiç unutulmamalı ki, adalet hepimiz için gereklidir. Yarın bizim de adalete ihtiyacımız olacaktır. Bugün baltaladığınız dala yarın çıkmanız gerekirse ne yaparsınız?
Hani gösteri yapan kişilerin cankurtaranları da taşlayıp, sonra bir arkadaşları yaralanınca cankurtaran aradıkları gibi.
Başkalarının hukukunu gözetmeyen insanlar hukuk arayamaz, zaten arasa da bulamaz. Benden sonra tufan, demenin bir anlamı yoktur. Sadece insanların hukuku değil tüm varlıkların hukukunu da gözetmeliyiz.
Bir erişin kıssanı anlatmak istiyorum.
Ermiş yaya seyahat etmektedir. Bir mevkide durur ve oturup heybesinden çıkardıkları ile karnını doyurur. Sonra yoluna devam eder. Üç gün heybeyi açması gerekmez. Üçüncü gün heybesini açtığında azıkların içinden bir karınca çıkar. O karıncanın önceki oturduğu yerden geldiğine kanaat ederek karıncayı emin bir yere alıp geri döner. Önceki oturduğu yere gelir ve karıncayı bırakır.
Peygamberimizin ölümüne yakın zamanda herkesi toplayıp:”Bende kimin hakkı varsa gelsin alsın.” dediğini biliriz.
Biri çıkar der ki:”Ya Resulullah, siz bana haksız yer bir kırbaç vurmuştunuz.”
O, büyük insan hemen sırtın açar ve hakkını almasın ister adamdan. O mübareğe kimin ele varır ki, kırbaç vursun? Adam eğilir ve peygamberlik mührünü öper. Ve hakkım helal olsun, der.
Tarihimiz böyle örneklerle doludur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.