Kadınlarla derdiniz nedir sizin
Tıkandım, bu günlerde hiçbir şey yazamıyorum.Basılmış kitaplarımdaki mevcut şiirlerden asıyorum sayfama.Bu yazıyı kaleme almama sebep, değerli bir dostumu-arkadaşımı kaybetmiş olmam. Yaram tazelendi.Ölümle çok erken tanıştım. İlkokul dördüncü sınıftaydım 35 yaşındaki dayımı iş kazasında kaybettik. Ve 20 yaşımda babamı yitirdim. Ablam 55 yaşında gitti,11 ay sonra annem ve diğerleri üst üste...
***
19 mayıs sabahı Atatürk’çü bir arkadaşım bayram mesajını attıktan yarım saat sonra kalp krizinden yitti gitti. Bir hafta önce biraradaydık. Büyük şok oldu benim için. Acele toparlanıp gittik. Eşinin köyüne gömülme vasiyeti varmış önceden. Köye akraba evine gittik, Kur’an okundu sonrasında camiye gitmek için kalktığımızda, evde bulunanlardan biri, burada kadınlar erkeklerden sonra mezarlığa gider biz bekleyeceğiz dedi. Beynim döndü, acılıyız bir şey demedim. Camiye geldik,eşime söyledim, şaşırdı ve sinirlendi. Kimseyi takmadık, mezarlığa girdim eşimle birlikte, baktım kadınlar yavaş yavaş birikmeye başladılar arkamızda.
*Kardeşim burası mezarlık; sen ben o, herkes bu toprağa girecek, üstelik bir kadını defnediyorsunuz neden kadın sizden sonra girsin? Böyle bir kanun mu var? Orası babanızın tapulu malı mı?
Kendi kendilerine bir kanun uydurmuşlar âdeta. Kimse ses çıkarmayınca almış yürümüş yasaklar.Definden sonra eşim bir yığın nutuk çekti kendilerine.
*Pürnûr içinde uyu arkadaşım. Sessizliği yeğlemem senin gidişinde söz kirliliği yaratmamaktı.
***
Dünyada kadınlara gösterilen ayrımcılık yıllar geçtikçe çağdaş ülkelerde azalırken, ülkemizde ise aksine gün geçtikçe büyük bir artış göstermektedir.*"Kadınları “koruma” adı altında ayrımcı uygulamalara maruz bırakmak, tacizciyi değil tacize uğrayanı tecrit etmek anlamına gelir."(evrenselnet).Ne kadar yerinde bir tespit.
*Cinsel açlığın Afrika’sıdır Türkiye ne yazık!
Kadınlara ayrı toplu taşıma uygulayan şehirlerin sayısı ülkemizde giderek artmakta. Van’da Sivil Dayanışma isimli bir grup, kadınlara özel ’pembe otobüs’ uygulaması için 7 ayrı noktada imza kampanyası düzenlemiş. Ancak ilginçtir ki; kampanyayı düzenleyenler erkekler olduğu gibi, destek için imza atanların neredeyse hepsi erkek imiş.
Şimdi burada durup düşünmek gerek.Kadın adına ya da yararına, olduğu söylenen bu projeyi hayata geçirmek için kadınların fikri alınmış mıdır? Kadınların aklı yok mu ? Kendi istekleriyse zaten kendileri taleplerini iletemiyorlar mı ?
Bana göre bu proje, kadınlardan korkan, iradesine, nefsine hâkim olamayan erkekler içindir.Kadını kendinden korumak için şu fedakarlığa bakınız. Vah vah vah...
BEN KENDİMİ TUTAMIYORUM, BARİ ONLAR BENDEN UZAK DURSUN DÜŞÜNCESİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL BU!
Kampanyayı yapan erkekler, imzayı atan erkekler. Bu durumda kadınları toplumsal hayatın içinden çekmek isteyen kim ? Elbette ki erkekler! Birilerinin sırf erkek (!) olduğu ve her haltı yapma hakkını kendinde bulduğu için, her gün yeni bir akıl tutulmasına maruz kalıyoruz.
Ülkemizin birçok yerinde Pembe otobüsün denenmesi büyük tepkilere yol açmıştı. Cem Yılmaz’ın ağabeyi Can Yılmaz, “Kadınlara pembe otobüs, troleybüs, yapmak yerine, kadınlarla yolculuk yapamayan hıyarlara tel örgülü açık kasa kamyonet yapılabilir” ifadelerini kullanmış. söz konusu tweet paylaşım rekoru kırmış. Bravo.
Ülkenin düştüğü duruma bakınız! İlim, bilim teknolojiye yatırım yapan ülkelere bakın bir de bize. Yıl 2018. Pembe otobüs diye bir uygulama başlatıyorsunuz ve bunun gerekçesini kadınların tacizden korunması olarak gösteriyorsunuz. Pekiii öteki otobüse binen kadınlara tacizi hak ediyor gözüyle mi bakacaksınız?! Pembe olmayan otobüslerde her türlü tacizi meşrulaştırmış mı oluyorsunuz böylece. Bari olmuşken pembe kaldırımlar da olsun, oradan yürüyelim pembe otobüslere. Rahatsız edilen taraf bizsek niye kendinizi bizden uzaklaştırmaya çalışmıyorsunuz? Size mavi otobüsler yapılsın, siz sadece onlarla gidip gelin bir yerlere. Biz niye cezalandırılıyoruz?
Kadınları ayrıştıra ayrıştıra bitiremediniz...
Bu arada, pardon da "siz kimsiniz" ki, kendinizi bizden daha üstün görebilme hakkına sahipsiniz?! Dünyaya aynı Yaratan tarafından getirilmiş iki ayrı cins kuluz.
Bu kibir neyin nesi? Ayrıca sizi dünyaya getiren, o ayrıştırdığınız olan biziz, biz kadınlar.Anneniz, eşiniz, kızınız, kardeşiniz,halanız,teyzeniz...sizin ötekileştirdikleriniz arasında bulunmaktadır. Acaba bunu hiç düşündünüz mü???
* "Ben bilmem beyim bilir" kafasında olanlar yok mu? Elbette var ama nedenini araştırmak gerekir. Erkeklerin çizdiği sınırlar içinde var olabilen kadınlar...Çok ciddi bir antropoloji konusu bana göre.
***
Düzenlediği muhafazakar moda festivalleri ile tanınan, Instagram fenomeni olarak da bilinen, Zeruj Port’un sahibi Zehra Özkaymaz,(ilk defa duydum adını) daha önce Tekstil Port adıyla açılmak istenen AVM binasını satın almış. Ve şimdi bir kadın eliyle hayata geçirilen, kadınlara özel nurtopu gibi AVM var. İstanbul Zeytinburnu’nda açılışı yapılan "Zeruj Port "adlı alışveriş merkezi ‘dünyanın ilk kadın ve muhafazakar AVM’si’imiş ve ‘içinde 5 vakit ezan okunan AVM’ diye de reklâmı yapılıyormuş.
Ezanlı AVM imiş. Bu şekilcilik değil mi şimdi?
*Dünyada ilk olmasıyla övünülen bu ayrımcı uygulamaya sosyal medyadan tepkiler yağarken; Zeruj Port’un sahibi Zehra Özkaymaz Dünya’nın gözbebeklerinden biri olan Dubai Mall’daki ezan sesinden ilham alınarak Müslüman bir ülkede yaşıyor olmanın lüksü olan ezanı dinlemek hedeflenmiştir açıklamasında bulunmuş
Açılmadan önce, içerisinde 126 mağaza barındırması planlanlandığı Zeruj Port AVM’de sadece kadın ve çocuk ürünlerinin yer alacağı belirtilmiş.Rahat alışveriş yapacakmış kadınlar!!! Hangi bağlamda bilemedim? Diğer AVM lerde rahat alışveriş yapılamıyor muydu ki, insanlar akın akın gidiyorlar? Ne varsa? Bir sürü radyasyon alıp çıkıyorsun, baş ağrısı, sinirlilik vs.
Nurtopu gibi AVM mizin Malezya’da bir benzeri varmış ama bizimki birçok özelliğiyle "biricik" miş. Ne kadar övünsek az gelir vallahi...
Yalnız "bu ne yaman çelişki" ki, kadınlar için açılan AVM nin açılışını erkekler yapmışlar. Bu arada, onca erkeğin arasına sıkışıp kalmış, erkeklerin arasında öne geçmeye çalışan kadın AVM’nin Yönetim Kurulu Başkanı.
Son söz:
*Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur. Mustafa Kemal ATATÜRK
***
Hâdiye Kaptan
YORUMLAR
Aklın almayacağı gülünç durumlar.
Erkek egemen bir toplum yapmak istiyorlar bu belli.
Bu kadınların isteği değil, erkeklerin kendilerine olan güvensizliği.
Yani otobüsle oğlumla bir yere gitmek istesem ayrı ayrı mı gideceğiz.
Güler misin ağlar mısın durumları. Trajikomik.
sahaf
Teşekkürler ederim ayırdığınız zamana.
Selamlar ile
Cehalet Arap adetlerini töresini bize din diye getirmiş, bizde bilmediğimiz için alıp kabul etmişiz.Daha yeni yeni sorguluyoruz dinimize sonrada sokulan Arap adetlerini,
oysa ki; İslam akıl dinidir aklın almadığı şeyi zaten emretmez ama ...
Aşacağız, her şey kadında biter kadında başlar bunları da aşacağız.
Kayıplarınız için Allah'tan rahmet, sizlere sabır dilerim, başınız sağ olsun
sahaf
Umalım ve bekleyelim. Bir sabır sınavından geçiyoruz sanırım.
Teşekkürler ederim ayırdığınız zaman ve dilekleriniz için.
Bu sabah haberlerde Suudi Arabistan'da kadınların araba kullanmasının serbest bırakıldığını dinledim
Ve düşündüm:
Ülkemizde de Atatürk'ün kadınlara sağladığı katkıyı kabul etmeyen, dile getirmeyen, dile getirilmesinden olumsuzluk duyan kadınlar var, belki de o tarz düşünen erkeklerden dolayı ya da başka bir deyişle ataerkil yapılanmadan ürken kadınlarda var
Kim bilir bizdeki şeriatçı erkekler Suudi Arabistan'da kadınlara tanınan serbesti konu edildiğinde; canım Suudi Arabistan islamın ölçüsü mü derler, oysa yeri de geldi mi o tarz ülkelere, toplumlara toz kondurmazlar
Evet kadınlar demişken
Son zamanlarda internette, sosyal medyada sıkça rastladığım bir sözü paylaşmadan olmaz
"kadın insandır erkek insanoğlu"
Ya şu atasözü
"bir erkek yetiştir bir kişi yetiştirmiş olursun, bir kadın yetiştir bir aile yetiştirmiş olursun"
Bence ülkemizde şiddette dahil olmak üzere kadın sorunlarında temel etkenlerden biri cinsel problemlerse bir diğeri de törenin dinin önüne geçmesi
Törerizm doğu ve güneydoğu'dan başlayarak dalga dalga büyük kentlerin varoşlarını da hale hale kuşatmakta
Hemen hiçbir konuda din, diyanetle alakası olmayan erkek yapıları bile kadın mevzu oldu mu müslüman veya Osmanlı kesilmeye kalkabilmekte
Doğunun örfü tabir edilen ve dinin önüne geçen bir durumsallık var ülkemizde
Nihayet hocam
Tebrik ederim yazınızı
Saygılarımla...
sahaf
İnsan hayatında değerli olan zamandan, uzun yoruma ayırdığınız kadarına çokça teşekkürlerimle.
Kanayan, kanamaya devam eden ve korkarım kanamaya devam edecek bir konuyu kaleme almışsınız. Ne güzel de anlatmışsınız. Bazı bölümlerde gülümsedim, bazı bölümlerinde hiç fark edemediğim gerçeklerle yüzleştim. Metni okurken, Gorki nin Ana romanında altını çizdiğim Ana ile oğlu arasında geçen şu diyalogu hatırladım.
'' Korkudan telef olup gideceğiz hepimiz '' dedi. Başımızdakilerde bu korkumuzdan yararlanıp bizi daha da korkutuyorlar! ''
Ana sızlanır gibi:
'' Korktuğum için kızma n'olur! '' dedi üzüntüyle. '' Nasıl korkmam: Hayatım korku içinde geçti, ruhum korkudan başka bir şey tanımadı"
Bazı olaylar karşısında kadınların ses çıkaramamalarını anlamak lazım diye düşünüyorum. Zira ruhu korkudan başka bir şey ile tanışmayan kadınların sayısı hiç de az değil.
Bu anlamlı paylaşım için teşekkür ediyorum. Ahirete intikal eden arkadaşınıza da Allah rahmet etsin. Size ve sevdiklerine de sabr ı cemil versin. Saygılarımla. Sağlıcakla kalınız.
sahaf
Çok teşekkür ediyorum yorumunla katkına.
Ancak acı bir gerçek ki, bu yazıya senden başka yorum yazma zahmetinde bulunmamış kimse. İsterdim ki, her iki taraftan da gelip bir okusunlar ve fikir beyan etsinler. Yoksa yorum değil derdim, hep böyleydim böyle de olacak. Ama gördüm ki, ilerleyen zamanlarda eski üyelerden pek.çoğu ayrılmış siteden ve çok acı ama "al gülüm ver gülüm" geçerli akçe olmuş.
Neyse daha fazla yazmayayım....
Selamlar gönderdim
sağlıcakla kalasın