Kur'an'da Ve BİLİMDE / “Cinler ve insanlar”
Kur’an’da Ve Bilimde CİNLER....
Kulaktan dolma bilgiler yerine (bir fizik ve din alimi olan) Hans Von Aiberk’ten dinlemeye ne dersiniz..
Cinlerde de akıl var. Çünkü cinler biz insanların (maddenin) HIZLANDIRILMIŞ biçimidir. Yani evren o hızda titreşseydi cin-insan fark etmeyecekti akıllı olacaktık. Ama bir daha anlatmamda yarar var:
Akıl eşrefi mahlukat olan insanın;
zeka denen akıl türü Cin-Şeytanın
ve mantık denen Akıl formu da meleklerin formatlarıdır.
Bizlerde üçü de var. Meleklerde zeka yok, mantık var. Cinlerde mantık ve akıl yerine ZEKA var.
Cinlerin masumiyeti yoktur.
İyi cin vardır, mesela zekasını bu yönde kullanır.
Ya da kötü cin vardır: Kasa hırsızıdır!
Cinlerle ilgili bir sır var! Ayet diyor ki
"İçimizdeki beyinsiz..."
(Cin Suresi) İşte bu “beyinsiz” kelimesinde AKIL’ın değil ZEKANIN olduğunu görürsünüz!
Cin 4: Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş.
Cin 4: Ve ennehu kane yekulu sefiyhuna ’alellahi şetatan.
Evet Cin Suresi 4’deki bu kelimeye dikkat "BEYİNSİZ"
Sefih >>> ZEKASIYLA katakulliyle kandıran demek!
Soyguncu bankerler gibi, kasa hırsızları gibi...
Önce uyanamazsın, sonra anlarsın...
1. De ki: "Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu:
Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur’an dinledik."
2. "Doğruya ve hayra kılavuzluyor.
Biz de inandık ona. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
3. "Rabbimizin adı/kudreti/işi/gayreti çok yücedir.
O, ne bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk."
4. "Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş."
5. "Biz sanmıştık ki, ne insanlar ne de cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler."
Şimdi ayetlerin derinine bir girelim:
"Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur’an dinledik".
Çünkü Kur’an SADECE AKIL SAHİPLERİNE gelmiştir.
Sadece AKIL EDENLERE gelmiştir.
Sadece AKIL sahiplerine hitap eder...
Akıl ise yalan söylemez
(Bilimin doğruları ebedi kalıcı ve dosdoğrudur).
"Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş"...
Ama BEYİNSİZ (Şeytan) akıllı değildi; zekiydi.
Akıllı olsaydı Cennet haznedarı melek olarak orada EBEDİ kalırdı.
Akıllı olsaydı , Allah kendisine secde et ve de tevbe et diye teklif ettiğinde
"Ben tevbe ve secde etmem, illa ki intikam isterim"
diyerek en büyük akılsızlığını yapmazdı!
Şeytan AKILSIZ olduğu için ŞEYTAN oldu! Kim diyebilir ki şeytanın aklı var diye?
Akılsız SEFİH yaratığın biridir Şeytan!
Zekasına güvenir, aklına değil!
"Şu insanları nasıl baştan çıkarırım da Cehennem’e sokarım" diye...
Ben tersini düşünen AKILLI biriyim:
Akıllıyım, çünkü insanları değil Cennet’e onun üstündeki
Naim (Sabıkun) Cennet’e adresliyorum.
Demek ki bende zeka yok! Bende olan AKIL’dan ibaret!
Eğer zekam olsaydı, bugün çok zengin bir tüccar olur ve ekonomi imparatorluğunun bir üyesi olarak hep sömürmeyi düşünürdüm. Zeka ile dünya nimetlerini alırdım kuşkusuz!
Fakat AKLIM ile BİLİM’i aldım. Zeka ile bilim alınmaz! Akıl ile bilim alınır.
Zeka ile bilim alınsaydı, Cin-Şeytan’ın bir ilim dehaları ve ileri teknolojileri olurdu.
Onların ve maymunların bu AKILlLILIĞI yok!
Akıl sadece bizde!
Biz çok akıllı,
bundan daha az mantıklı ve
bundan da daha az zeki olmalıyız.
Yani akıl en büyük nimettir.
Zeka ve mantık Kur’an’da teklif edilmez:
Örneğin bu kuranı ZEKİ olanlar anlar demez.
Ya da Bu Kur’an’ı MANTIKLI olanlar anlar denmez.
Bu Kur’an’ı AKILLI olanlar anlar diye kesin hükme bağlanmıştır.
Mesela Allah’ın tüm insanlara verdiği Kur’an + misallerini "Abidler anlar” demez,
"Zahidler anlar" demez!
"Zakirler anlar" demez!
"Mü’min/Müslimler anlar" demez!
"Veliler, şeyhler, arifler anlar” demez!
Ya ne der?
1. Alimlerden başkası anlamaz!
2. Kulları içinde yalnızca Alimler Allah’tan (gerektiği gibi) korkar.
3. Sadece korkanlar akıllıdır!
Anlayana kısa kısa yazdım!
(Sonuç Alimler akıllıdır)
Şeytan AKILLI değil, ZEKİYDİ.
Ve meleklerin ZEKA öğretmeni Cennet haznedarı (Azazil) Şeytan
MELEK sanıldığı için yalan söyleyebileceğini ne melekler ne cinler düşünemediler
ve şeytan satanizmini böyle sürdürdü.
İşte ayetlerin sırlarından biri bu!
Zeki olan cin/şeytan, zaten ALLAH’ı bulmuştu ve Cennet’e alınmıştı.
O Cennetler’i AKLEDEREK değil, zekayla >>> KURNAZLIKLA elde edilmiş de olabilirdi. Akılda masumiyet vardır.
Cennet’te de hile-desise yoktur.
Ama zekada masumiyet yoktur, kurnazoğlu kurnazdır.
İblis kovuldu ama, bir yolunu bulup
"YASAK MEYVE’’yi masum, saf Adem’e yerdirmek için, birilerini kandırdı.
Yani kurnazlık yaptı.
Adem zeki/kurnaz değildi.
Öyle olsaydı, o gidip Şeytan’ı kandırırdı.
Şeytanın Cennet’e alınmasının nedeni var:
Allah biliyordu ki, o mel’un artık ebediyen asla Cennet’e giremeyecekti.
Bunun için en başta FIRSAT vermişti. İnsana da orada fırsat verdi.
İkisi de bu fırsatları kullanamadılar.
İblis "Ben artık Cennet’i istemiyorum" dedi.
Allah ise, tersine "Tevbe/secde et, yeniden Cennet’te kal" diye öneriyordu.
İblis :
"Hayır, ben ebedi Cehennem’i istiyorum.
Bir şartla ki, insanların pekçoğunu da ZEKAM ile oraya sürüklemem için bir fırsat ver. Cennet senin olsun, ama ayartmam için bana fırsat ver" dedi Rabb’imize...
Bakınız bunların AKIL ile bir ilgisi yok.
ZEKA / KURNAZLIK / Pazarlık kokuyor ortalık!
Cinlerin imanı mümkün ve bu onların da bir sınavı...
Ama cinlerde BİLİM yoktur.
Yani İKİNCİ SINIF/ikinci mevkii yaratıklardır cinler...
Örneğin bir cin ışık hızıyla gittiğinden
"Uçağa binme, uçak imalatı, uçak hizmetleri, uçak yan endüstrileri" gibi sektörleri yoktur. Bunun anlamı şudur:
Cinlerde bilim, teknoloji ve dolayısıyla insana özgü uygarlık yoktur.
Bu kıt akılla Allah’ı bulmaları bile mucize bence...
Ne insana ne de cine inanmayın. Yani onlara aldanmamak gerekir.
"Kelimei tevhid çekti" diye o cini, ya da insanı aklamayınız.
Bunların kıldığı namaz, oruç , hacc vb. sizi kandırmasın!
Yani insana ne kadar güvenirsiniz ki, CİNİN Müslümanına ne kadar güvenelim?
İnsanın içini-dışını-önünü-ardını-sadrındakini sadece ve sadece AMENNA Allah bilir!
Ceza günü bunun için var.
Bunun için SERİUL HISAB’dır Rabb’imizin bir adı...
Cinler - Şıhablar" Yukarı
Resulullah CİNLERİN de peygamberi olduğu halde
HAYATINDA BİR TEK KERE CİN GÖNRMEDİ. GÖRSEYDİ MECNUN OLACAKTI. Yani Resulullah olamazdı.
Bunlar o kadar zararlılar ki,
Allah Liderleri olan Resulullah’a bile bir tek CİN göstermedi...
İlginç değil mi?
Enerji=Ateştop=Yüksek elektro magnetik alanlar=Onbinlerce yıldırım şimşek potansiyelindeki voltajlar.
Bunlar madde olsalardı, halim selim biz gibi olacaklardı ama patlamaya hazır bir enerji hepsi. Zamanları bizden 14 kez genleşiyor.
Tunguska bir şıhabdan ibaret.
(Gramın onmilyarda biri ağırlığında,
hidrojen atomunun yüzde-biri büyüklüğünde bir tek ŞIHAB.
Mini karanoktalar zaten kendine sığamayan şıhablardır).
İyi ki iki tane düşmedi.
Değil Tunguska, kuzey yarıküre kül olurdu.
YORUMLAR
demek ki zeka nefsimizin istediği doğrultuda akıl ise hakikat yolunda gerçekler uğruna çalışıyor... yazıyı okuyunca farkettim, çevremizde de öyle kullanıyoruz; olgunluk belirtisi gössteren durumlarda akıllı lafını kullanırken, üç kağıtçılık, yalan, ukalalık olduğu zaman mevzu zekiymiş lafını kullanıyoruz... kendini diğer yaratılanlardan üstün görüp böbürlenmek değil de, bu duruma şükretmek gerek... akıllı olduğumuz aklımızla hareket etmeye çalıştığımız için Allah bize aklı verdiği için... zekadan her an yeni ve pek de faydalı olmayacak birşey türetebiliriz ama akıl belli olgunluğa erişmemişse, yeterince dolmamışsa bir şey üretemez...o yüzden diyoruz Rabbim ilmimi çokça arttır diye...zeka değil akıl istiyoruz...
çok güzel bir paylaşımdı hocam, Allah sizden razı olsun...