İZİNDEN GELDİĞİMİ ASLA UNUTMA
BENİMDE GİDESİM VAR BU UĞURDA

SAYGILAR ÖĞRETMENİM

İnadına hemde... :))

Ne çok kendimi buldum güzel yazınızda! İnadına olmak gerek evet; yaşamın her ânında..
Ta ki; inanç ve dirençle kazanana dek!

Sevgilerimi gönderiyorum yaşam enerjimizin tuttuğuna inandığım siz meslekdaşıma...

İyi bayramlarınız olsun.

Her kelimesine harfiyen katıldığım,duygularımın tercumanı çok anlamlı,güzel mesajlar veren bir yazıydı..Gidin öğretmenim,hem de gözlerinin içlerine baka baka gidin.."korkak hergün ölür,yiğit bir gün ölür" çok haklısınız..Eğer emellerine nail olmalarını istemiyorsak kanımca böyle de davranmak boynumıuzun borcu diye düşünüyorum..Gönülden kutluyorum,bu anlamlı yazınızı ve değerli şahsınızı..

Selam ve saygılarımla..

Anlamdı...

Kalemine yüreğine sağlık değerli arkadaşım, ha birde duruşuna :)) sabrına, iyi bir eğitimci olduğunun ispatlı kanıtı bu da... Selam olsun yüreğine...

Öğretmenleri dik duran bir toplum rol modellerini takip edeceği kesindir. Kadınları mücadelenin başında olan direnişi o toplum çoktan kazanmış demektir.

Değerli öğretmenim size yakışan budur zaten...Kutlarım gurur duydum...Saygılarımla...

Özgürlük, sözü edilen fakat, eyleme geldiğinde "benim istediğim kadar" denilemeyecek, öyle hafife alınamayacak bir kavramdır...
Özgürlük, yaşanır..
Bir başkasının özgürlük sınırlarını ihlal etmeden...
Hak, hukuk ve yasaları çiğnemeden...

Tehdit, keyfi sınırlama ve korkutma asla kabul edilemez!
Hiç bir güç kendini yasaların üstünde göremez!
Yasalar da farklı kişilere farklı biçimde uygulanamaz!

Kişisel yetkenin normalleştiği yerde ne hak, hukuk ve adalet... Ne özgürlük vardır...
Müsaade etmek ise kendimize saygısızlık, topluma ihanettir...

Tebrikler Öğretmenim.

Bizim kuşağımız bireycilikten daha soyutlanarak, toplumcu bakış açısıyla büyüdü, yaşadı... öyle de gider... İşte bu duyarlılıkla yaşarken toplumu duyarsızlaştırmaya, yanlışa alıştırmaya çalışanları da ben kaldıramıyorum, refleks gibi ani tepkiler veriyorum o zaman....

Bu yazı da 2017 yılbaşı gecesinde yaşanan paylamaya istinaden yazdığım yazıdır ve hâlâ arkasında durduğum düşüncelerimdir.

Aynı pencereden baktığımız için aynı şeyleri görüyor olabiliriz Safure Hanım... İlginize ve beğeninize çok teşekkür ederim...

Toplumca aydınlık günlere en kısa zamanda ulaşmamız dileğimle... Sevgilerimle...

Yazının başlığından, ülkemizin yaşama zorluklarına karşı pes etme, ülkeden ayrılma gibi bir durumu mu diye merakla okudum, çünkü böyle ülkeyi bırakıp gidenleri hiç de hoş görmüyor ihanete eş değer olarak görüyorum..
Oysa yazınız tahminimin tam da karşısında tüm bu yaşananlara karşı bir dik duruşu anlattığına çok sevindim..Bu dik duruşun korkakları bin kez öldüreceğine ben de yürekten inanıyor, her nasıl yaşamak istiyorsak bunu asla kimsenin tekeline, insiyatifine bırakmayacağımızı 95 yıl önce kanıtlamıştık şimdi de unutanlara hatırlatacağımız kesindir...

‘Korkak her gün ölür, yiğit bir gün ölür.’" sözünü, Kişilikli, dik duruşun ifadesi olarak görüyor tüm kalbimle katılıyorum..

Anlamlı ve duyarlı bir yazıydı kutlarım Serap hanım..sevgi ve saygılarımla..