Beynimizin DİKTATÖR Komutanları
Kimse bizi biz kadar sevemez. dEĞİL Mİ?
O nedenle ilk önce insan kendini TANIMALI;sevmeli.
Diğer bütün sevdiklerini kendisi için,herkese hak ettiği kadar değer vererek,kendine zarar vermeyecek,ihmal etmeyecek kadar sevmeli.
Bunu yapamıyorsak ilk sorgulanacak şey inançlarımız olmalı.
Doğru inançlara sahip miyim?
İnançlarım beni nasıl yönetip yönlendiriyor.
Komutanlarım konumuna terfi ettirdiğim inançlarım, evrensel doğrularla ne kadar uyum içinde.
Hayatımın geldiğim noktasından memnun muyum?
Yani kendi inançlarım olan beynimin kesin hükümlü diktatör komutanları bana verdikleri direktiflerle beni nereye taşıdılar. Gidişat nereye. Böyle devam etmeli miyim?
Yoksa değişmeli miyim?
Değişeceksem nereden başlamalıyım.
HER YENİ GÜNE İNANÇLARINI SORGULAYARAK BAŞLAMALI İNSAN.
Ekseriyeti benim dışımdaki kişi ve unsurlar tarafından yüklenen inançlarımı sürekli sorgulamalıyım.
İnanç deyince çoğu zaman din akla gelir. Hayır, burada yalnız dini inançlarımızdan değil,bizi biz yapan her şeyin kaynağından söz etmek istedim.
Ben ıspanak yemem, ben güçlüyüm, ben şunu severim, şunu sevmem dediğimiz her tür inançtan bahsetmek istedim.
BİZİ BİZ YAPAN İNANÇLARIMIZDIR.
İNANÇLARIMIZ BEYNİMİZİN KESİN hükümlü, MUKTEDİR KOMUTANLARIDIR.
HEM DE TEKELCİ, DİKTATÖRdürler.
Görevden almadığımız sürece bizi yönetmeye devam ederler.
Ben değişmem diyenler, ilk edindikleri komutanlarının esiri olanlardır.
İktidarı hiç olmazsa kendi kendimizde ele almalı, kötü komuta eden inançlarımızı azledebilmeli, yenileriyle değiştirebilmeliyiz.
Değişiyorum; demek ki gelişiyorum, diyebilmeliyiz.
Bunu en tez ve acil olarak, kendisini, anne ve babasını, akrabalarını yeterince sevmeyenler yapmalı.
Vatanını bayrağını sevemeyenler yapmalı.
Allah inancı olmayanlar yani ateistler yapmalı. Çünkü bunlar olmayınca başarı ve mutluluk olmaz.
Birde tembeller yapmalı. Saygılarımla.
YORUMLAR
En son mısrasına kadar harika bir yazı okudum,tebrik ediyorum sizi,en son mısranızda komutanlığı sizin almak istemeniz ilginçti biraz............kişiye kimsenin komutan olmasına gerek yok. eğer olursa o birey olamaz .herkes kendinin efendisi olmalı,taklit kopyalanmaktır...işin özü bana göre ahlaklı,namuslu,kul hakkını kendi hakkından üstün tutmak özelliğine sahip olamaktır..gerisi kul u ile allahın arasındır.saygılar
İnanç diye bahse konu mevzu burada aslında alışlanlıklar ve davranış biçimimiz haline gelen adına huy tüy dediğimiz hal ve hareket biçimlerimizdir.Bunlara örnek teşkil edecek olan model çağdaş insan modeli olmalı ve aklımıza inanç değil bilim önderlik etmelidir.İnançla bilim arasında, bu ikisini birbirinden ayıran kesin çizgi bilimde kanıtlanabilir bir doğruluk , inançta ise doğmatikliktir.İnanç bilginin sona erdiği yerde başlar.Bilmek yapmanın anasıdır.O nedenle okuyup öğrenmek ve bilimsel olanı öğrenmek çağın insana vereceği en büyük güce sahip olmak demektir.Saygılarımla.