- 422 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NAMLUNUN UCUNDAKİ BEN-KISIM 3 Bölüm-10
NAMLUNUN UCUNDAKİ BEN-KISIM 3
Bölüm-10
Hemşire, ‘’Hocam Büşra Baş komiser uyandı.’’ ‘’ Doktor, ‘’Hemen yanına gidelim.’’
Doktor ve hemşire Büşra Baş komiserin odasına girerken, Büşra’da şaşkın, şaşkın etrafına bakınıyordu. Doktoru görünce gözleri fal taşı gibi açılarak, soru soran gözlerle baktı. ‘’ Neredeyim ben? Ama siz Palcu’sunuz ben sizi daha evvel gördüm beni ölümden kurtardınız’’ Aslında nerede olduğunu biliyordu ama neden burada yattığını anlayamıyordu. Son hatırladığı apartmanın kapısından çıkarken silahlı saldırıya uğramışlardı. En son hatırladığı merdivenlerden bahçeye atladığını biliyordu. Göğsünde büyük bir yanmayla çimenlere düştüğünü gözlerinin önüne getirdi. ‘’ Lanet olsun yine mi vuruldum?’’ Şöyle kendini bir yoklayınca bir ton dayak yemiş gibi olduğunu hissetti. Doktor ’’Çok şanslısınız Büşra Baş komiser. Buraya getirildiğinizde kalbiniz durmuştu. ‘’ Büşra’’ Beklediğim cevap bu değil’’. Doktor’’ Arkadaşlarınızla beraber saldırıya uğradınız, girdiğiniz çatışmada vuruldunuz. On gündür komada yatıyordunuz. Arkadaşlarınız ve aileniz günlerdir şu kapının dışında sizden iyi bir haber bekliyorlar.
Bu sırada Heval başını kapıdan içeri uzatarak Büşra’nın Doktorla konuştuğunu gördü. Hemen odaya girdi Sercan’da peşinden. Hemşire ile konuşan Hansa Baş komiser Sedat Baş komiseri arayarak Büşra’nın uyandığını haber verdi. İçerde de Sercan Büşra’ya sarılırken gözlerinden sevinç gözyaşları akıyordu. Karısı nihayet aralarına dönmüştü. Büşra ‘’ kızım nasıl onu çok özledim?’’ Sercan’’ Hepsi seni bekliyorlar Kıymet’te burada. Büşra ‘’ Çok tuhaf şeyler oldu olmayacak rüyalar gördüm. Sercan ‘’ Nasıl rüyalar? ‘’ Büşra bir uçaktaydım sözüm ona Amerika’ya uçuyormuşum. Okyanusun üzerinde uçarken tanımadığım adamlar beni uçaktan dışarı attılar. O kadar bağırıp çağırdığım halde kimse sesimi duymuyordu. Kilometrelerce yukardan aşağıya düşmeye başladım.’’ Heval çok acayip bir rüya imiş sonra?’’ Büşra’’
Ben okyanusun soğuk sularına doğru hızla düşerken, birden ortaya yüzlerce leylek ortaya çıktı ve havada beni tuttular. Yavaş yavaş bir dağın yamacına indirdiler. O sırada beynimde yumuşak bir ses benimle konuşmaya başladı. ‘’ Korkma küçük kız seni kurtaracağım dedi. Kendime bakınca on yaşımdaki halime döndüğümü gördüm. Heval ‘’Allah, Allah çok ilginç sonra?’’ Büşra’’ Sonrası leylekler beni bir dağın yamacında bir mağaranın önüne indirdiler. Ben şaşkınlıktan neredeyse küçük dilimi yutacakken mağaradan iki üç tane adam çıktı. Kendi aralarında bir şeyler konuştular. Adamlardan en yaşlı ve ak saçlı ve sakallı olanı gökyüzüne bakarak anlamadığım dille konuşmaya başladı. Sonrasında bana konuşan ses yine anlamadığım bir dille yaşlı adama cevap verdi. Sercan ‘’Sonra?’’ Büşra ‘’ Sonrası yaşlı adam bana dönerek Korkma kızım benim adım İhtiyar Palcu, seni bize gönderen ise Conklin biz ona yüzünü güneşe dönen adam ya da güneş yüzlü adam deriz.
Bu sefer yaşlı adamın ne dediğini gayet iyi anladım beynimde benimle konuşan ses gibi oda benimle Türkçe konuştu. Daha sonra devam etti. ‘’Çok şanslı kızmışsın.’’ Heval ‘’ Tedavi ettiler mi?’’ Tam ayağa kalkarken burada kendime geldim. Palcu’nun dediğine göre birkaç kez kalbim durmuş yeniden çalıştırmışlar. Daha da önemlisi benimle biraz evvel konuşan doktor beni tedavi eden ihtiyar Palcu’ydu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.