SAKSIDA AÇELYA
SARDUNYA SAKSISINDA BİR AÇELYA
Yanı başımızdaki dere yakasında bize,mazlum yüzünü gizleyerek bakan ey açelya utangaçlığında bahar sarhoşluğu!
Fidan boylu gelinlerin başlarında allı duvak görkemli sakıncalı düşleri seçersin sen.
Biricik ümidin engebeli yolunda keskin nane kokusu gözlerinde buğulu bir serzeniş.
Ey açelya,
Sardunya saksısında ılımlı iklimlerin yağmur kokulu çocuğu,
Sen yiğit,sen şahan,sen dağ zirvesi.
Hani vardır ya,
Koyu bulutlar ekinlere saldırdığında gevşek dudaklarla şimşek ateşlerine besmele çeken köylü kadınlar gibisin.Paralar dört bir yanı küçücük yüreğin.Irmak olur,sel olur,tepe diplerinde açan nergis olur gözlerin
Rotingotlu sevdalara yenik düşmedi eteklerin.Böyle ahkam kesme gecelere ne olur.Yabancısı değilsin dolunay yalnızlığında yıllanmış şaraplara meydan okumanın.
Tut ki bir kadına aşık oldun ara sokaklarında İstanbul Beyoğlunun.Ama kadın düşük,son fıçının tortusunda.Koynunda sakladığı iki göğsü,bir de açelyası olacak belki de elleriniz dokunduğunda birbirine. Sabahçı bir dolmuşun isli lambalarını söndürürken muavin.
Mazin ele vermemeli dayandığın kırk yaşında bedenini.Yarın ne olacak bilinmez.Sen şu anın resmini yapmalısın atide hatıralarından haz almak için.
Dokunaklı sözlere yer verdin geçmişe gömdüğün kadınları her aldatışında.su oldun,kömür oldun,fabrika bacalarında akşam ekmeği oldun.Gördün ki sıcak mevsimlerini unuttun attığın bütün adımlarında.
Yine battı işte güneş,kapkara, kararan bir sokak,elmacık kemikleri çıkık yalnız bir kadın,
Ve sen…
Haydar ŞAHİNBAY