- 802 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sinoplu engelli sanatçı Gül Ustabaş Genç ile...
Sinoplu İşitme Engelli Sanatçı GÜL USTABAŞ GENÇ:” Engellilere, özellikle işitme engellilere yol göstermek, yardımcı olmak beni mutlu ediyor.. bir o kadar da bu engel grubunun okumaya önem vermemesi, cümle kurmalarının yetersiz olması üzüyor. Ben onları anlamak için işaret dili öğrendiysem onların da azmedip okumaya çabalamasını isterdim.”
SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ? Hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?
GÜL USTABAŞ GENÇ- 1973 Sinop doğumluyum. 1980 yılında işitmemi kaybettim, okuma ve yazmayı öğrenmiş olduğum için doktor tavsiyesi ile normal okullara devam ettim. İlk, orta ve liseyi Sinop’ta okuduktan sonra 1990 yılında İstanbul Mimar Sinan (Güzel Sanatlar) Üniversitesi Moda-Konfeksiyon bölümünü kazandım ve oradan mezun oldum. İlk iş deneyimim bir dönem HEM de stilistilik kursu vermekle başladım, sonra özel bir fabrikada 1.5 yıl çalıştıktan sonra 1997 yılında sınava girerek kazandığım eski SSK şimdiki SGK da memuriyete başladım. SGK dan 2013 yılında emekli oldum. Evliyim ve biri 17 diğeri 9 yaşında iki oğlum var.
SORU- İşitme engelli olmanızın hikayesini anlatır mısınız ?
GÜL USTANAB GENÇ- Ateşli bir hastalık sonucu, gece uyurken ateşim yükselmiş ve işitme sinirlerim tahrip olmuş. Sabah kalktığımda hiçbir şey duymuyormuşum. Ailem tedavim için seferber olmuş ama yapılacak hiçbir şey yokmuş. Bu kız okuyor, konuşuyor, normal okullara gitsin diyor doktorumuz. Benim de okul hayatım devam ediyor. Başta mutlaka zorluklar yaşamış olsam da mücadeleci olan bir yapım nedeniyle her şeyin üstesinden geldim. Üniversite de benim için harika bir ortam vardı, beni bağrına basan, ilgilenen hocalarım ve değer veren, küçümsemeyen arkadaşlarım ile çok güzel geçti.
SORU- İşitme engelli olmanıza rağmen çok sosyal insansınız bu size ne katıyor? Son yıllarda yabancı ülkelere de gittiniz. Bu size ne kattı?
GÜL USTABAŞ GENÇ- Sosyal olmayı seviyorum. Engelimi sorun eden kişilerden uzak duruyorum, beni seven, pozitif ve okumayı seven insanlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Son 4 yılda 4 ülkeye gitmek te ufkumu geliştirdi.. Hayatta engelli olup sosyal olanlar daha hayat dolu ve başarılı oluyorlar bence.. evde durup boş zaman geçirmenin hiç kimseye faydası yok.
Evet, emekli olduktan 6 ay sonra meme kanserine yakalandım üstelik 3.evreye geçmek üzereymişim. Herkes gibi ben de korktum hastalığın ismini öğrenince.. canlı canlı mezara koyulmuşum gibi hissettim kendimi. Sonra ailemi düşündüm, hayatın bir sınav olduğunu hatırladım. Allah hepimizi bir şeylerle sınava çekiyor ve bu da benim sınavım dedim. İsyan etmeden, şikayet etmeden, sabrederek 9 ay tedavi gördüm. Şimdi kontrollere gidiyorum, her şey yolunda ama biliyorum ki yarınımız her türlü sürprizlere açık ve her şey olacağına varıyor.
SORU- Başarılarınızla “Engelleri Aşanlar” ve “ Sağır Öyküler” kitaplarına da konu oldunuz. Hayatınızı yazsanız güzel bir hatıra romanı olur.
GÜL USTABAŞ GENÇ- Hayat hikayemi yazsam roman olur evet, ama bunu insanlara öyle anlatmalıyım ki kendinden bir şeyler bulsun veya karşılaştırsın.. mesele başlayabilmekte.. kitaplara konu olmam ise yazarın takdiri..
SORU-Engellilere yol göstermek sizi müthiş mutlu ediyor. Bunun siz kattığı şeyler nedir?
GÜL USTABAŞ GENÇ- Engellilere, özellikle işitme engellilere yol göstermek, yardımcı olmak beni mutlu ediyor.. bir o kadar da bu engel grubunun okumaya önem vermemesi, cümle kurmalarının yetersiz olması üzüyor. Ben onları anlamak için işaret dili öğrendiysem onların da azmedip okumaya çabalamasını isterdim.
SORU- işitme engelli yazarlar ile tanışarak , kitaplarını okuyor ve elinizden geldiğince destekliyor ve onları tanıtıyorsunuz. Bu size neler katıyor?
GÜL USTABAŞ GENÇ- Turan Yalçın’ı CID üyesi olarak EURO-CIU sempozyumlarında tanıdım. Kitaplarına konu olmak onur verdi, takdir ona ait.
SORU- bunları yapmak için çok kitap okuyor musunuz ?
GÜL USTABAŞ GENÇ-Çok kitap okuyorum, evet.. okumak beni manen rahatlatıyor.. hastaysam şifa oluyor, üzgünsem dost, mutluysam arkadaş oluyor.. kısacası kitaplarım benim her şeyim. Hatta vasiyet ettim ben ölürsem büyük oğlum benim adıma bu kitaplarla bir okula kütüphane açsın diye..
Okumak ve aktif olmak ailem için de örnek bir rol-model oluyor.. özellikle büyük oğlumla istişare edebiliyoruz.
İlk emri “oku” olan bir dinimiz var. herkesin okumasını, kitaplara ilgi göstermesini istiyorum.. en iyi hediye de kitap bence.
Çok güzel bir röportaj oldu Gül Hanım mücadelenizin ve hayat sevginizin devamlı olarak çevrenize de daha çok faydası olması dileğiyle….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.