- 910 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SOKAK KÖPEĞİ
Kaç insan sizin için hayatını göze alarak tehlikeye atlayabilir.Ya da biz kaç insan için hayatımızı hiçe sayarak tehlikeye atlayabiliriz.Belki sözde hemen sıralayabiliriz ama gerçekte ne kadar?Tabi ki durduk yerde gidip birileri bizim için ölsün,yada biz gidelim birileri için ölelim demek istemiyorum.Amacım bizim için diğer insanların değeri,yada diğer insanlar için bizim değerimiz nedir demek.
Hayatımızda bizim için değerli insanlar olduğu gibi hiç önemsemediğimiz insanlarda var.Belki görmediğimiz ya da görmek istemediğimiz insanlar.Ancak hayat bize çok şeyler öğretiyor bizzat yaşayarak.Eli sıcak sudan soğuk suya değmemiş insanlar vardır.El bebek gül bebek yetişmiş insanlar.Bunların çoğunluğu,hepsi demiyorum, insan kıymeti hayvan kıymeti bilmezler.Fildişi kulelerden hayatı seyrederler.İnsan aç mı kalmış,hemen çalışsalardı ya canım ,bu kadar çocuk yapacağına düşünseymiş gibi sözlerle aç kalmış insanları anlayamazlar.Aynı şekilde aç bir hayvan,yaralı bir hayvan görse,belediyede bunlarla ilgilenmiyor ki der.Maalesef böyle sözleri kulaklarımla duyduğum için yazıyorum.Oysa ne sokağa terk edilen hayvanın suçu var nede bilinçsizce çok çocuk yapan anne babadan dolayı doğan çocukların.
İnsanın hayatından daha değerli ne olabilir?O halde kendi canımız gibi başkalarının canının da önemli olduğunu unutmamak gerekir diye düşünüyorum.Hiç değer vermediğimiz insanların bir gün bizim için canını verebileceğini unutmayalım.Bazı sosyetelerin beğenmediği köylü,işçi,sokak çocuğu dediği insanların savaşa gönüllü giderek canlarını verdiklerini her gün yaşıyoruz.Kaç şehidin cenazesi villalardan kaldırılıyor.Ey zenginler asla fakirleri küçümsemeyin.Rahat kazanıp yaşayabiliyorsanız,bunu canıyla ödeyen,teriyle ödeyen insanlara borçlusunuz.
Benim hayatımda da böyle makam mevki sahibi olmayan hatta bazılarınca berduş,ipsiz sapsız denilen insanların belki bir selam vermemden yada diğerleri gibi davranmamadan dolayı çok iyiliklerini gördüm.Hayvanlardan sokaklara terkedilmiş olanlara olabildiğince yardım etmeye çalışırım.Bununla ilgili bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Askerlik görevini yaparken güney doğuda seyyar çadırlarda kalıyorduk.Üs bölgemiz kuzey ırak sınırında idi.Bir gün zayıf kemikleri birbirine geçmiş bir köpekle çadırdan çıkınca yüz yüze geldim.Köpek kulakları düşürmüş masumane yüzüme bakıyor,şaşırdım.Bize en yakın yerleşim yeri on beş yirmi kilometre uzakta.Bu köpeğin ne işi var burada diye düşündüm.Köpeğe yaklaştım,elimle başını okşadım kaçmadı.Elim kafatasında kemikleri saydı adeta.Kuyruğunu sallama dostluk işareti sayılır köpeklerde,ancak bu köpek kuyruk sallamamıştı.Sonradan anladım ki açlıktan kuyruk sallayacak dermanı kalmamış.Bu köpeği çadırda tim olarak besledik ilgilendik sağlığına kavuştu.Erzak temini için ana bölgeye giden bir araca koyup bunu köylerin yakın bir yerinde bırak,biz operasyonlara gidiyoruz buralarda aç susuz kalmasın dedik.Ancak gönderdiğimiz köpek akşamüstü geri geldi.Bizde artık onu operasyonlara götürmeye başladık.Özellikle hassas kulakları ile bize erken uyarıda çok faydası da oldu. Kulaklarını dikip hareketsiz kaldı mı anlardık bir tehlike var.Bir operasyon sırasında intikal ederken köpek kulaklarını dikti ben ne var ki derken köpek hızla kayanın üzerine koştu bir silah sesi keleş hemen yerlere uzandık.teröristler pusu kurmuş.Çatışma başladı ancak terörist sayısı azdı .Kısa süre sonra her zaman yaptıkları gibi vur kaç yapıp kayboldular.Askerlere baktım hepimiz iyi idik ancak gözüm köpeği aradı yoktu.Aradık vurulmuş ölmüştü.hepimiz çok üzüldük.Timden bir personel vurulmuş kadar etkilenmiştik.Cesedini çadırın yakınında bir yere gömdük.Mezar yaptık taşlardan.Köpek bizim için ölüme atlamıştı korkmadan.
Oysa değersiz bir sokak köpeği değil miydi çoğu insan için?
YORUMLAR
yaşamayan ahkam keser yaşayan bilir kalbinin derinlerinde duyar acısını.
Sokak çocuğu ya da sokak köpeği kavramı duyarsız bencil toplumun uydurduğu rezil kavramlardır bu kavramlar gerçeği vicdansız duyarsız bir toplumun varlığını örtmez.