EKMEĞİNİ KÂĞITTAN ÇIKARANLAR
EKMEĞİNİ KAĞITTAN ÇIKARANLAR
28.01.2016 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nin 16. sayfasında (Olaylar ve Görüşler) yer alan Şükrü Karaman’ın "Ekmeğini Kağıttan Çıkaranlar" başlıklı yazılarının düşündürdükleri:
Makale, şu fotoğrafla görselleştirilmişti. Üç çocuk. İkisi topladıkları dönüşüm atıklarını çuvalla sarılı iki tekerlekli araçlarını peş peşe çekiyor. Arkalarında da koşan üçüncü çocuk... Makalenin konusu; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı yönetmelikte "sokaklarda geri dönüşüm atıklarının toplanmasının ticaretini kayıtlı hale getirilmesi ve bununla ilgili cezalardı.
Yazıda, "ülkede kâğıt ve bezerlerini toplayanların azımsanmayacak sayıda oldukları ve bunların işsiz, ekmeksiz, aşsız kalacağına" değiniyor. Yine bu alanda çalışanları "gariban" sıfatıyla adlandırılıyordu. Ayrıca bunların "ceza" ile işsiz bırakılacağına da değiniliyordu. Nedense "devletin vatandaşını iş sahibi yapmak yükümlülüğüne değinilmiyordu." Görselle desteklenen anlatımdakilerin çocuk olmaları ve bu çocukların yerinin okul olması gerektiğini satır aralarında aradım. Ne yazık ki bulamadım. Üzüldüm.
Makalede geniş kitlelerin ekmek parasıyla oynandığı vurgulanıyor. 20 bin TL cezanın ağırlığına "pes be..." diyerek dikkat çekiliyordu. Cezaların ağırlığının altı çizilerek eleştiriliyordu.
Geri dönüşümü toplayanların penceresinden bakınca doğru. İş ve sektör açısından da başıboşluğa yönelim işareti veriyordu. Ülkenin vurdum duymazlığı da korkutuyordu.
Nereye dek görmeyeceğiz. Nereye değin "bırakın yapsınlar, görmeğin geçsinler ile" gideceğiz. Nereye dek!...
Fotoğrafta ki çocuklar gibilerine üzülüyorum. O Çocukların yerinin "okul "olduğunu birilerine hep anımsatmak gerekmiyor mu?
Cezanın ağırlığı o çocukların sömürülmesinin önlenmesine katkı sağlayıcı olmalı ki işlevi yerini bulsun. Doğaldır ki "yazılı metin" olarak kalmadan da uygulansın.
Sektörde çalışanları "sömürtmeden" çalışma ortamı hazırlanmalı değil mi devlet?
Görevlerini yapmayan, savsaklayan, devlete ne ceza verilecek? Nasıl?
Cumhuriyet’in "olaylar ve görüşler" sayfası benim okulumdu. Bu makaleyi okuluma yakıştıramadım. Sayfa adına uygun yetkinlikte bulamadım. Okulumun ayakta kalmasına katılımda bulunmaya direniyorum. 29.01.2016
YORUMLAR
Başkentin en işlek caddelerinden en tenha sokaklarına kadar bu çirkin çağ dışı görüntülerle karşılaşmak sıradan bir hal aldı.Üçüncü dünya ülkesi görünümü ülkeye yakışmıyor.Ayrıca her trafik ışında onlarca dilenci,mendil ve su satanları da eklersek durumun nasıl bir hal aldığı ortada.
Duyarlılığınızı ve emeğinizi kutladım.