- 1977 Okunma
- 9 Yorum
- 7 Beğeni
Yörüngesinden Çıkmasın Diye Birleştiriyorum Şiirleri Mektuplarla
Postacısını Kaybetmiş Zamandayız..
Nisan’da ilk Cumartesi
üşütmeyen bir havası var kentin
kıyıda/ ipince bir rüzgara bırakıyorum kendimi
yalnız bir bankta/
üşüyen bir kedinin patilerine ellerimle sıcaklık veriyorum
kentin kalabalık sesine karşı aramıza rüzgarın/
uğultusu giriyor
sorularım/ gözden göze gönülden gönüle
Levent’in kayıp sokağına kadar
giderek kalınlaşıp çoğalıyor
kaldırım değiştiriyorum
sorularım burda da yalnız bırakmıyor beni
deliceler aşkına
yüreğimin derinliklerine fısıldadım
Cumartesi yazılmış tüm şiirler
ve mektuplar
birleşiniz
çıkın ve bir daha yenilin
.....
(Bugece çokça yerleşik düşlerdeyim..
İçimden seni bir peron akşam kalabalığına çağırdım..
İstanbul’dan İnsanbul’a çerden çöpten hayallerimle bir ağacın toprağı
kucaklayan kökleri gibi sıkı sıkıya bağlanıyorum..
Kopuk kopuk çağrışımlardı belkide en önünde olmak yaşamın..
Biliyorum ki, birazdan perde kapanır, boşluğumuza bir vapur yanaşır,
usulca gireriz gecenin koynuna..
Oysa yalnızca düşler ve şarkılar anlamlı kılar hayatı)
Bugece ilk defa hiç sevmediğim rakamlara böldüm anlatacaklarımı..
Ama biliyorum ki ’Yüreğinin götürdüğü yere gitmek’
her zaman en doğrusuydu, bilmek istemediklerimizi
eninde sonunda bilmekten kaçınılamayacağını öğrenmekse
dayanılmaz mide ağrısı, görünmez pençelerin ruhu
parçalaması gibidir..Yine de sırf yüreğin sesini dinlediğin için
sezgine, aklına, görünenleri görmezden gelirsin..
Gittiğin yerde ne varsa kabülündür..Gitmek, bazen düşünmek, bazen
yolculuk, bazense yarattığın karakterin düşleriyle oluyor..
(Dışardan görümeyen, küçücük bir sarsıntıyla
bile dağılıp parçalanarak her yanımıza dağılan,
açtığı sayısız kesiklerle acıtıp kanatan ruhumuz trajik
bir öykü gibi duruyor)
Emin olduğum bir şey var ki, sabah olacak ve ben yine aşık olacağım..
Düşte aşık olmak birazda ruhunu kanatmaktır Hercai, bunu biliyor muydun?..
Penceremin pervazını tıklatan incecik rüzgar
yasemin kokularıyla
nasıl geldiyse
öyle gidiyor
dışarda
yaprak kımıldamıyor
sabah olur/
bütün sözcüklerimi
denize dökerim
Bugece mavi bir gölgeyi izledim geldim..
Cadde boyu insan kalabalığı, park sessiz
ağaçlar bahar yeşili..
Bıraktım kendimi içime işleyen Cumartesi’ye..
Bir perde aralansa üzerimize ay dökülür..
Rüzgar estikçe kendi mevsimini arar gecede
.....
-gecenin bir çocuğa devrilen saatinde
tırtıl zamanıdır kelebeğin
ezberle beni
sahipsiz bir orman/
başıboş sokaklar gibi-
Yine böyle bir Cumartesi sarkacında yüreğimden iki turuncu balon havalandı göğe..
Siz, bir his, şarkı, yahut bir insan deyin bunun bir önemi de yok açıkçası..
Dizi film izleyen kadınların feri kaçmış gözlerinden hızla uzaklaşmıştım..
Dil biligisinden yola çıkmıştım birden, düşbilgisi, kuşbilgisi derken
gülbilgisine yeni bir alfabenin ortasına düşüveriyorduk..
Yalnızca çocuklar için şiirler yazan şairler, yalnızca aşıklar için
filmler çeken yönetmenler, yalnızca özgürlük için gülümsemeyi
öğreten gülbilgisi..
Yine böyle bir Cumartesi sarkacında, yüreğim bir uzak deniz mavisi..
Yani öyle ki, duramıyorum içimin üstünde..
Levent’te çerden çöpten hayallerimle sevinçliyim..
Kimsenin kimseye ömrümün baharı diyemediği bir çağda, sevinirsin..
Gün rengine kavuşur da, bir çiçeğin konuşma vakti gelir dayanır kapına..
Yine böyle bir Cumartesi, içimdeki ses öylesine bir sırrı paylaşıyordu ki,
öl dese ölebilirdim..Öylesine ikna oluyordum ki, anlatamam..
Ben o sıra anlatım bozukluğunu kekeme bir figürana verirken,
yere düşen replikleri topluyordum..
Artık hepimiz yitirilmiş düşler sokağındayız..
Her Cumartesi ve her mevsim çiçeklenmiş dallar uzattım sana,
kocaman kanatlarıyla serçeler uçurdum
göresin sevesin diye..
-Bu sabah uçurtmalar gökleri paylaşsın sonra bir filmin arka planına düşelim-
Nisan.18..Cumartesi..
YORUMLAR
Doğan Güneş
esinlenerek söylemeliyim ki, senin de resimlerinin kulağımıza
söylediklerinin yanında şiilerim ne ki..
Begonyam çiçek açtı iki gün önce.
İnanmazsın aklıma senin yazdıkların geldi:)
Çokça çiçek ismi anmandan kaynaklı bu, yazdıklarında.
Bir çiçeğin açması nasıl mutlandırıyorsa insanı hayata dair, sözcüklerin de öyle...
Hep böyle kal sen, karamsarlıktan uzak ve ümitvar...
Tebrikler sevgili dostum.
Doğan Güneş
Begonyana sevgilerimi yolluyorum..Böyle bir anımsamayı
tek başıma kabul etmem biraz bencillik olur açıkçası zira
bu anımsamanın tarafları biraz geniş:)..
Misal, Cumartesiçiçeği, maviş ve mektuplar, haksızmıyızm:)
Seni hep böyle ümitvar görmek çok çok güzel, hep böyle kal
demeyeceğim çünkü bu konuda herkesten çok daha inatçısındır sen:)..
Sevgilerimle..
bu cumartesiyi çok çok sevdim
Insanlar hata yaparlar fakat arsızlığa meyil verilmeye sakın. sakın aynı düşün içinden tekrar be tekrar geçilmeye...
hayatın trajedisi ne ki şair daimi ruhsuzluklar paylıyor insana...
sevgiden bihaberiz hepimiz.
ben bir kkez kaçırdım treni bidaha asla...
huzunlenmeli mi insan
Dilbilgisinden sözbilgisine oradan kuş ve Güle son durağımız cennet olsun mu?
Inşallah
Sevgiler Doğan güneş
Doğan Güneş
Mutlu insancıklar arasında bir adım ileri
atabilmek için parmak uçlarında yürümek zorunda kalırsın..
Anı anına not alırsın aklındaki izdihamı..
Düşbilgisinden kuşbilgisine bir umut aralanır gülbilgisine..
Bilirsin, meziyet nehir gibi olabilmekti..Bir ırmaktan bir ırmağa akan..
Son duraklarımız hep umut olsun..
Sevgiler Mahvash..
Doğan Güneş
görsen, rengarenk laleler arasında nasılda şendik..
Etrafta çocuklar bir uçurtma messafesinde..Cumartesi'de umarsızlık,
kulağımıza fısıldayan 'Gece Kelebeği', yüzüme doluşan serin rüzgar,
tutkulu geceye kelimeler müjdeliyordu..
Bilirsin, tavsiyelerine hep uyarım.)..
Bolkeseden Cumartesi çiçekleri yolluyorum sana..
Sevgilerimle..
Doğan Güneş
"Bazen bir kahve yudumlayıp, bir şarkı açarsın, susarsın ve o şarkı senin söylemek istediğin her şeyi söyler."Bu mektubunda öyle olmuş Doğan şair.
Yüreğimizde gizli düşünce ve hayallerimizi bir cumartesi sabahı okuduk kaleminden. Büyük ihtimalle yüreğimizi uzak bir Deniz mavisine yakınlaştıracağız efendim.
Sezen Aksu'nun "her şey bir anda anlamsız gelecek" dediği dönemde hemde.
Sen şiir niyetine yazarsın, bir bakmışsın efsane roman olmuş.Muhteşem ....
Kalemine,yüreğine sağlık dost,şiirle kal,dostça sevgiyle kal.
Doğan Güneş
Sevay şairim..
Yazmak sadakat ister Sevay şairim.
Yazmak kolaydır diyordu Mark, ve tek yapmamız gereken şeyin
yanlış kelimelerin üzerini çizmemiz gerektiği idi..
Doğaçlama bir susuşun üzerini çizecek hiçbir kelime olamazdı..
İlginç olan ise bu durumun kendi içinde derin bir sadakat barındıyor
olmasıdır..
Doktor Azuela'nın, insanlara ilaçla yapacağı tedaviyi
kalemle yaparken mesleğine ihanet duygusu yaşamaması,
Maugham'ın 'Yazmak için yazmayız, yazmaya mecbur
hissettiğimiz için yazarız' kadar gerçekçi ve sadakatince..
İnsan tutkuyla yazdıklarına nasıl sadıksa, düşlerine dair
tüm o detayları da bir şarkının notaları gibi ahenklidir..
Bütün hayallerimiz senin, ' Deniz mavisi'ne olan tutkuya yakın olsun o halde..
Sevgilerimle Sevay dostum..
Baharları ve yaşamayı unutmuş bir zamandayız ve düşünememek; sanal egemen bir hayata kaç kişi bu yazılanları düşünüp paylaşabiliyor çünkü renkleri, doğanın dilini öğrenemedik.
Umut, bahar salgılayan mısralardı ve güzel şeyler duyumsadım, çoşkuyu...
teşekkürler hocam
Doğan Güneş
içimizdeki baharlar, yaşamayı unutturmaya çalışan bir düzende
tomurcuk açabiliyorsa birazda baharın coşkusuna olan inancımızdandı..
Az da olsa size umudu ve baharları duyumsatabildiysem ne mutlu
bana sevgili DemAN..Sevgilerimle..
" Çiçeklerin konuşma vakti" Bu bambaşka bi şeydi ve beni alıp bambaşka bir düşün içine giti.
Büyle bir vakit ne özel ve ne muazzam güzellikler barındırır Doğan şair.
Umudum o ki gün rengine kavuşur,iç sesimize öylesine inanırız ki tüm tereddüt duvarları yıkılır.Biz
güzelleşiriz,herşey güzelleşir, içimizde ki sevgi gökyüzünü onarır,yitik düşlerimizi geri çağırırız.
Hangi kelimene dokunsam umuda bulaşıyorum.
Harika yazıyorsun.Çokça sevgimle Doğanşair.
Doğan Güneş
nefeslenmemizdendir birazda Canşair..
Hayat bazen yürüyr gibi yapar, bir el at der gibi çaresiz..
Dibi delik sandal gibidir yaşam..Ne zaman nerde su almıştır
bilmezsin ya da, bilirsin de umursamazın, küçük küçük dolan
sudan, sandalın batmaz duygusuyla rehavet içindesindir..
Bu anda farklı bir dile, farklı bir zamana hatta farklı bir mevsime
gereksinim duyarsın..
Havaya, toprağa, suya karışmak ve eriyerek suya karışan
karçiçeği olmak duygusu sarıyor her yanını..
İnsancıl'da Gündoğdu ile rasyonellik üzerine yaptığımız bir
konuşmada böylesi zamanlar manifesto gibidir, insanın
kendi yazdığı şiire tutuklu olması gibidir' dedi..
Son olarak söyleceklerimi senin güzel sözlerin tamamlıyor
''Umudum o ki gün rengine kavuşur, iç sesimize öylesine inanırız ki tüm tereddüt duvarları yıkılır.Biz güzelleşiriz,herşey güzelleşir, içimizde ki
sevgi gökyüzünü onarır,yitik düşlerimizi geri çağırırız'..
Güzel sözlerin için ayrıca teşekkür ederim Canşairim..Sevgilerimle..