- 387 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜFÜRÜK VE ÜFÜRÜKÇÜ MERAKIMIZ
İnsanlar ne kadar meraklı değil mi?
Özellikle de yarınımızı merak ederiz. Yarın ne olacak, hastalanacak mıyım, oğlum üniversiteyi kazanacak mı, zengin olacak mıyım, hatta ne zaman ve nasıl öleceğim?
İşte insanoğlunun bu merakı bir sektör oluşturmuş bulunuyor. Gazetelerdeki fal köşelerinden tutun, seker veya sakızlardaki şans masajları, kahve telvesinin akışındaki keramete kadar hayatımıza girmiş.
Aslında dinimizde, geleceğin Allah’tan başkası tarafından bilinmeyeceği ve bu yola kalkışanların Allah’a şirk koşacakları inancı, birçok insana “İnanmıyorum” dedirtse de sektörün büyüklüğüne bakınca doğru söylemedikleri çıkıyor ortaya.
Batıda da bu ölçüde üfürükçülere inanan var mı, bilmiyorum ama, geçmişimizde savaş açacağı zaman kahinleri çağırıp savaşın sonucunu soran ve buna göre savaş açan padişahlar, komutanlar olduğu rivayet edilir.
Bugün de durum pek farklı değil aslında. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanlar ne kadar gelişirse gelişsin yine de bu üfürükçülere inanan var. Bu insanlar, kandırma konusunda gerçek bir profesyonel. Çoğunlukla din adamı kisvesine bürünüyorlar. Bu işi menfaat karşılığında yapmadıklarını vurgulamaya çalışıyor, garip, fakir, mütevazı görünmeye dikkat ediyorlar. Din adamı kisvesi de bir güçlerinin (!) ilahi olduğunu göstermeye yönelik. Temelde hiçbir dini bilgileri de olmayan bu göz boyamacılar, görünüşte tahsil görmüş, makam mertebe sahibi kişileri bile aldatabiliyorlar.
Son zamanda isimleri de değişti bunların. Artık, “kalp gözü açık biri” olarak tanımlıyorlar kendilerini. Hangi üstünlüklerinden kalp gözlerinin açıldığı bilinmeyen bu zatlar önceleri yaptıkları iş karşılığı para almasalar da işin nemasını daha sonra topluyorlar.
Önce gelenlere sana cin tebelleş (seninle uğraşıyor) olmuş, büyü yaptırmışlar diye korkutuyor, yine aynı şekilde gelenlere büyü ile yardımcı olan arkadaşının, belki de kendinin yaptığı büyüyü bozmak için ikinci bir defa yüksek ölçülerde nemalanıyorlar.
Bu kadar saf insanı nereden bulduklarını bilmiyorum ama, inanın bunların ağına düşmüş insanlara duruma unlatmaya kalktığınızda sizi iyi bir mümin olmamakla suçluyorlar. Bu insanlara söylediğiniz sözlerden, sanki Allah’a, Peygambere söylenmişçesine rahatsız oluyor ve sizi men ediyorlar. Öyle bir inanış oluşmuş ki, sanki Müslüman olmak her duyduğuna inanmakmış gibi algılanıyor, inanmadığınız zaman iman zayıflığı ile izah edilmeye çalışılıyor.
Bu yazıyı okuduğunuzda size afaki gibi gelebilir. Ancak hemen karar vermeyin. Belki siz bilmiyorsunuz ama toplumu bir ahtapot gibi sarmış. Kim bilir belki şu anda birileri sizin için bu zatlardan birine bir muska yazdırıyordur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.