- 815 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Fikirlerin Akla Uyum Süreci
Fikirlerin Akla Uyum Süreci
Önceki “Akıl Fikir” yazımı hazırlarken tanımları araştırmıştım. Konu yeterince bilinmiyor ama çoğunluk doğal olarak biliyormuş gibi yapmayı seçer! Bu da öğrenmenin önündeki en önemli engeli oluşturur. Akıl ile fikrin sanki eş anlamlı gibi kullanımı dikkatimi çekti. Bir de sanki “Akıl” bir organ ya da somut nesne veya araç gibi düşünülüyor! Akıl, soyut bir kavram! Bilgi, deneyim ve fikirlerin sentez yeteneği yani soyut, somut değil! İnanç gibi akıl da elle tutulmaz! Halk arasında; alaycı bir ifadeyle, bazı çocuklara bazı da yetişkinler kendi aralarında birbirlerine aklını göstermesini sorar, gösteremez ise akılsız olduğu iması var. Bazı sen de inancını göster, gösteremez isen o da “Yok” hükmünde gibi… Akıl, somut olarak gösterilmez; aklın işleyişini üretilen fikirler açığa çıkarır. Aklın ispatı üretilen fikirler ile olabilir! Bilim insanı, aklını ürettiği bir soyut veya somut fikir ile ortaya koyabilir! Büyük buluşlara dair örnekler çokça var!
Evrendeki işleyişin “Akıl” temelinde olması, “Akıl, akıldan üstündür!” söylemini doğurur! Daha fazla akıl yürüten varlık, aklı kullanamayanı alt eder!
Kendini ya da ırkını, diğer varlıklardan “Üstün” ilan eden birisi, aslında akıl üstünlüğünden bahsediyor! Diğerlerini akıl yoluyla elimine edip zirveye oturur! “Akıl Fikir” yazımda, örnek vermiştim; kendini “Üstün” ilan edenin, diğerlerini alt kategoriye yerleştirmesi ve diğerlerini iki gruba ayırıp üstte olmayacak şekilde sağ ve sola yerleştirdiği düşünülebilir.
Boyutlarla ilgisi şöyle; 1. Boyutta olan “Ben”, 2. Boyutta olan “Ruh”, 3. Boyutta olan “Beden”!
Akıl işleyişi 1. Boyutta olan yani 2. Ve 3. Boyutları kapsayan önde; akıl işleyişi 2. Boyutta olan yani ruhsal, soyut, duygusal, sağda olanlar ile akıl işleyişi 3. Boyutta yani somut, madde, gerçekçi, solda olanlar arkada! “Sağ-sol” hizalaması, öndekine görecelidir; takılmamak gerek!
Sıralama zaten 1.2.3 şeklinde. Akıl işleyişi 1. Boyutta olanlar için evrendeki tüm bilgi, birikim ve deneyimler 1. Elden sentez edilir. 2. Boyutta olanlar için soyut bilgiler ve nakil hazır bilgiler önemlidir ve sentezi kişi bizzat kendisi yapmaktan kaçınır. Sebepler açısından ayrıntısı çok uzun sürer… 3. Boyutta olanlar için somut madde ve deneyim önemlidir! Birikim ve nakil, daha az önemsenir. Sentez önemli ama genellikle sağlıklı yapılamaz! Sebebi çok uzun, kısaca madde hacmindeki sınırlı ortam sağlıklı senteze mani olur. Madde somuttur, mana soyut; ikisi birlikte sentezlenmediğinde 1. Boyuttaki konfor yakalanamıyor!
Fikirlerin akla uyum süreci nasıl işliyor?
Önce aklın hangi boyutta olduğuna bakılır!
Hiçlik, ana kaynak; tanımsız, boyutsuz. Mutlak akıl!
1. Boyut aklı: ilk akıl, 1. Boyutta başlıyor, tercih! İlk insanın aklı gibidir. Sentezi kendi başına yapmak durumunda ve tek olduğundan önde olan da kendisidir! Birinin sağında veya solunda olmadığı gibi arkasında da değildir. Örnek alacağı bir kişi de yoktur; bilgi birikimi dahi henüz oluşmamıştır! Bu şuurda olan akla, 1. Boyut aklı diyebilirim.
2. Boyut aklı: Ruhsal tasarım gibidir. Tercihe göreceli oluşur. Bilgi ve birikim ile örülür, çalışır! 2, olması nedeniyle sağda konumlandırılabilir! Tercihin sağında gibi! Bu akılda olanlar için soyut ruhsal tasarımlar ve duygular önemlidir. Tercihe bağlı olması, bilgi birikimine ve sentezcilere bağımlılığı da netice verir!
3. Boyut aklı: Beden gibidir. Ruhsal tasarıma bağlıdır. Yani 2. Boyuta bağlıdır! Somuttur ama soyuta bağlıdır! Maddi deney ve gözlemleri esas alır! Sadece deneyimlediklerini bilgi kapsamına alır. Kapasitenin dar olmasının sebebi maddi alan sınırından kaynaklı yoksa potansiyel olarak dar değildir!
Şimdi işleyişe bakalım.
Bir fikrin yeşermesi için 1. Boyutta üretilmesi gerekir! Üretilen fikir 2. Boyuta sürülür ve olgunlaşınca 3. Boyutta mahsul verir. Yani üç aşama ve üç akıl işliyor. Üreten akıl, yorumlayan akıl uygulayan akıl.
Üreten aklın kapsamı, yorumlanması ve uygulanmasıyla ölçülür!
2. Boyut aklı, tasarlayıcıdır; tercihi, başkasına bırakmasının veya tercihin sorumluluğunu bizzat almak istememesinin nedeni budur. 2. Bilgi ve birikimleri yorumlamak ve tasarlamak konusunda başarılıdır! Memnuniyetsizlik var ise “Tercih” kaynaklıdır! Bir tık ilerlediğinde sorun çözülür!
3. Boyut aklı, uygulayıcıdır; tercihi de tasarıyı da başkalarına bırakmasının nedeni budur! Uygulamadaki aksaklılar sorun çıkardığında bir tık ileri yani tasarıya geçtiğinde sorun kalmaz!
Dikkat çekmek istediğim şu; üretilen fikirlerin aslında tamamı akla uygundur. Ama hangi akla? 3. Boyut ve 2. Boyut aklına uymayan fikirler 1. Boyut aklına uyar! “Akla uygunluk” kriteri boyutlara görecelidir! Aklı üreten ile aklı tasarlayan aynı konumda olmadığı gibi aklı uygulayan da tasarlayan ile aynı durumda değildir! Akıl üreten kendi ürettiği akıl ile kendini alt etmez. Üretilmiş aklı hazır kullananlar ise üretene hükmedemez! Robotlar ve yapay zekayı üretenler, efendi konumlarını korur yani 1. Boyut akıllarının gereğini yapar! Robot veya yapay zeka ile insanlar kapışır ise aslında robot üreten 1. Boyut aklındakiler ile 2. Boyut ve 3. Boyut aklında olanlar kapışacak demektir!
Son tahlilde; kendi aklımıza bakalım, üreten mi, tasarlayan mı, uygulayan mı? Yani 1. Boyut aklıyla mı, 2. Boyut aklıyla mı, 3. Boyut aklıyla mı çalışıyor? Hangisi ile çalışır ise çalışsın, sahibine bir sorun çıkarmaz! Eğer akıl sahibi, aklından şikayet etmiyor ise sorun yok! Zaten mevcut boyut aklı yeterli geldiğinde şikayet de söz konusu değil. Farkındalık artınca mevcut boyut aklı yetersiz kalır ise bir tık aşama gerekir! 1. Boyutta zaten şikayet olmaz! Üretici, kişinin kendisidir! Şikayet, 2. Ve 3. Boyutta işleyen akıllar için geçerli. Çözüm çok kolay; bir üründen şikayetiniz var ise değiştirirsiniz. Herkes aklıyla uyumlu yaşasın. Selametle.
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.