- 767 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Öpemediğimdendir Gözlerini
Sözlerin çok düşündürürdü beni. Evet evet sözlerin. Bu da nerden mi çıktı? Ben de bilmiyorum ama sözlerinin bendeki etkisi saatleri esir alırdı. Tıpkı gülüşlerin gibi.
Sözler vardır özdür, sözler vardır közdür. Ha bir de gözler. Öz olana canımı ama köz olana… Yok yok köz olana da verebilirim canımı ve üstüne üstlük kanımı. Seve seve hem de.
‘Söz köz olunca değersizleşmezmiş.’ derdi közleşmediğini anlayan bir arkadaş hem de gecenin olmadık saatinde karşıma çıkıp. Üstüne düşünürdüm ve düşerdim hep anlamlandıramadığım düşlerimden tepetaklak ki altında çoğu zaman safi anlamı vardı sözlerinin. Ben ise hep ama hep alıngandım. (Sanırım bu alınganlığıma bir çözüm bulmanın zamanı geldi.)
Yok, yok hala aynı konudayım. Sadece biraz benliğimi silkeliyorum. Yok, seninle alakalı değil bu sözlerim, sadece benimle. (‘Hayır’ dediğini duyar gibiyim, ‘tam da benimle.’ O da nerden çıktı şimdi?)
Gelişlerine ve gülüşlerine meyilli bu beden en çok gidişlerinde ağırlaştı. Cidden ağırlaştı. Ağır ağır romanlaştı. Tıpkı sana hediyem olan ağır roman gibi. (Elbette Tutunamayanlar’dı o ağır roman.) Sen ise pek bi hafiftin, neden bilinmez. Bilmek ölüm olur muydu yoksa bilmemek yaşam?
Sözler vardır özdür, sözler vardır közdür. Ha bir de gözler. Ben en çok gözlerine aldandım sonra gülüşlerine ki gülüşler bilinmedik sözlere tercümandı karanlık gecelerde.
Sen sözdün, ben köz ve gülüşlerin hep ağlamaklı bir çift göz…
Gözlerini öpemediğimdendir sana yazdığım her mektubun acı bir yanının oluşu.
Serkan Canbolat
Edebibakış Sokağı - Ekim 2008 Atölye/biz Çalışması
Konu: ’Mektup’