Değerli dostlar benim etrafımda tiyatrolar oyunlar dönüyor. Etrafımda kendini senarist sananlar var. Zaten senarist olsalar benim etrafımda harcanmazlar. Bunlar küçük düşünceli yaratıklar.

Değerli dostlar bu namertler beni öldürmeye kalktı. Maalesef başarılı olamadılar. Çünkü Allah izin vermedi. Allah izin vermeyince bazı şeyler olmuyor. Baktılar ki Allah ölümüme izin vermiyor bu defa tiyatrolara oyunlara sarıldılar.

Benim kedi evine saldırı düzenleyip içindeki battaniyeyi çıkardılar. Kedilerimin su kabını kestiler. Değerli dostlar yazmakla bitmez ...

Dokuz ocak ikibinonsekiz tarihinde dolmuşla Manavgat devlet hastanesi’ne gidiyordum. Dolmuşta giderken etrafımda birisi iğne vurulur haberin olmaz dedi. Yani ölümle tehdit edildim. Değerli dostlar bunlar çete. Bunları yapıyorlar birde psikolojik olarak üstüne korkma diyorlar.

Bunlar bir bakmışsınız etrafımda gıyabımda dost ayağına yatarlar dost kılığına bürünürler. Bunlar benim dostum falan değil. Değerli dostlar bunlar benim düşmanlarım.

Değerli dostlar ben hiç bir zaman kendimi gizlemedim. Ben Manavgat’ta bodrum katta oturuyorum. Elbiselerimi elimle yıkar dışarı sererim. Bugün de bir parça elbisemi yıkayıp dışarı serdim. Çete üyelerinden birisi gelip elbiselerime bilerek sürtündü. Bunlara bir şey dediğim zaman senin kediler de bize sürtünüyor diyor. Kedilere yüz verdikleri için sürtünüyor. Çocuklarını öğretip evimin önünden kedilerimi kovalattırıyorlar. Sürtündüğü zaman biz kedimi kovalayacağız diyorlar. Ama evin önünden kovalıyorlar. Çünkü uğraşma alanlarına giriyor.

Dört Mart ikibinonsekiz

Yakuphan Kılınç