- 1327 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
19 Mayıs 1919’un Günümüzdeki Anlamı
19 Mayıs 1919 ’Boğazın Kıyısındaki Hasta Adam’ olarak nitelendirdikleri, keyfi saltanat sultasıyla köhnetilmiş Osmanlı İmparatorluğu’na, Çanakkale Savaşlarıyla boğazından sarılan çakal ve sırtlan sürüsü gibi birleşerek saldıran, işgalci Avustralya, Yeni Zelanda, Fransızlar, Yunanlılar, İngilizler ile sömürgesi altındaki Hintli lejyonerlerin saldırgan güçlerine karşı Yarbay Mustafa Kemal önderliğinde Kuvayi Milliye ruhu ile Türk milletinin sinesindeki söndürülemez bağımsızlık ve özgürlük tutkusunun fitilinin ateşlendiği gündür.
Askeri dehası bu savaşlarda, göğüs göğüse muharebelerin yaşandığı Çanakkale tabyalarında ortaya çıkan Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919 da, Anadolu’da bir büyük Kurtuluş Savaşının önderliğine elini kolunu sıvamış, Samsun ufuklarından parlak bir güneş gibi doğmuş, karanlığı, esareti ve işgalci düşman kuvvetlerini kendi ışığında boğmuştur!
Mustafa Kemal’in kazandığı savaşlar, kurduğu Cumhuriyet, dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir büyük şanlı zaferdir ve yaşadığı dönemde peşpeşe gerçekleştirdiği devrimler ve reformlar sayesinde, Türk Ulusu bugüne dek ayakta kalmayı başarabilmiştir. Bu bağlamda ona dil uzatarak, yaptıklarını yıkmaya çalışan aymazların, kurduğu fabrikaları yabancılara satan işbirlikçi hainlerin, ne Çanakkale ne de Ulusal Kurtuluş Savaşından kendilerine pay çıkarmaya hiç mi hiç hakları yoktur! Zaten hiçbir dönemde Atatürk adını da ağızlarına almamaktalar!
Her türlü kanunsuzluğa, yolsuzluğa, hukuksuzluğa adaletsizliğe, gericiliğe çanak tutmuş olan iktidar ve yandaşlarının gaflet ve ihaneti bağışlanamaz! Ülkeyi emperyalizmin tekrar egemenliğine sokan anlaşmalara imza atanlar, ülke topraklarını parselleyip satanlar, madenlerini ve tüm zenginlik kaynaklarını özelleştirip sırtüstü yatarak, parasını cebine atanlar hesap vermek zorundadırlar!
Politika meydanlarında havanda su döğerek kaybedecek zaman kalmamıştır, Ortadoğu coğrafyasında, çevremizde ve ülkemizdeki emperyalist sömürü çemberi giderek daralmaktadır. Özkaynaklarını dikkate almayıp, tarımdan, tohumculuk gıda ve hayvancılığa, sanayisinden taşımacılığına, eğitimden kültürüne emperyalistlerin emrine sokulmuş bir ulusun bekası mümkün değildir! O nedenle ulusun elini kolunu ayağını bağlayıp, yabancıların önünde diz çöktüren, tökezleten hainlerin gerçek yüzlerini iyi görmek zorundayız!
Bilime kapılarını kapayan, üretebilecek olanakları var iken dışarıdan satın almayı tercih eden, üretmeyen bir milletin, önce ekonomik sonra bedenen çökmeye mâhkum olduğunu unutmayınız!! Halkın taşağına su serperek açlığını yatıştıramaz, sömürünün getirdiği yangını söndüremezsiniz! Böyle yapanlar hain kurnaz ve üçkâğıtçı ve ulusal bilinçten ve Hak’tan yana nasibini almamış, ‘’Benden sonrası tufan!’’ diyen leş kargalarıdır!
Din ve duygu sömürüsü yapan, hırsızlık yapanı, halkın oylarını çalanı, sahte seçmen kaydı yapanları bağışlayan bir adalet mekanizması düşünülemez! Böyle olduğu takdirde ulusun geleceğinde hiçbir vatandaşın söz hakkı yok demektir ve bizi sadece yabancılar istedikleri biçimde, Yeni Dünya Düzeni konseptinde, küresel elitlerin istedikleri doğrultuda köleleştirip sömürüyorlar demektir. Yoksa dünyanın en pahalı petrolünü kullanan ülke olmazdık, son on yılda Yüzmilyarlarca Dolar borç altına sokulmazdı ülkemiz ve insanımız! Dolar ve Avro sürekli artmazdı! İktisat politikamız, sanayi ve tarımımız, savunma sanayimiz her ne pahasına olursa olsun özgücümüze dayanmak zorundadır!
İşgal altında sömürülen ve giderek yokolmaya yüz tutmuş bir ülke durumundan kurtulmak, özgür ve bağımsız yaşayabilmek için, her bireyi, yurdunu, milletini sevmeye ve ülkeye ihanet edenlerden hesap sormaya davet ediyorum!
Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk ruhu!
Yaşasın tam bağımsız Türkiye!
Ondokuz Mayıs güneşi sönmesin!
Şaban AKTAŞ
19.05.2018
19 Mayıs 1919’un Günümüzdeki Anlamı Yazısına Yorum Yap
"19 Mayıs 1919’un Günümüzdeki Anlamı" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.